9 Eylül Pazartesi günü okullar açılıyor ve milyonlarca öğrenci ve öğretmen yeni eğitim ve öğretim dönemine başlayacak. Elbette her başlangıç yeni bir heyecanı da beraberinde getiriyor.
***
Gerek geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz, gerekse öğretmenlerimizin heyecanı elbette kelimelerle anlatılamaz ancak kelimelerle anlatılması gereken bazı konuları da anlatmak gerekir.
***
Bunların başında da her eğitim ve öğretim döneminin başlangıcında olduğu gibi servis sorunu var. Yeni uygulamaya konulan zamlarla beraber neredeyse tüm velilerimiz servis ücretlerinden şikayetçi.
***
Günümüz şartlarında yaşadığımız ekonomik sıkışıklığı göz önünde bulunduracak olursak Allah her bir velinin yardımcısı olsun. Defter, kalem, silgi gibi klasik kırtasiye giderleri bile bir hayli bütçeyi zorlarken en büyük gider kalemini oluşturan servis ücretleri konusu kara kara düşündürüyor.
***
Allah'tan devletimiz AK Parti döneminde uygulamaya konulan ücretsiz ders kitabı dağıtımı ile velilerimizin o yükünü omuzlardan aldı. Ya bir de o kalem omuzlara yük olarak binseydi...
***
Elbette veliler zorlansa da, sıkıntıya düşseler de bir şekilde çare bulacak ve çocuklarını okula gönderecekler. Fakat gönderirken devletimizden de beklentileri olduğunu dile getiriyorlar ki çok haklı ve önemli bir konu bu. Özellikle okullar açıldığı zaman okullar etrafına çöreklenen seyyar satıcılar.
***
Bir kere şunu ifade edelim ki asla ve asla kimsenin ekmeğiyle oynamak gibi bir düşüncemiz yok. Ancak iyi niyetli bir şekilde olanlar kadar belki de daha fazla art niyetli olup geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızı çeşitli bahanelerle tuzağa düşürmek isteyenler de olabilir.
***
İşte o yüzden evlatlarımızı bu tür art niyetlilerden koruyabilmek için hem iç işleri bakanlığımıza hem de yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor. Gerek emniyet güçlerimiz gerekse zabıta ekipleri okullar bölgesinde ciddi denetimler yapmalı ve olabilecek bu tür durumlar karşısında gereğini mutlaka yapmalılar.
***
Üstelik bu denetimler sadece okullar açılırken değil aynı zamanda eğitim öğretim yılı boyunca devam etmeli. Ayrıca okul kantinleri ve oralarda çalışanlar da sıkı denetime tabi tutulmalıdır.
***
Çünkü minik beyinleri bir şekilde kandırarak yıkayıp onları her türlü kötülüklerin içine çekebilecek olan art niyetliler her yolu deneyeceklerdir. İşte onlara karşı uyanık olmak da emniyet ve yerel yönetimlerimizin işi diye düşünüyorum. Sizce de böyle değil mi?
