Sözün başında söyleyelim.

Artık tarımda şu vahşi sulama illetinden bir an önce kurtulmalıyız.

İkincisi ilaç ve gübre kullanımı konusunda halen içinde bulunduğumuz ilkel uygulama devrini aşmalıyız.

Üçüncüsü ne kendisine ne de ülkeye sürdürülebilir bir katkı sunan küçük aile üretim yönteminden büyük ölçekli işletme veya kooperatif modeline geçişi tamamlamalıyız. İnsan kaynağı sorununu da çözemediğimiz düşünüldüğünde başka alternatifimiz kalmıyor.

Ayrıca tarımsal üretimin yapılabildiği alanların belirlenip aşılamaz sınırların çekilmesi, arazi toplulaştırmanın tamamlanması gerekiyor.

Çünkü imar ve rant baskısından kurtarılmadığı sürece insanlar zamanla tarımın öldüğü bahanesinden hareketle üretimden çekilip bu alanların yapılaşmaya açılması için çeşitli girişimlere yönelebiliyor.

Tarlalarda bir bir kurulan tekerlekli tekerleksiz yapılarla toprak amacı dışında kullanıma açılıyor. ‘E ne yapalım talep var’ diyerek bunu geçiştiremeyiz.

Toprak erozyonuna bir yeni etken de popüler kültür oldu çıktı. Bunu da engellemeliyiz.

Stratejik bir sektör olduğunu pandemi döneminde net bir şekilde müşahede tarımda özgünlük ve bağımsızlıktan ödün vermemeliyiz.

Hiç şüphesiz bunun için toplumun her kesimine birtakım görevler düşüyor. Toprağı korumanın yalnızca kan ile değil ter ile de olduğunu anlamalıyız.

Emekle, gayretle, bağlılıkla üretenin hiçbir zaman kaybetmediğine şahit oluyoruz. Kaybedenler var elbette ama onların da dönemsel olduğu görülüyor.

Tarımsal üretimi bir iş olarak benimseyip çalışanlar hem saygıyı hem takdiri hem de desteği hak ediyor.

Her kurum üreticiyi desteklemek adına çalışmalar yapıyor. Dün onlardan birine, Gemlik’in Katırlı Mahallesi’nde tanık oldum.

Büyükşehir Belediyesi’nin davetiyle katıldığım programda Başkan Alinur Aktaş, zeytin hasadını başlattı.

Daha önce fide, fidan ve ekipman dağıtım programlarına katıldığım Büyükşehir bu kez zeytin üreticilerine yaygı dağıttı.

Üreticilerin yoğun ilgi gösterdiği programa Bursa Vali Vekili Mustafa Kılıç, Gemlik Kaymakamı Hasan Göç, Bursa eski Milletvekili Zafer Işık, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar, Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ercan Barutçuoğlu, siyasi parti temsilcileri ve mahalle muhtarları da katıldı.

Bursa’nın yüzde 45’inin ormanlık, yüzde 34’ünün ise tarım alanı olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, tarım arazilerinin yüzde 11,90‘lık kısmının zeytinliklerden oluştuğunu belirterek “Bursa’nın coğrafi işaret alınan 30 ürününden biri Gemlik sofralık zeytini. Marmara Bölgesi’nin zeytin plantasyonlarının yüzde 80’den fazlasını Gemlik çeşidi oluşturuyor” dedi.

“Bursa’mızın özellikle tarım alanındaki bu yüksek potansiyelinin farkındayız. Tarımı başlı başına bir konu başlığı olarak düşünüyoruz. ‘Bu bizim işimiz değil’ demiyoruz” şeklinde konuşan Aktaş’ın, “Hem Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığımız hem HAGEL hem de Tarım AŞ marifetiyle destekler vererek potansiyeli arttırmak istiyoruz. Verdiğimiz desteklerin faydasını da rakamlarda görüyoruz. 2017 senesinde Bursa’nın tarım ihracatı 184 milyon dolarken, geçen seneki tarım ihracatımız 569 milyon dolar. Bana göre daha işin başındayız. Kısa zamanda milyar doları yakalayabiliriz. Ancak babandan kalma usullerle tarım yapmayı da bırakmalıyız. Modern tarım tekniklerini kullanarak, günün şartlarına uygun hareket etmeliyiz. Kaliteli ürün üretmeliyiz ve kaliteli bir şekilde sunmalıyız” ifadeleri dikkat çekti.

‘Tarımsal amaçlı tahmin ve erken uyarı meteoroloji istasyonu kurulumu projesi’ hakkında da bilgi veren Başkan Aktaş, Bursa’da Gemlik, Mudanya, Orhangazi ve İznik ilçelerinin tarımsal üretiminin çoğunluğunu zeytinin oluşturduğunu söyledi.

Zeytinliklerin en yoğun olduğu bu ilçelere 6 adet tarımsal amaçlı tahmin ve erken uyarı meteoroloji istasyonu kurduklarını açıklayan Başkan Aktaş, “Projeyle tarımsal üretimde verim artışı, insan sağlığı ve çevrenin korunması, işgücü tasarrufu, aşırı ilaç kullanımının önlenmesi, biyolojik dengenin korunması, ürün kalitesinin yükseltilmesi, zaman ve maddi kazanç sağlanmasını amaçlıyoruz. İstasyonların yapım ve kurulum işlemlerini Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak gerçekleştirdik ve Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün mevcut istasyon ağına dâhil ettirdik. İstasyonlardan sıcaklık, yaprak ıslaklığı, hava nemi, yağış, toprak nemi, rüzgâr hızı gibi veriler alınıyor ve mesajla ana sunuculara gönderiliyor. Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce verilerin analizi ile belirlenen doğru ilaçlama zamanı, çiftçi kayıt sisteminde kayıtlı üreticilere sms ile gönderiliyor. Tarıma olan desteklerimiz artarak devam edecek. Tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte destek vererek hareket ediyoruz” diye konuştu.

Bursa’daki zeytin üretiminde, kalite ve ürün artışını sağlamak, pazarlama koşullarını iyileştirmek ve üreticiye destek olmak amacıyla ‘Zeytin toplama örtüsü projesi’ni de hayata geçirdiklerini belirten Başkan Aktaş, “Bu kapsamda 250 zeytin üreticimizin her birine 2 adet 6x8 ebatlarında olmak üzere toplamda 500 adet zeytin yaygı desteği sağlıyoruz. Lisanslı depo ve zeytin hali oluşumuyla alakalı müthiş bir proje hazırlıyoruz. Proje yapıldığında bölgeye gerçek manada hizmet edecektir. Gemlik zeytinini tüm Türkiye’ye ve dünyaya anlatmalıyız. Şu an planlama çalışmalarını yapıyoruz. Bittiğinde Gemlik adına çok önemli kazanım olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Tarım için kurumlarda yeterli düzeyde farkındalık oluştuğu görülüyor. Artık üreticinin bunu hem kendisi hem de ülke menfaatine dönüştürmesi gerekiyor.

Geleneksel bir ezbere dönüşen bir dokun bin ah işit tavrından kurtulma vaktidir.

Elbette bu dile kolay, şart zor ve çetin. Ama emin olunuz ki toprağı ter ile korumak kan ile korumaktan daha kolay…

Elden gitmeden emekle, gayretle ne pahasına olursa olsun üretmeye devam etmek gerek…

Saygılarımla…