Öyle de oldu! Yaptı! Nasılsa yetki ondaydı!

İstedi ve yaptı!

‘Bu kadar da yapmaz’ diyorduk.

O kadardan fazlasını yaptı.

Aslında muhalefetteyken eleştiriyordu.

“‘Ben yaptım oldu’ olmamalı” diyordu!

Ama malumunuz dünya döner de insan durur mu?

Sayın Bozbey de dilinin esiri oldu.

Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra Mustafa Bozbey, ‘artık otoparklar ücretsiz’ dedi.

Bursa Otopark

Neden? Çünkü öyle vaat etmişti.

Sonra ne oldu?

Sözüm ona esnaflar, mahalle sakinleri ve vatandaş şikayetçiymiş…

Bu ‘ücretsiz otopark’ vaadi ve uygulaması yanlışmış, anlaşıldı!

Oysa ne olmalıydı?

Adım atmadan önce ya da bir vaatte bulunmadan evvel araştırma yapılmalıydı.

İşin fizibilitesi olmalıydı.

Kimi nasıl etkileyecek hesaplanmalıydı.

O çokça dile dolanan ‘bilime’ başvurulmalıydı.

En temelinde de kamusal alan ve vatandaşın hakları konusunda yasal çerçeveye örnek teşkil edecek bir iş yapılmalıydı.

Fakat ne oldu?

Aklıma esti bir de şunu vaat edeyim diye bol keseden dağıtmalar, görüyoruz ki bıldır ki hurmalara dönüştü.

Bursa Otopark 2

Görev süresinin yüzde 20’si geçti, vaatlerin yüzde 3’ü bile gerçekleşmedi…

Emekliye her ay 2 bin lira denildi. Yıl başında bir kere anca verildi. O da kime veya kaç kişiye 2 bin lira verildi kimse bilmiyor!

Bildiğimiz ne var? ‘Hak edene’ verildi! Yahu hani emekli zor durumdaydı! Hani emekli geçinemiyordu! Hak eden sınırlaması da nereden çıktı? Nedir hak edeni tarifleyen kriter? Bir kişi de sormadı!

Otopark ücretsiz denildi 9 ayın sonunda yeniden tabelalar asılmaya başlandı.

Üstelik zamlı tarifeden…

Sayın Bozbey’den önce 35 lira olan 2 saatlik park ücreti, Bozbey’in zammıyla 150 lira oldu… Şimdilik kentin bir bölgesinde diğer bölgelerde ne olacak göreceğiz…

Sökülen tabela ile dikilen tabela arasında 1 yıl yokken böyle bir rakam belirlendi.

Olan eski tabelalara oldu. Herhalde o borular, BUSKİ İnegöl’deki hatlarına döşendi. Tabelalar da yollara…

Zam oranına gelince onu da kent adına muhasebeciler odası hesaplasın bir zahmet! Kendi içlerinde ‘en çağdaş benim’ oyunu oynayacaklarına ‘kamu yararına’ statüsünün hakkını versinler…

Neyse biz, işin yönetimdeki beceriksizliğine bakalım.

Yönetim, dediğiniz bir bilimdir. Bilimi yapmak ayrı uygulamak ayrı beceri gerektirir.

Sayın Bozbey’in bir yönetim becerisi varsa o da algı yönetiminden ibaret!

Seçildiğinde otoparkı ücretsiz yapmasaydı, bugün böylesi bir fahiş zam yapamayacaktı…

Şimdi tereyağından kıl çeker gibi sıyrıldı aradan bahanede hazır: ‘Siz istediniz!’

E haklı! Siz istediniz!

‘Ücretsiz’ dedi kadro fazlası oluşturdu, işten attı. Şimdi ‘ücretli’ dedi yeni kadrolar açtı…

Arabası olan bedavaya park etti olmayan parası ödedi…

Kamusal alan! O da ne!

Kamunun haklarını gözeten yöneticilere saygıyla…