Evet, sevgili dostlar. Her insanın mutlaka dinlenmeye ihtiyacı var. Bunun için tatil veya kısa süreliğine de olsa mekân değiştirmek kaçınılmaz. Hal böyle olunca ABBAS KAÇAR! 
“Antalya’da yaşayan insan zaten tatilde” sözü son derece yanlış. Çünkü bu memlekette yaşarken tatil yapma imkânı neredeyse yoktur. Sadece şehir dışına kaçarsanız tatil yapabilir veya kafayı dinleyebilirsiniz. Bu bilinçle ben de kısa bir süre şehir dışına kaçmayı tercih ettim. 
Bu nedenle yazılarıma bir süre ara vereceğim. Allah kısmet ederse 9 Eylül gibi tekrar kaldığımız yerden devam edeceğim. Şehre dair yapılan yanlış ve doğruları her zaman olduğu çekinmeden yazmayı sürdüreceğim.
Tabi tatilde Antalya’dan uzak kalmamak için bazı konuları sosyal medya üzerinden takip etmeye devam edeceğim. Gündemden uzak kalmamak ve her daim her konuya yakından hâkim olmak için bu olmazsa olmazımız.


Neler mi yapacağım? İşte bu sorunun cevabı biraz zor. Her şeyden önce uymak zorunda olduğum bir günlük programım olmayacak. Adı tatil ya. Biraz tembellik yapacağım. İstediğim saatte kalkıp keyif süreceğim, “Bir günün beyliği beylik” misali…
Uzun süreden beri özlediğim ailecek kahvaltı ritüelini yapacağım. Epeydir aksattığım sabah yürüyüşlerimi yapma hevesim var. Tabi sıcak hava izin verdiği müddetçe.
Belki bir de sıla-i rahim yaparım. Babaannem, babam, annem, abim ve kardeşim ile tüm akrabalarımın mezarlarını ziyaret edip dua etmek planlarımın arasında var. Akrabaları es geçmeden ziyaretler de planladım.
Velhasıl gönlümden geçen ne varsa yapmayı hedefliyorum. Üzerimde rahat giysilerle, yıllardır gitmediğim köyüme gidip ata topraklarımı göreceğim. 
“Telefon çalacak, canım sıkılacak” kaygısından uzak durup, kendi halimde bir tatil ile fabrika ayarlarıma dönmek istiyorum. Doğal, katıksız, rolsüz, üzerine sıçramış formalitelerin tozlarını temizlemiş olarak geri dönmek arzusundayım.
Kısa süreli kaçışın içinde bir de İstanbul seyahati görünüyor gibi. Evladımı görmek ve hasret gidermenin yanında mutlu haberler ile tatil sevincimi mutluluğa dönüştürmek istiyorum.
Evet dostlar, siz bu satırları okurken ABBAS Konya yolunda, ardından da İstanbul da olacak. Bakarsanız 2 yıldır gidemediğim Didim’e de şöyle bir uğrayıveresim var.
Sonuçta Antalya’nın kavurucu sıcağından bir nebze olsun uzak kalmak hem sağlıma hem de bana çok iyi gelecek. Hele hele bu hafta mevsim normallerinin 5 derece üzerinde sıcaklık olacağını düşünürsek!


Tabi bu sıcaklarla birlikte kapımıza dayanan tehlikeden de söz etmeden geçemeyeceğim. Sevgili dostlar, hafta sonuna kadar ORMANLAR İÇİN HASSAS GÜNLER! Aman dikkat edelim. Çevremizde ormanda piknik yapıp mangal yapmak isteyenlere engel olalım. Laftan anlamayanları ALO 177 veya 112’ye mutlaka bildirelim. Ciğerlerimizin YAKILMASINA İZİN VERMEYELİM.


Eh ne demişler, “Yolcu yolunda gerek…” Lafı uzatmak yolu kısaltmayacak. Bu nedenle kalın sağlıcakla. Görüşmek üzere.