Ankara geçtiğimiz haftaya yoğun diplomasi trafiği ile başladı. Hafta başında Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı ziyaret etti.
Daha sonra bu ziyaretle ilgili başka detaylar da ortaya çıktı. Meğer aynı gün Suriye’nin geçiş hükümetinin Dışişleri Bakanı Şeybani de Ankara’daymış. Belli ki Rusya, Suriye ile yeni bir sayfa açmak istiyor. İkilinin gelişmeleri konuşmak için seçtiği yer ise Ankara oldu. Lavrov ve Şeybani’nin ilk görüşmesi de değil, önceden 3-4 “gizli görüşme” daha yapılmış. Suriye’nin duruma temkinli davranıp ikili görüşmeleri sıklaştırmak istemesi de Rusya’nın İdlib’e yaptığı saldırıları göz önünde bulundurunca gayet normal.
BEYAZ SARAY’DA DİPLOMATİK SKANDAL
Öte yandan aynı gün Fransa Cumhurbaşkanı Macron da Washington’da Trump ile bir araya geldi. Macron, Putin’in Ukrayna’da kazanmasına izin vermenin “büyük bir stratejik hata” olacağını vurguladı. Beyaz Saray’da da Ukrayna ve Ortadoğu diplomasisi hız kazandı.
Hafta sonu ise görmeye alışık olmadığımız bir tabloyla karşılaştık. 28 Şubat’ta Oval Ofis’te tam anlamıyla kriz çıktı. ABD Başkanı Trump, ve Ukrayna lideri Zelenskiy kameralar karşısında dakikalarca tartıştı. Aslında Zelenskiy Beyaz Saray’a ulaştığında aracından iner inmez Trump’ın aşağılayıcı sözleriyle karşılaştı, buna rağmen kimse oval ofis’te dakikalarca süren ve Zelenskiy’nin masadan kalkıp ortak basın toplantısını iptal edeceğini tahmin edemezdi.
Zelenskiy Beyaz Saray’dan tek başına ayrıldı. nadir toprak elementleri anlaşmasını da imzalanmadı. Trump Zelenskiy’nin Amerikan halkına saygısızlık yaptığını ve kendisinden özür dilemesi gerektiğini dile getirdi. Zelenskiy özür dilemesini gerektiren bir şey yapmadığını söyledi.
BÜYÜKELÇİDEN MANİDAR PAYLAŞIM
Dünya gündemine oturan hararetli tartışmanın ardından, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği'nin resmi hesabından bir fotoğraf paylaşıldı. Yorumsuz şekilde paylaşılan fotoğrafta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Zelenskiy'e şemsiye tuttuğu görüldü. Paylaşıma pek çok Türk kullanıcı olumlu yorum yaptı ve ABD yönetimine diplomatik nezaket konusunda eleştiriler yöneltti.
AVRUPA ZELENSKİY’E KUCAK AÇTI
Ardından gelişmeler peşi sıra yaşandı. Londra’da Ukrayna konulu toplantı gerçekleşti. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da vardı. Londra’da Ukrayna’ya destek mesajı niteliğinde kucaklaşmalar yaşandı.
Trump güç gösterisiyle süreci domine etmek isterken, Avrupa’nın tepkisi de akıllara yeni bir diplomasi koridorunu getiriyor. Londra – Brüksel – Ankara hattında önümüzdeki günlerde gündem başlığı ‘Ukrayna’ olan yeni trafiklere şahitlik edecek gibiyiz.
Tabii tüm bu yaşananların belki Rusya Devlet Başkanı Putin’in bile tahmin edemeyeceği şekilde Putin’e yaradığını söylemeden geçmeyelim.
ÇELİK: ÇÖZÜM AB – TÜRKİYE İŞBİRLİĞİNDE
Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Ak Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrası her zaman olduğu gibi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ben de kendisine ABD Oval Ofis’te yaşanan gerilimi ve Avrupa’nın duruşunu sordum. Çelik, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile işbirliği yapmadığı sürece, güvenlik ve refah alanlarında çözüm yolu bulamayacağını belirtti. Türkiye'nin dış politika ve güvenlik konularındaki önemini bir kez daha vurguladı. Aynı vurguyu Cumhurbaşkanı Erdoğan da, büyükelçilerle iftarda dile getirdi.
ANKARA’DA KRİTİK ‘SURİYE’ TOPLANTISI
En başta Ankara’nın diplomasinin de başkenti olduğunu belirtmiştim. Bu gerçekten altı boş bir söylem değil. Bu hafta başı da İngiltere ile Suriye’nin geleceğine yönelik bir toplantı vardı Dışişleri Bakanlığında. Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Birleşik Krallık’ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Hamish Falconer’in başkanlıklarında düzenlenen istişarelerde, Suriye başta olmak üzere ortak gündemde yer alan bölgesel konular hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.
Bakan Yardımcısı Yılmaz, istişareler kapsamında Suriye'deki güvenlik, insani ve ekonomik durum hakkında Türkiye’nin tespit ve değerlendirmelerini paylaştı. Bu çerçevede, Suriye’deki durumun bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmesinde ve ülkede merkezi hükümetin tesisine yönelik atılmakta olan ulusal uzlaşı adımlarının desteklenmesinde fayda olacağını yineledi; ayrılıkçı hareketlere bu tabloda yer olmadığını vurguladı.