Türkiye’nin gündemi DEM’li belediye başkanlarının görevden alınmaları. Ancak Antalya’nın gündemi çok farklı. Özellikle CHP’li belediyeler. Onlar HARAÇ-MEZAT mal satma peşinde.
Muratpaşa Belediyesi gelir elde etme adına mevcut belediye binasını YAP-İŞLET-DEVLET modeli ile ihaleye çıkarmanın peşinde... Batakta olan Döşemealtı Belediyesi ise elde avuçta kalan son gayrimenkulleri satma derdinde. CHP’li eski Belediye Başkanı Turgay Genç’in sata sata bitiremediği ilçenin taşınmazlarından son parti mallarının da Menderes Dal elden çıkarma planını yapıyor.
Turgay Genç’in kurduğu ve yaptırdığı özel hastane binası ile belediye iş merkezi satışa çıkartılacak. Dün yapılan Döşemealtı Belediyesi Meclisi’nden iş merkezindeki ofis ve dükkanların satışı için Başkan Menderes Dal yetki aldı. Çünkü BELEDİYE BATAKTA! Eğer bu ofis ve dükkanlar satılırsa nakit akışı sağlanacak ve bazı borçlar ile çalışanların alacakları ödenecek. Yoksa DÜKKAN KAPANACAK!
Şimdi yapılanlara veya yapılmaya çalışılanlara şöyle ters mantıkla bir bakalım. Döşemealtı’nda AK Parti’nin adayı Bekir Kıvrım seçimi kazanıp göreve gelseydi ve hem hastaneyi hem de iş merkezini satışa çıkarmaya kalkışsa ne olurdu?
Olacaklar malum. CHP’liler hep bir ağızdan, “Bizimkiler yaptı, AKP’li başkan satıyor” diye veryansın edecekti! Yalan mı? Hatta biraz daha ileri gidip, “Yandaşa kıyak satış” diye ortalığı inletirlerdi!
Her şey bir yana bir atasözümüz var, ‘HAZIRA HASAN DAĞI DAYANMAZ’ diye. Döşemealtı’nda yaşanan da budur. Sat sat nereye kadar dayanak. Sonra biri çıkar “Bu böyle gitmez arkadaş” derse şaşırmam.
Vallahi bir Türkiye’nin gündemine bir de Antalya’nın gündemine bakınca bizimkilerin yaptığı ile aklıma, ‘Mahalle yanarken deli saç tararmış (orijinali farklı)’ atasözü geldi.
Eee ne diyelim; Allah çarşılarına pazar ve bol müşteriler versin.
---------------------
YALAN BARİ SÖYLEME BAŞKAN
Siyasetçiler bazen söylediklerini ve yaptıklarını hatırlamayabilirler. Bu gelenek haline gelmiş kötü bir meziyet. Ancak bunu zaman zaman halk veya biz gazeteciler onlara hatırlatırız. Bunlardan biri de CHP’li Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz. Ben aklı başında biri sanırdım ama cezaevine girip çıktıktan sonra şekeri yükselince unutkanlıkta had safhaya çıkmış.
Başkan Kocagöz, Antalya Berberler Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın sabah kahvaltısına katılarak, oda üyeleri ile bir araya gelmiş. Birlik ve beraberlik mesajları vermiş. Korumalarla dolaşmayı, çakarlı arabaları sevmediğini dile getirmiş. Çok güzel. “Bizim akçeli işlerle işimiz olmaz. Bizde ego olmaz. Ben sizlerden biriyim, ben halkın çocuğuyum” demiş.
Peki şimdi ben soruyorum; “Vişne Festivali’ne ve Korav Avcı konserine kaç lira harcadın? Sen halkın çocuğusun da senden öncekiler ne çocuğu idi?” Cevabı bekliyorum ha. Devam edelim. Başkan Kocagöz Efendi, “İşin ekmeğin siyaseti olmaz. Biz insanız. Bizim olduğumuz yerde bir Allah’ın kulu yatağa aç girmeyecek” diye de eklemiş sözlerine.
Ben bir kez daha soruyorum Kocagöz’e, “Göreve geldiğinden beri işlerine son verdiğin 154 kişi neyin nesiydi? Hani ekmeğin siyaseti olmazdı? Hani insanlar yatağa aç girmeyecekti?...”
Boş kaset gibisin vallahi Mesut Başkan. Şekerin yükseldikçe çok unutkan olmuşsun çoookkk. Ama ben her defasında ÇALAR SAAT gibi hatırlatacağım haberin olsun, UNUTMA!
--------------
BU REZALETE KİM DUR DİYECEK?
Antalya’da elektrikli skuterler her geçen gün sorun olmaya ve çirkinlik abidesi oluşturmaya devam ediyor. Trafikte ters yönden geleni mi ararsın, otomobillerin arasından geçenleri mi?
Bunun yanında park sorunları arşı âlâya ulaştı ama önlem alan yok. En son park edecek yer bulamayan BİN BİN firmasına ait skuterler turizmin gözbebeği ÜÇKAPILAR’a park edilecekmiş!
Hem de öyle böyle bir yere değil. Çimlerin üzerine. Tarihi mekanın görüntüsünü yerle bir edecek şekilde. Bir değil iki değil üç değil. En az 10 adet. Tarihe resmen duvar örmüşler!
Allah aşkına birileri çıkıp şu REZALETE bir dur desin artık!