Ülkemizde çalışma hayatında, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan veya çalışmayan işçilerin hakları her zaman merak konusu olmuştur. Bu haklar, işçinin çalıştığı günlere göre farklılık gösterebilmekte ve çeşitli kurallar çerçevesinde düzenlenmektedir.

***

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçinin çalışıp çalışmayacağı, toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesi ile belirlenebilir. Eğer bu sözleşmelerde bir hüküm yoksa, işçinin bu günlerde çalıştırılması için onayının alınması zorunludur. Bu günlerde işçiye ödenmesi gereken ücretler ise şu şekilde düzenlenmiştir. İşçi, tatil gününde çalışmazsa, herhangi bir iş yapmaksızın o günün tam ücretini alır. Eğer tatil gününde çalıştırılırsa, çalıştığı gün için bir günlük ilave ücret ödenir.

Yargıtay kararlarına göre, işçinin ulusal bayram veya genel tatil gününde işyerine çağrılması ve yalnızca bir saat bile çalıştırılması, ilave ücrete tam olarak hak kazanması için yeterlidir. Bu nedenle, çalışılan her tatil günü için bir günlük ilave ücret ödenmesi gereklidir.

***

Eğer işçi, normal çalışma süresinin üzerinde çalışırsa, bu fazla mesai olarak değerlendirilir. Bu durumda işçi, çift yevmiye hakkına ek olarak, her fazla mesai saati için yüzde 50 zamlı ücret alır. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde alınan ücretler ile fazla mesai ücretleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından işçinin emeklilik maaşı hesabına dâhil edilmektedir.

***

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp da ücretini alamayan bir işçi, işten ayrılmamışsa İŞ-KUR müdürlüklerine veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikâyette bulunabilir. Eğer işten ayrılmışsa, önce arabulucuya başvurmalı, uzlaşma sağlanamazsa İş Mahkemesi’ne dava açmalıdır.

***

İşçinin, çalıştığını ispat etme yükümlülüğü bulunmaktadır. İspat konusunda şu belgeler önem taşır. İmzalı maaş ve fazla mesai bordroları, aksi ispat edilinceye kadar kesin delil kabul edilir. Bordroda ödeme yapılmadığı görülüyorsa ya da bordro imzasızsa, işçi, çalıştığını diğer delillerle ispat edebilir.

***

İş yeri kayıtları, iş yerine giriş-çıkışı gösteren belgeler ve iç yazışmalar yazılı delil niteliği taşır. Bu belgelerin düzenlenmesi ve saklanması, hem işçi hem de işveren için ileride yaşanabilecek anlaşmazlıkların önüne geçebilir. Yazılı delil bulunamaması durumunda ise tanık ifadeleri dikkate alınır, ancak bu yöntem yanlış kararların verilmesine yol açabilir.

***

Sonuç olarak, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma konusundaki haklar, işverenin zamanında gerekli belgeleri düzenlemesi ve işçinin bu belgeleri kontrol ederek haklarını koruması ile güvence altına alınabilir.

SON SÖZ

İşçi ve işverenin iş birliği içinde olması, hak kayıplarını önleyerek taraflar arasında sorunların çözülmesini kolaylaştıracaktır.