İnsanoğlu yaratılmışların en güzeli ve en zorudur. İnsan psikolojisi gereği canlıların da en farklısıdır. Bu nedenle insanoğlu bildiği, gördüğü bir şeyi doğru ya da yanlış ayırt etmeden, nasıl öğrendiyse, nasıl algıladıysa ona göre davranır.
Tabi algı onda alışkanlık halini alır. Bu sebeple kişilerin alışkanlıklarını değiştirmek hayli zordur. Kimi alışkanlık vardır ağız tadıdır, kimi alışkanlık vardır insanın fikriyatıdır, kimi alışkanlık ise zaruridir.
Zaruri hale gelen alışkanlığı değiştirmenin mümkünü yoktur. Hani derler ya “Can çıkar huy çıkmaz” diye, işte bazı alışkanlıklarda tıpkı böyledir. Örneğin bir çay tiryakisi olursunuz veya sürekli aynı restorana gidersiniz.
Aslında say say bitmez. Ancak bir de siyasi alışkanlıklarımız vardır. Burada babadan oğula geçen anlayış halen devam etmekte. Lakin iyi hizmet vereni sürekli isteme alışkanlığımız vardır siyasette.
Bu kimi zaman cumhurbaşkanı, kimi zaman bir bakan, kimi zaman bir milletvekili, kimi zaman da bir belediye başkanı oluveriyor. Hatta vazgeçemediğimiz bir mahalle muhtarı.
Antalya’da da 1994 yılından beri gördüğüm bir alışkanlık var. Hasan Subaşı’dan sonra Bekir Kumbul, Menderes Türel, Mustafa Akaydın ve Menderes Türel göreve geldi. Şimdi ise Muhittin Böcek var.
Bu sıralamaya bakınca Antalyalılar da MENDERES TÜREL sanki bir alışkanlık halini almış. Son yapılan ANKETLERDE önde çıkmasının nedeni de sanırım bu alışkanlık olsa gerek.
Şimdi bir siyasetçinin aralıklarla göreve getirilmesi ve hala istenilen isim olması sanırım tercihten öte zor bir alışkanlık. Bu alışkanlık Türel’in kara kaşı ve kara gözünden dolayı değildir öyle değil mi?
Geçmişe bir bakacak olursak yani Antalya’nın son yıllardaki kazanımlarının kimin döneminde olduğuna; bu alışkanlıktaki önemli etkiyi de görmüş oluruz. Bir insan şehrine hizmet ediyor ve beğeniliyorsa bu alışkanlığı yok etmek çok ama çok zordur.
Şimdi bu mevzuya nereden geldiğimi anlatayım. Birincisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belediyeler ve belediye başkanları hakkında G-20 ZİRVESİ dönüşündeki açıklamaları.
Cumhurbaşkanı Erdoğan uçakta gazetecilerle sohbet ederken AK Parti’nin kendisiyle hizmet bağlamında bir parti olduğunu; muhalefetin ise RANT VE KOLTUK için yarışan partilerden oluştuğunu söyledi.
Tabi bunları söylerken konu döndü dolaştı belediyelere geldi. Erdoğan, “Bizim belediye başkanlığımızın kalitesi, seviyesi nedir? Bunu İstanbullu gayet iyi bilir, Ankaralı gayet iyi bilir. Öbür taraftan da şöyle bir İZMİR'e bakın. İzmir'in belediyeciliği ne durumda görüyorsunuz. Şu anda İzmir bir felaketi yaşıyor. Türkiye'de maalesef şu anda oralarda yaşayan vatandaşlarım 'İLLALLAH' diyor. Adana'ya bakın, Mersin'e bakın aynı. ANTALYA da işte Menderes Bey'den sonra bir dönem yaşandı. Maalesef berbat. Buralarda yapılan hizmetin ne olduğunu yaşayanlar biliyor” dedi.
İşte bu sözler Antalyalıların vazgeçemediği alışkanlığı tescil etmiştir. Demek ki bazı alışkanlıklar aradan yıllar geçse bile değişmiyor değiştirilemiyor. Bu siyasetten bir örnekti.
Gelelim bir başka örneğe! İnsanoğlu mutlaka alışkanlığını görmek ister. Bu bazen de bir simgesel yapı olur (örneğin Kesik Minare’yi görmek istediği gibi ‘Şehzade Korkut Camisi’).
Hatta sahilde, obalarda hala yaşama alışkanlığının devam etme isteği. Çünkü vazgeçilemez bir ritüel alışkanlıktır bu yaşam. Bazen de sürekli gittiği restoran. Hele bir de bu restoran dünya markası olmuş ise!
Dün Gün Haber’de 7 Mehmet Restoran ile ilgili bir yazı okudum. Tahliye edilmek istendiğini anlatıyor. Nedeni net olmasa bile EKDAĞ’ın bir çökme planı olduğu ileri sürülüyor.
Durup dururken böyle bir konu nereden çıktı bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey var; ünü Türkiye sınırlarını aşan 7 MEHMET öyle kolay kolay yok edilebilecek bir müessese değil. Birçok ünlü isim sanırım böylesine sinsi bir operasyona karşı çıkacaktır.
Sanırım bu noktada her Antalyalı gibi Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de değiştirilemeyecek alışkanlıklarından biridir 7 Mehmet Restoran. Çünkü vazgeçilemez bir ritüeldir bu simge isim.
Öyle durup dururken böylesine bir alışkanlık birilerinin EGOSU için yok edilemez diye düşünüyorum. Başkan Böcek dahil birçok siyasetçinin bu alışkanlığın yok edilme girişimine izin vereceğini zannetmiyorum.
Vallahi yazımın başında da dedim ya, “Bazı alışkanlıkları değiştirmek zordur” diye. Bu tür alışkanlıklar bazen insanın KIRMIZI ÇİZGİSİ oluveriyor. Sakın bu kırmızı çizgiyi ihlal etmeye kalkışmayın; çok şeyler değişebilir!
Benden söylemesi!