Geçen hafta sonunda 3 günlüğüne hem evlilik yıl dönümünü hem de kısa bir tatil için Düzce’nin Kaynaşlı ilçesi Çamoluk köyüne gittik. Oradan Yedigöller’e geçip dönecektik. Antalya’dan çıkmadan önce plan böyleydi. Bunun ilk bölümü yani köy ziyareti ve Yedigöller gezisi çok güzel geçti. Ancak cumartesi gecesi beklemediğimiz kar yağışı tüm planları bozdu.
Yaklaşık 1 metreyi bulan kar nedeniyle köyde mahsur kaldık. Elektrikler kesildi yollar kapandı. Kaymakamlığın girişimi ile greyder yolu açtı. Asıl macera bundan sonra başladı. Araçlarımızı evin bahçesinden çıkarmak mesele oldu. Benim araçta kar lastiği yok. Hadi bir deneyelim dedik. Demez olsaydık. Küt bir ses ve tampon patladı. Karın içinde kalan ne vardı bilemedik.
Bende aracımı kilitleyip kar lastiği olan araçla yola çıktık. Güç bela karlı yolları aştık ve Ankara Esenboğa’ya kendimizi attık. Bu sırada kızım rahatsızlandı. Havalimanındaki acil kliniğine götürdük. Bir serum bir iğne 3 bin 950 lira! Uçak biletleri de çabası.
Aksilik olacak ya. Antalya’ya 19.15 uçağı ile geldik ve 20.20 civarı indik. Kapılardan çıkışımız 21.00’ı buldu. Biz eve dönerken havalimanında uçak yandığını ve tüm uçuşların durdurulduğu haberini aldık. Eğer 19.45 uçağını tercih etseydik yanmıştık. Bereket talih orada yüzümüze gülmüş. Çünkü bizden sonraki uçakları geldikleri havalimanlarına geri yönlendirmişler.
Dün bir arkadaşım bu yaşadıklarımı öğrenince bana bir fotoğraf attı ve Temel’in hava durumunu örnek göstererek, “Keşke yola çıkmadan bunları okuyup öyle çıksaydın” dedi. Ne yalan söyleyeyim çok ama çok haklıydı. Bu mevsimde Yedigöller ziyareti riskli mi riskli. Hele hele yaz lastiği ile yola revan olmak hiç akıl karı değilmiş. Eee atalarımız ne demiş, “Bir musibet bin nasihatten iyi” diye. Hakikaten öyle oldu.
----------------------
GEÇ KALINMIŞ AMA YETERSİZ!
Memleket topraklarına döndük ya, hemen ne var ne yok diye hemen Teslime Tosun’un köşelerini okudum. Geçen Cuma günü yazdığı hurdacılara yönelik operasyon konusu dikkatimi çekti.
Teslime, “Bu sefer asayiş ekipleri kentte bulunan hurdacılara eş zamanlı baskın düzenledi.11 ekip ve 39 personel ile yapılan operasyonda hurdacılarda çalıntı oldukları tespit edilen neler çıkmış neler! Av tüfeğinden, bilgisayara, motosikletten, inşaatlarda kullanılan büyük hilti makinesine, su motorundan, şarjlı matkaba kadar birçok çalıntı mal ele geçirilmiş. Hırsızlık malı satın aldığı belirlenen 6 hurdacının dükkanı mühürlenmiş, 11 işyerine idari para cezası uygulamışlar” diye aktarmış.
Tabi bu arada yeni Emniyet Müdürü İlker Arslan’a da övgüler yağdırmayı ihmal etmemiş. Evet kendince haklıdır. Ancak bana göre zaten geç kalkmış bir operasyon bu.
Antalya’nın kanayan yarası haline gelmiş Kepez bölgesindeki HIRSIZ PAZARI kaldırılmış güya. Hadi onu kaldırdınız ya Muratpaşa’da Perşembe pazarının kurulduğu gün o bölgede açılan İKİNCİ EL adı altındaki pazara ne demeli?
Ben söyleyeyim madem. Burası da tıpkı Kepez’deki pazın bir kopyası. Hem de şehrin göbeğinde. Ne ararsan var. Eskilerin yanında yenilerde! Ama bir Allah’ın kulu bunlara söz söylemiyor, dokunmuyor ya da dokunamıyor! İllaki birileri ortaya çıkıp, “Ya bu pazarda benim evden çalınan şu eşyamı gördüm” demedikten sonra sanırım bu İKİNCİ EL PAZARINA’NA dokunan olmayacak gibi görünüyor.
----------------------
TEBRİKLER DEDEM!
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, oğlu Gökhan Böcek ile eşi Zuhal Böcek'in oğulları dünyaya geldi. Bebek 3 kilo 355 gram ağırlığında imiş. Bebeğe Muhittin Aslan ismi verilmiş. İlk kez dede olmanın heyecanını yaşayan Başkan Böcek, kendi adını taşıyan torunuyla birlikte çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştı.
Bende buradan öğrendim. Böcek, paylaşımında, “Büyüklerimizin 'en büyük sevgi' diye tarif ettiği torun sevgisini hissetmek bana da nasip oldu çok şükür. Torunumuz Muhittin Aslan’ın sağlıkla büyümesini, Cumhuriyetimize bağlı, vatanımıza, milletimize hayırlı bir evlat olmasını yürekten diliyorum……” ifadelerini kullandı.
Vallahi dede olmak tarif edilemez bir mutluluk. Allah nasip ederse ben de şubat ayı gibi aynı duyguyu yaşayacağım. Bu nedenle bu şehre geldiğimde ilk tanıştığım kişilerden biri olan Muhittin Başkan’ın duygularını anlayabiliyorum.
Her neyse. Genç anne ve baba ile dede Muhittin Böcek’i tebrik ediyorum. Minik Muhittin Aslan’a da uzun ömürler diliyorum.