Yılbaşına iki ay var.

Hükümet yeni senede işçiye, asgari ücretliye, memura, emekliye iki ay sonra zam verecek.

Maliye enflasyon değerlendirmeleri yapıyor.

M. Şimşek hesap kitap derdinde.

Evvelsi gün akşam saat sekiz buçuk civarında, ülke çapında şubeleri olan

bir markete girdim.

Market çalışanları ellerinde bir liste ve birkaç çalışan farklı reyonlarda fiyat etiketlerini değiştiriyorlardı.

Espriyle karışık sordum:

"Kolay gelsin, yılbaşına daha iki ay var ama zam furyası erken başlamış" dedim tebessüm ederek.

Çalışan bayan biraz mahzun:

"Öyle, liste geldi, yarına dek etiketleri değiştirmemiz lazım" dedi.

Kimi ürüne üç, kimine beş, kimine yedi, sekiz lira zam yapılıyormuş.

Buyurun.

Daha maaşlara zam gelmedi.

Asgari ücretle çalışan o market çalışanlarının maaşlarına zam yapılmasına daha tam üç ay var.

Veee...

Yılbaşından sonra gene zam yapacaklar.

Şimdiye dek yaptıkları gibi.

Yani hükümet çalışanlara yılda iki kez zam yapıyor ama bu meşhur marketler yılbaşından yıl başına altı kez zam yapmış oluyorlar.

Hükümet, bu marketleri acımasızca takip edip yaptıkları zamlar için "neden, ne için, ne oldu ki?.." diye sorgulayıp, para cezası değil ülke genelinde bir hafta, on gün kapatma cezası vermediği sürece ne halkın çarpılmasına ne soyulmasına engel olamaz.

Ayrıca bu marketlerde satılan hemen tüm ürünlerin fiyatları aynı.

Yani faklı değil.

Nasıl oluyor da farklı fiyatlar yok?

Yani akşamdan sabaha danışıklı fiyat oluşturuyorlar gibi.

Üreticiden üç beş liraya alınan sebze ve meyveler on, on beş katına satılıyor.

Kısaca, halk vurgun yerken hükümet oy kaybediyor onlar müthiş kâr ediyor.