CHP, Bolu belediye başkanı Tanju Özcan'ı partiden ihraç etti.

Yani kovdu.

Tanju:

"Ben haklıyım, Kılıçdaroğlu istifa etmelidir"

"Geldiğinden beri bir başarısını görmedik" diyor.

Çekinmiyor.

İsyankâr.

Dolaylı konuşmuyor.

Lafı eveleyip gevelemiyor.

İçinden geçenleri dilinden söylüyor.

Cesur.

Dilinin altında bakla saklamıyor.

Olduğu gibi.

Rahat.

Ama Ekrem İmamoğlu onun gibi değil.

Çember çeviriyor.

Dolaylı.

Rahat değil.

"Değişim" dedi gerisini getiremedi.

Çekingen.

Ürkek.

Dışlanmaktan korkuyor.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan olmaktan korkuyor.

Baş kaldırıyor ama başkana karşı mülayim.

İsyancı değil.

Taraftar topluyor fakat öne çıkmıyor.

Hep defansta duruyor.

İleriye başkalarını sürüyor.

Gol atma hevesinde ama sürekli çalım atıyor.

Auta atılma korkusu var Tanju misali.

Kırmızı kart görmekten korkuyor.

Ne de olsa göbekten bağımlı Kılıçdaroğlu'na.

Bakırköylü Kerimoğlu ile limoni İmamoğlu.

Her ne kadar Kılıçdaroğlu:

"Başkanlar iyi çalışıyor, başarılılar" dese de bunun öyle olmadığının ispatı Bakırköy’de ortaya çıktı.

"Sokağa çıkamıyorum" diyor.

"Büyükşehir olarak İmamoğlu yapması gerekenleri yapmadığı için Bakırköy’de sokağa çıkamıyorum" diyor.

Onu dinleyince "Kim başarılı öyleyse" diye soru geliyor akıllara.

Saraçhane ile Bakırköy arasında soğuk Marmara yelleri esiyor.

Partide ilk bayrağı açıp "Değişim" fırtınası yaratmasından sonra İmamoğlu gözden düştü.

Büyükşehir için en büyük adayın Kerimoğlu olacağı ortada.

CHP’de kulisler anormal çalkantılı.

Kılıçdaroğlu sabırlı.

Hep gözlüyor.

Takımın dağılmasını sessiz izliyor.

Kimseye güvenmiyor.

Sinirler gergin.

Partide sonucun ne olacağını kimse kestiremiyor.

Herkes dolaylı.

Kesin kararlı tek kişi Kılıçdaroğlu.

Her an kılıç savurabilir.