Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) şubat ayı meclis toplantısı dün gerçekleştirildi.
Olağan gündeminde ilerleyen toplantıda bir meclis üyesinin TÜSİAD’a yönelik eleştirileri dikkat çekti.
Toplantı gündeminin dilekler bölümünde söz alan tekstilci Sayın Yavuz Özdemir, TÜSİAD’a yönelik cesur bir tavır ortaya koydu.
TÜSİAD’ın geçmiş alışkanlıklarının depreştiğini belirten Sayın Özdemir, TÜSİAD yöneticilerinin yaptığı açıklamaların ekonomiye olumsuz etkilerinin altını çizerek gerekli eleştirilerin yapılmasına vurgu yaptı ve şu şekilde ifadeler kullandı:
“Bu adamlara cevabı, siyasetin ve devletin tepesindeki insanın yani cumhurbaşkanımızın değil iş dünyasının vermesi gerek. En büyük üye sayısına sahip MÜSİAD başta olmak üzere diğer derneklerin de cevap vermesini ve bu insanlara hadlerinin bildirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira biz köle değiliz. Birilerinin yat dediğinde yatacağı, kalk dediğinde kalkacağı; ‘ayarınızı bozarız’ dediğinde ayar çekilecek bir millet değiliz. Milli ve yerli olmayan hiç kimse bize ayar vermeye kalkmamalı. Bizim de buna müsaade etmememiz gerekiyor. Aslında bunun, ticaret ve sanayi odalarının da tepki vermesi gereken hadiseler olduğunu düşünüyorum.”
***
Sayın Yavuz Özdemir’in savunmasını politik değil samimi bulduğumu ifade etmeliyim!
Bu noktada şunu da itiraf etmeliyim ki 8 Ocak 2025 tarihinde bu köşeden yayınladığım ‘MÜSİAD gücünü kullanmalı’ başlıklı yazıda bir yönüyle bunu işaret etmiştim.
O yazının girişinden sadece şu satırlar bile anlamak isteyene çok mesajlar iletmektedir:
“İstanbul merkezli sermaye vesayetine karşı Anadolu’dan güç alarak 35 yıl önce ortaya çıkan ve kısa zamanda etkin bir yer edinen MÜSİAD, bana kalırsa bugün bir varoluş sınamasıyla karşı karşıyadır.
Bu sınama, Türkiye’nin konjektürel gerçekliğinden ibaret değil global çapta hazırlığı süren yeni döneme hazırlanma sürecidir.”
(Okumak isteyenler için link: https://www.liderbursa.com/musiad-gucunu-kullanmali-h85705.htm)
Ayrıca TÜSİAD konusundaki kanaatimin de rahmetli Prof. Dr. Necip Hablemitoğlu ile aynı olduğunu yine bu köşeden birkaç gün önce sizinle ‘Boş konuşanı kapat gitsin’ başlıklı yazımla paylaşmıştım.
(Okumak isteyenler için link: https://www.liderbursa.com/bos-konusani-kapat-gitsin-h87995.htm)
Bu noktada Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜSİAD gündemli konuşmalarındaki şu mesajları da vurgulamak gerekir:
“AK Parti döneminde sermayesine sermaye katan iş dünyasındaki bir grup, kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır. Tek dertleri kayıplarını devlet hazinesinden tanzim etmektir. Kaos baronlarına diyoruz ki; bu devlet ve bu millet sizin rüyalarınızı kabusa çevirme gücüne sahiptir. Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz biz de size buna göre muamele ederiz. Siyaset yapmak istiyorsanız işte er meydanı. Siyasi partilere bir tane daha eklenirse demokrasi zenginleşir ama kayıt dışı siyaset yapma dönemi kapanmıştır. Yeni Türkiye'de kayıt dışı siyasete yer yoktur.”
Yine bu bağlamda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin de TÜSİAD’a yönelik son açıklamasındaki şu mesajı da manzaraya netlik kazandırmıştır:
“TÜSİAD Başkanı kendine güveniyorsa ve cesareti varsa sadece gizli kapaklı diyalogları ve al ver süreçlerini ilan ve ifşa ederek ne kadar şeffaf ve demokrat olduğunu ispat edebilecektir.”
Elbette AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Sayın Efkan Ala’nın geçen gün katıldığı bir Tv programında TÜSİAD’a dair kullandığı şu sözü de yabana atılmamalı:
“Siyasi sicili temiz değildir!”
***
BTSO Meclisi’nde üyelerin konuşmaları sonrası salona hitap sırası Başkan İbrahim Burkay’daydı.
Meclis üyelerinin kürsüden gündeme getirdiği her konuyu not alan ve konuşmasında yanıtlar veren Başkan Burkay, Sayın Yavuz Özdemir’in gündeme getirdiği konuya da net bir cevap verdi.
BTSO Başkanı İbrahim Burkay, temsil ettiği kurumun ve çatı kuruluş TOBB’un mezkûr gündeme dair kurumsal tutumuna bağlı kalarak hitabında TÜSİAD’ın adını zikretmedi. Bu, son derece sorumlu bir davranıştı. Ki keşke TÜSİAD yöneticileri de bu denli sorumlu olabilselerdi.
Aslında Başkan Burkay, hazır kendi Meclisi’nde bu talep oluşmuşken çok rahat bir şekilde TÜSİAD’ı sert bir dille eleştirebilirdi. Fakat bu kolaycılık ve belki de TOBB’dan rol çalmak olurdu. Hatta tartışmayı bağlamından bile koparabilirdi.
Her zaman olduğu gibi aklıselimi elden bırakmayan Sayın Burkay, gündeme dair öyle güzel konuştu ki esasında iş dünyası temsilcilerinin ana gündeminin ne olması gerektiğini herkes anladı.
BTSO’da yol çıktıklarında ortaya bir vizyon koyma gerekliliğiyle ‘Ortak Aklın Gücüyle’ mottosunu belirlediklerini hatırlatan Sayın Burkay, hitabını şu ifadelerle sürdürdü:
“Bir projenin başarılı olması için ortak aklın eseri olması lazım. Sonra, bu projelerin sadece Bursa’ya değil bu devleti yöneten aklın çizdiği vizyona da hizmet edecek nitelikte olması lazım. Şilep doğuya giderken senin o şilebin içinde batıya yüzmen, en basit tabiriyle iş bilmezlik olur. O yüzden makro düzeydeki stratejilere ayak uyduracak vizyonu ortaya koymamız lazım. O yüzden GUHEM’i yaptık, BUTEKOM’u yaptık, o yüzden TEKNOSAB ortaya çıktı. Ve dedik ki ‘Bursa Büyürse Türkiye Büyür.’ Sonra, dünyadaki en büyük hastalık nedir? Güven bunalımı. Ailede, şirkette, şehirde, ülkede ayrılık yaratmak istiyorsan önce bireylerin birbirine olan güvenini ortadan kaldıracaksın. Bakın dünyada bir akıl var! ‘Problem yaşıyoruz, yönetenler bunu çözemez ama muhalefette çözemez.’ İnsanları öyle bir çaresizliğe itiyorlar ki bu tesadüf mü? Bir aklın eseri bunların hepsi. Bundan dolayı 2022 yılında ne dedik? ‘Kendine İnan Ülkene Güven.’ Derler ya ‘bir konuşursun bir de icraat yaparsın.’ Biz 10 yıldır icraat yapıyoruz. Yaptığımız her iş, Türkiye’ye rol model olan icraatlar. Bir sivil toplum yapısı olarak Türkiye’nin ilk fonunu kurduk ve katılımcı sayısı olarak ülkenin en büyük fonu oldu. Bu, kuruma ve bizlere olan güvenin eseri. İki hafta önce Suriye’ye gittim. Orada bir diktatörün kendi halkına neler yaptığını gördük. Devletin olmadığı yerde insanların neler yaşadığına son 10-15 yılda hep beraber şahit olduk. Sahip olacağımız tek ve en önemli değer bizim devletimiz. Hangi düşüncede veya inançta olursak olalım bu bilinçte olmamız lazım. Çünkü yalnız kaldığınız zaman yanınızda hiç kimse olmuyor. Başarılarımızın en büyük kaynağı birliğimiz ve beraberliğimizdir. Güven problemi sadece ülkemizin değil dünyanın büyük bir hastalığı. Biz, o güveni burada inşa edeceğiz…”
BTSO Başkanı İbrahim Burkay, bu konuşmasıyla bir kez daha ölçüyü tayin etme yetkinliğini ortaya koydu.
***
‘Hocalı Katliamı’nı unutmayanlara saygıyla…