Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi, dün gerçekleştirdiği şubat ayı toplantısının ikinci oturumunda da trajikomik olaylara sahne oldu.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yine pusulayı şaşırdı ve etik ilkeler, kanunlar, hakikat ve mantığa mugayir birtakım davranış ve söylemlerde bulundu.
Pirinci su kaldırmayan Sayın Bozbey, kendisine yöneltilen sorulara yanıt vermek yerine her zamanki gibi çok konuşup hiçbir şey ifade etmeme yetisini sergiledi.
***
Konuya gelmeden evvel şunun altını çizmek istiyorum, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin AK Partili Üyesi Ali Sait Adiloğlu ile hiçbir tanışıklığımız yok. Bırakın tanışıklığı selamlaşmamız bile yok.
AK Partili Meclis Üyesi olduğu dışında kendisine dair bir bilgim yok. O da tanırsa veya bir yerden duymuşsa bizi, gazeteci diye biliyordur.
***
Gelelim konuya!
İkinci oturum, gündem dışı konuşmalarla başladı. Grup sözcüleri ve Sayın Bozbey’in konuşması sonrası Ali Sait Adiloğlu, söz alarak birtakım sorular yöneltti.
Sayın Bozbey’in ‘Gündemimiz deprem’ ifadesine gönderme yapan Sayın Adiloğlu, “Göreve geldiğinizde Arabayatağı ve İstanbul Yolu kentsel dönüşüm projelerini iptal ettiniz. 1 yıl geçti hala bir haber yok. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.
Sayın Bozbey’in seçim öncesi emeklilere her ay nakdi destek vaadinde bulunduğunu hatırlatan Sayın Adiloğlu, “Önce her emekliye idi, sonra ihtiyaç sahiplerine oldu. Önce her aydı, sonra bayramdan bayrama oldu. Önce 2 bin 500 TL idi, sonra 2 bin TL oldu. Destek verdiğiniz sayı da çıkardığınız ses ve reklamdan çok çok az. Bizim arkadaşlarla üye olduğumuz bir vakıfta bile sizden daha fazla destek veriyor, ihtiyaç sahiplerine ulaşıyoruz. Yapılan yardımları da billboardlarla insanların gözüne sokmuyoruz” ifadelerini kullandı.
Sayın Bozbey’in bir başka vaadinin de ‘Kantin Kart’ olduğunu ve bu konuda ulusal bir kanala demeç verdiğini hatırlatan Sayın Adiloğlu, söz konusu demecin kaydını dinletti.
Sayın Bozbey’in bir vatandaşın yanına gelerek ‘çocuğuna okula giderken bir simit parası veremediğinden’ yakındığını söylediği ve ‘Kantin Kart’ uygulaması başlatacaklarına dair söz verdiği bir kez daha kayıtlara geçti.
Sayın Adiloğlu, konuşmasını bu konuya dair sorularla tamamladı:
“O aileler, çocuklar, anneler sizden simit bekliyor. Kantin Karttan haber yok. Yine ‘1’inci sınıf öğrencilerine, 45 bin öğrenciye süt dağıtacağız. Yılda da toplam 1 milyon süt dağıtacağız’ dediniz. Şimdi soruyoruz Sayın Başkan, iki eğitim dönemi geçti sütler mi kesildi, simitler nerede, kantin Kart nerede?”
***
Sayın Bozbey, Sayın Adiloğlu’na “Bu soruları il milli eğitim müdürüne sorarsan cevabı alırsın” yanıtını verdi.
Sayın Adiloğlu da “O zaman önce izin alın sonra vaatte bulunun, olmayacak hayalleri insanlara sunmayın” dedi.
Ardından Sayın Bozbey, “Kantin kartla ilgili ve sütle ilgili izin vermediği için, talebimize yanıt vermediği için şu ana kadar bunu gerçekleştiremedik. Onay almak zorundayız ve izin vermedi bugüne kadar” ifadelerini kullandı.
Sayın Adiloğlu tekraren “O yüzden yapamayacağınız bir şeyi halka da sunmayın” diyerek pek de doğru bulmadığım ve ortamı geren şu ifadeleri ekledi:
“Onu DSİ yapsın, diğerini karayolları yapsın, kentsel dönüşümleri Çevre Şehircilik Bakanlığı yapsın siz de çıkın harmandalı oynayın düğünlerde göbek atın.”
Bu noktadan sonra Sayın Bozbey, girişte belirttiğimiz davranışını sergileyerek “Ali Sait senin derdini biliyorum. Senin derdin bunlar” diyerek bir A4’e basılı liste gösterdi ve ekledi:
“Burada sadece Ali Sait Adiloğlu’nun 41 tane faturayı belediyeye 2024’ün martına kadar kestiğini göstermek istiyorum size. Sebebi onlar arkadaşlar. Neden provokasyon yaptığını anladım. Bu daha birinci seans. Bunun için çıldırıyorsun. Sistem devam etseydi, devam edecektin fatura kesmeye.”
Sayın Adiloğlu, söz konusu faturaların teklif usulü hizmet ve mal alımı kapsamında kesildiğini belirterek Sayın Bozbey’in yaptığını ‘ayıp’ olarak tanımladı.
***
Yasalara, mevzuata, usulüne uygunsa bir firmanın belediyeye fatura kesmesi neden suç olsun. Şayet suç olarak kamuoyuna gösteriliyorsa bu dönemde fatura kesen tüm firmalar dikkatli olsun.
‘Yok! Sayın Bozbey, bunu suç olduğu için değil, Sayın Adiloğlu’nun yeni yönetimle birlikte artık fatura kesemediği için sürekli eleştirdiğini ifade etmek üzere gösterdi’ deniyorsa durum çok daha vahim değil mi?
Çünkü bu bir başka deyişle, eleştirmeyen faturasını kesiyor! Yani besleniyor demektir!
Sayın Bozbey, bu hareketiyle artık Büyükşehir Meclisi’nin CHP’li üyelerini de kendisini eleştirmek zorunda bırakmıştır! Yoksa hepsi şaibe altındadır.
Şayet eleştirmezlerse her biri hakkında belediyeye haksız fatura kestikleri yani nemalandıkları için susup yamanma gayretinde oldukları düşünülebilir ki bu son derece utanç vericidir!
Aynı durum Sayın Adiloğlu ve diğer tüm üyeler için de geçerlidir. Bu noktadan sonra anlaşılan şudur ki susup eleştirmeyen, Sayın Bozbey’in beslemesi ve yandaşıdır!
Sayın Adiloğlu’nun kestiği faturalarda bir kanunsuzluk varsa bu yargı yoluna götürülmeli ve öyle açıklanmalıydı. ‘Sen fatura kesmişsin’ diyerek böyle bir bilgi paylaşmak KVKK’ya da ne kadar uygundur hukukçuların tartışması gerek…
***
Öte yandan toplantıda Keles Belediye Başkanı Ali Doğru, Meclis’te konuşulan süt dağıtımı ve kantin kart konusunda İl Milli Eğitim Müdürü ile görüştüğünü ifade ederek Milli Eğitim’in hiçbir kurumun okullarda gıda dağıtımına izin vermediğinin altını çizdi ve bir algıyı çürüttü:
“Kantin kart ile ilgili herhangi bir müracaatınız yok.”
Sayın Bozbey: Bakacağız ona, sonrasında seninle görüşeceğiz…
***
Meclis sonrası toplantıya dair Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Basın Birimi, haber servisinde bulundu.
İlk haber aynen şöyle servis edildi:
“Başkan Bozbey, “Öğrencilere süt dağıtmamıza izin verilmedi”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında gündeme getirilen iddialara yanıt vererek, “Seçim vaatlerimiz arasında yer alan öğrencilere süt dağıtımı projemiz, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından onaylanmamış ve dağıtıma izin verilmemiştir. Her çocuğumuzun sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmasını önemsiyoruz. Bu engellemenin değerlendirilmesini hemşehrilerimin takdirine bırakıyorum” dedi.”
1,5 saat sonra ise aynı konuda bir ‘düzeltme’ geçildi. O da aynen şöyle:
“DÜZELTME... Başkan Bozbey’den okullarda süt dağıtımı açıklaması
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında gündeme getirilen iddialara yanıt vererek, “Seçim vaatlerimiz arasında yer alan öğrencilere süt dağıtımı projemizi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne uzun zaman önce izin için yazdığımız yazıya yanıt alamadığımız için gerçekleştiremedik. Her çocuğumuzun sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmasını önemsiyoruz. Bunun için gerekeni yapmaya hazır olduğumuzu hemşehrilerimizin bilmesini isterim” dedi.”
Bu iki metin arasındaki değişime baktığınızda esasında Sayın Bozbey’in kendi kendini yalanladığı net bir şekilde anlaşılıyor.
Diğer taraftan her iki haberde de ‘kantin kart’ konusuna hiç değinilmiyor.
Bazıları buna algı yönetimi dese de ben, bunu şark kurnazlığı olarak görüyorum. Zira bir algı yönetimi hissediliyorsa o algı yönetimi falan değildir!
Sayın Bozbey ve ekibi algı falan yönetmiyor, düpedüz şark kurnazlığı yapıyor.
***
Kendinden önce kentini düşünenlere saygıyla…