Asgari demek "en az" demek. Asgari ücretli demek "en az ücret verilen" demek.
Buna göre özel şirketlerde, özel iş yerlerinde, belediyelerde kadro dışı çalışan işçilere verilecek maaş en az düzeyde olmak üzere belirleniyor.
Bu demek değildir ki çalışan o işçiye en az tarafından maaş verilsin.
Piyasanın durumu ortada.
Ev kiraları malûm.
Satılan her ürüne daha zamlı maaşlar ele geçmeden gelen zamlar belli.
Dar ve sabit gelirlilerin hâli ortada.
Asgari ücretli çok sıkıntıda.
Geçim zorluğu yaşıyor.
Yaşam kaliteleri çok düşük.
Defalarca, marketlerde bir annenin çocuğunun raftan aldığı abur cubur denen yiyecekleri çocuğun elinden zorla alıp yerine koyduğuna...
Ağlayan çocuğu kolundan tutup çekiştirerek o bölümden uzaklaştırmaya çalıştığına tanık oldum.
Siz de mutlaka rastlamıştırsınız böyle bir olaya.
İnsanın içi acıyor.
Ya o pazar tezgahlarının kurulduğu semtlerde, bilhassa akşamın alaca karanlığında bir çok annenin en ucuz sebzeyi almak için pazar yerini bir ucdan bir uca gönlü kırık, yüreği küskün olarak gezdiğini görmeye ne dersiniz.
Asgari ücretli bu işte.
Dar gelirli o işte.
Kıt kanaat geçinmek isteyen bunlar işte.
Her şeyde gözü kalanlar onlar işte.
Hadi gel de umursamaz ol.
Hadi gelde görmezden gel.
Hadi gel de isyan etme.
Asgari ücretliye verilecek maaşı belirlemek için üç defa toplantı yapmakta neyin nesi?
Piyasayı bilmiyor musunuz?
Yapılan zamları görmüyor musunuz?
Ev kiralarını duymuyor musunuz?
Toplu taşıma araçlarına gelen zamları işitmiyor musunuz?
Okul kantinlerinde ki pahalılığın farkında değil misiniz?
Siz, ey o asgari ücreti belirlemek için toplanan beyler!
Makam sahipleri!
Koltuk sahipleri!
Bunları bilmiyor, görmüyor, duymuyorsanız o zaman ne diye o toplantılara iştirak ediyorsunuz?
Bırakın bilenler gelsin ve makul olan bir asgari ücreti belirlesin, olsun bitsin.
Yirmi günde üç defa toplanıp ne yapıyorsunuz?
Kararlaştıracağınız ücret en fazla altı yedi bin liralık bir artış.
Bunun nesini tartışıyor, toplanıp toplanıp dağılıyorsunuz?
İşyeri sahibi veya iş veren fedakârlık yapacak ve "hep bana hep bana" demeyecek.
Çalışanını tatmin edecek ki o çalışan kişide severek işini yapsın, şükretsin.
Ben diyeceğimi dedim, sıra iş verende, daha ne diyeyim.