Ey genç kardeşim! Günlük ölçümüz şu olmalı. *Planlı çalışıp kimseye muhtaç olmamalı. *Kimsenin kalbini kırmamalı. *Küçük de olsa günlük mutlaka elinden bir yardım çıkmalı. *Günlük ibadetini yapıp faziletli işlerde yarışmalı. *Bile bile günah işleyip Rabbimizi gücendirmemeli.
***
Talip maksudun, seven sevdiğinin yolunda olmalıdır. Düşmanını kedi gibi bekler, aslan gibi saldırırdı. Bu söz Halit Bin Velit Hazretleri için söylenmiştir.
***
Tek kanatlı kuş uçamaz. Bir Müslümanın ‘ben Allah ve Resulüne inandım’ dediği halde ahiretini tamamen unutup sırf dünya için çalışır hale gelirse, Allah korusun Cennetin yolunu bulamaz.
***
Doğru olanı yapmak cesaret ister. Halka nasihat etmek için ilim sahibi olmak gerekir. Başkalarına yardım etmek için planlı çalışıp sürdürülebilir bir gelir modeli kurmak ve başarılı olmak gerekir.
***
Cennete girmek için de Yüce Rabbimize teslim olmak, O’nun emirlerinden taviz vermeden emirlerini yerine getirmek lazım. Kul, günahlardan ve dinimizin çirkin gördüğü şeylerden kaçınmalı, geçirdiği ibadetleri telafi etmeye ve salih ameller işlemeye gayret etmelidir.
***
Bir de ‘ben Kur’an’da bu konuda bir şey okumadım’ diyenler var. Öncelikle keşke Kuran’ın tamamını okuyup anlayabilsek ve onunla amel etsek de konu senin söylediğine kalsa. Sen zaten yazanları uygulasan böyle cümle kuramazsın.
***
Yaşantımızdaki her anın Kur’an-ı Kerim’de yazması mı gerekiyor. Kur’an-ı Kerim’i okuduk, Siyer-i Nebi’yi okuduk, hayatımıza da tatbik ettik mi bitti. Zaten bunları özümsersen her şeyin yazmasını beklemezsin.
***
Din sosyal hayatımızdaki kurallar bütünüdür. Sana ‘iyi insan’ olmayı anlatır. Bu anlatılanları yapıp doğru, örnek insan olduktan sonra tertemiz bir şekilde ibadetlerimizi yapabiliriz.
***
Üzüm üzüme baka baka kararır. Eğer bir evde anne baba namaz nedir bilmez, gıybet gibi günahları devamlı işlerse o evdeki evlatlar da doğal olarak şuursuz ve beynamaz olarak hayatlarını devam ettirirler.
***
Hasan-ı Basri (rah), kahkaha ile gülen bir gence rast gelince ona, ‘Ey delikanlı, sen Sırat’ı geçtin mi?’ dedi. O, ‘Hayır, geçmedim’ dedi. Hasan-ı Basri Hazretleri: ‘Cennet’e mi yoksa Cehennem’e mi gideceğini biliyor musun?’ diye sordu.
***
Genç: ‘Bilemem’ dedi. Hasan-ı Basri Hazretleri sonra ‘Madem ki Sırat’ı geçmedin, Cennet’e yahut Cehennem’e girecedğini bilmiyorsun, bu kadar gülmenin sebebi nedir?’ buyurarak, dünyada bu kadar gülüp eğlenmenin münasip olmadığını ima etti.