Dedikodu öylesine zehirli bir dil ki dinen bile affedilmeyecek bir durum olarak gösteriliyor. Bir başka deyişle GIYBET hoş görülmüyor. Hem yapana hem de yapılana zarar veriyor.
Bu mevzuya aşağıdaki satırlarda değineceğim. Bu bölümde yapılan DEDİKODUNUN sebebini anlatacağım. Öyle uzaktaki biri için falan değil, bizimle ilgili yani LİDER MEDYA hakkında!
Herkesin malumu LİDER MEDYA önce gazete, sonra internet siteleri, ardından WEB TV, yerel TV derken LİDER HABER TV ile ulusallaştı. Kısa sürede Antalya’dan Türkiye’ye parlayan bir yıldız oldu.
Yaklaşık 2 yıldır LİDER HABER TV’nin merkezi İstanbul olmasına rağmen HABER MERKEZİ benim de başında olduğum ekiple Antalya’da haber bültenlerini hazırladı. Aslında bir ULUSAL TV’de eşyanın tabiatına aykırı bir durumdu. Biz ekip olarak zoru başardık. Rüştümüzü her alanda olduğu gibi bunda da ispatladık.
Lakin ulusal bir televizyonun merkezi neresi ise HABER MERKEZİNİN de yanı başında olması olmazsa olmazdır, bilenler bilir. Nihayetinde şirket yönetimi olarak ortak aldığımız karar ile HABER MERKEZİNİ İstanbul’a taşımaya karar verdik.
Hal böyle olunca ANA KUMANDA ve UYDUYA ÇIKIŞ cihazlarını da İstanbul’a naklettik. Zaten RTÜK de böyle istiyordu. Bir aya yakındır yayınlarımızın önemli bir bölümü oradan yapılmaya başlandı. Bazı yayınlarımız hala Antalya’dan yapılmaya devam ediyor.
Geçiş sürecinde sadece yayın akışımızda küçük değişiklikler yaptık. Bu nedenle de Antalya’da HABER MERKEZİ olmadığı için ekibimizdeki bazı arkadaşların bir bölümünü şirketimizin başka yayın organlarına, bazılarını İstanbul’da görevlendirdik. Zorunlu olarak da birkaç arkadaşımız ile yol ayrılığına gitmek zorunda kaldık.
Fakat bu gelişmeleri kendine dert eden LÜZUMSUZLAR yazımın ana hattı olan ZEHİRLİ DİL DEDİKODU mekanizmasını devreye sokmuş. Yok efendim, “LİDER MEDYA kapanmış…” gibisinden GIYBET yarışına girilmiş. Hatta Antalya merkez binamızı ne yapacağımızı soranlar, kiralamak isteyenler bile olmuş.
Beyler, bayanlar ve DEDİKODUCULAR! Kulaklarınızı açın iyi dinleyin okuyun, “KAPANMADIK”. Aksine büyümeye devam ediyoruz. Çatlasanız da patlasanız da bu böyle devam edecek!” Mesele bu, öküz altında buzağı aramayın.
Gelelim bu zehirli dil mevzusuna. İnsandaki bütün haslet ve istidatlar, bir yönüyle nimet diğer yönüyle afet olabilecek özelliktedir. Dilimiz, kalbimiz ve hissiyatımızın tercümanıdır.
Bir atasözünde “Küpte ne varsa, dışarıya o sızar” denilmiştir. Sizin de bizim için yaptığınız bundan ibarettir. Bırakın bu dili. İnsanoğlunun başına gelen büyük musibetlerin çoğu, hep dilin yanlış kullanılmasından kaynaklanır.
Büyüklerimiz “Bela, ağızdan çıkan söze bağlıdır” demişlerdir. ‘Zehir dilli insanlar’, bize, kendimizi kötü hissettiren, çevrelerine olumsuzluk yayan ve bizi tüketen diğer bir deyişle; tutum ve davranışlarının yanı sıra kullandıkları dille bizi zehirleyen insanlardır.
Dedikodu yapmak beyinde haz kimyasalları salgılanmasına sebep oluyormuş. Gıybet yapmaktan zevk alan insanlar da bundan dolayı ZEHİRLİ DİL kullanırlarmış.
Gıybet yani DEDİKODU bir virüsmüş. Kontrol altında tutarsanız size zarar vermez cinsinden. Vücudumuzdaki çeşitli virüsler gibi. Ama bu GIYBET virüsü dengeyi bozar bünyeye zarar verir. Çaresi de yoktur.
Haberiniz ola!
--------------
CHP’DE KRİZ BİTMİYOR
Anlamadım gitti. CHP Antalya’da her gün yeni bir kriz yaşanıyor. Hele hele son dönemde de giderek artış gösteriyor olaylar. Ne parti tüzüğüne ne ilkelere ne de etik kurallara uyan var…
Bir bakıyorsunuz seçimde listeyi bir ilçe başkanı değiştiriyor. Disipline ihraç için sevk ediliyor ödül çıkıyor. Bir bakıyorsunuz EŞ BAŞKAN türüyor. Bir bakıyorsunuz bazı önemli isimler skandallarla anılıyor.
Buna benzer bir olay hafta sonunda yaşandı. CHP Antalya İl Başkan Yardımcısı Anıl Akbulut, İl Emniyet Müdürlüğü’nün yürüttüğü bir operasyon kapsamında gözaltına alındı. Adı bir motosikletli kurşunlama çetesinin içinde geçiyormuş!
Nihayetinde adliyeye sevk edilen Anıl Akbulut’un tutuklandığını CHP İl Başkanı Nail Kamacı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla öğrendik. Kamacı, mesai arkadaşının ihraç istemiyle disipline sevk edildiğini de açıkmış.
Şu işe bir bakar mısınız? CHP’li bir yönetici ne ile anılıyor. Bunu bir başka partiden birileri yapsa yerden yere vuracak isimler aynı bataklığa kendileri düşüyor. Eee atalarımız, “Balık baştan kokar” diye boşuna dememişler.
-----------------
BU ÖZENTİ NİYE ARKADAŞ?
Türkiye’de son dönemde başlayan bir DUBAİ ÇİKOLATASI özentisi var. Oysaki bizim geleneksel mutfağımızda buna on basacak tatlı türleri var ama özenti bu ya.
Bu akıma Muratpaşa Belediyesi de kapılmış ve 'Dubai Çikolatası Atölyesi' açmış. Bir de yoğun bir ilgi görmüş ki sormayın gitsin. Pasta ve Çikolata Eğitmeni Zümrüt Kaçmaz ilk olarak çikolata yapımının püf noktalarını anlatmış KOMŞU kadınlara!
Kursla ilgili yayınlanan bültenin ayrıntılarına baktığımda bu çikolatanın yapımının baya maliyetli olduğunu gördüm. Yahu siz değil misiniz, “Millet aç aç” diye bağıran. Peki, bu yaptığınız neyin nesi?
Nihayetinde kursa katılan katılımcılar, “Her gün DUBAİ ÇİKOLATASI almak zorunda kalıyordum. Şimdi tasarruf yapacağım” demiş. Bırakın şu özenti işini ve kendi kültürümüze dönün.
Madem öyle, hadi o zaman ekmek bulamazsanız Dubai çikolatası yemeye bekleriz!
--------------------