Son günlerde bağımsızlığı ile övündüğümüz Türk yargısına bir haller olmaya başladı. Kimi davalarda verilen kararlar vicdanları sızlatırken kimi kararlarında ise “NASIL?” dedirtiyor.

Bugün sizlere çok enteresan bir mahkeme kararını anlatacağım. Birazcık bizden, birazcık ‘GUGUK’tan. Hani doktor yanlış teşhis koyarsa hasta ölür ya, bu olay da ona benziyor.

Öncelikle konuyu kısaca anlatayım. 1 Kasım 2024 tarihinde www.lidergazete.com internet sitemizde ‘PERVANELİ HAZRETLERİNİN BÜROKRATİK ENGELLERİ’ başlıklı bir köşe yazısı yer aldı.

Konu Tarihi Saat Kulesi’ne takılan ve tartışmalara yol açan TÜRK BAYRAĞI DİREĞİ! Hatadan Vali Hulusi Şahin’in talimatı ile dönüldü. Direk yerinde kalmasına kaldı amma…

İşte mesele bundan sonra başladı. Direği 2023’te takan firmanın parası bir türlü ödenmedi, sürüncemede bırakıldı.

Haklı olarak firma ilgili kurumlara başvurdu lakin herkes topu birbirine attı. Söz konusu yazıda işin kontrolörü olan VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRÜ Nurullah Pervaneli’nin hak edişi engellediğini anlatan cümleler yer aldı.

Şunu unutmayalım; bizler de insanız hata yapabiliriz. Ancak bu olayda elimizdeki belgelere istinaden yazı kaleme alındı. Sonuçta hata var ise herkes hakkını arayacak tabii ki.

Nurullah Pervaneli de öyle yaptı. Bir noterden CEVAP VE DÜZELTME METNİ gönderdi. Teknik kontrolörlüğün kendilerinde hak edişlerin ise Antalya Valiliği Yatırım ve İzleme Koordinasyon Başkanlığı tarafından yapıldığına dair. Bir bakıma ben değil onlar yapmadıya getirdi. Ama unuttuğu bir şey var o da hala o direğe TEKNİK ONAY VERİLMEMESİ!

Neyse. Biz gazeteciler MAHKEME KARARI olmadan genelde açıklama ve düzeltme isteklerini (yasal zorunluluk yok) yayınlamıyoruz. Onlar da mahkemeden KARAR aldırdı. Hukuken hakkını aradı.

Buraya kadar her şey normal. Asıl anormallik bundan sonra başlıyor. Birincisi; yazıyı yazan başka bir isim. İkincisi; kararın tebliğ edildiği kurum farklı. Üçüncüsü; kararın tebliğ edilmesi gereken isim farklı.

Şöyle ki; yazı internet sitesinde çıkmış. Buranın sorumlusu başka! Kararda Lider Gazetesi’nden bahsediliyor. Buranın da Sorumlu Yazı İşleri Müdürü farklı.

Hal böyle olunca LİDER MEDYA’nın Avukatı Nazlı Dutar tarafından CEVAP VE DÜZELTME METNİ için, Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 08.01.2025 tarih ve 2025/208 D. İş sayılı karara bir üst mahkeme olan 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde itiraz hakkı kullanıldı.

İtiraz başvurusunda, olay tane tane anlatılmış. Kanun gereği yazının gazetenin sorumlusuna tebliğ edilmesi gerektiği, internet sitesine böyle bir tebligatın yapılmasının yanlış olduğu anlatılmış. Okuyan birisi rahatlıkla anlar.

Fakat, 2. Sulh Ceza Mahkemesi İTİRAZIN REDDİNE karar vermiş. Avukat, karar hatalı derken onlar usul ve yasaya uygun demiş. Muhtemelen itiraz dilekçesi hiç okunmamış, okunsa böyle bir karar çıkmazdı…

Çünkü, mahkemenin 8 satırlık RED KARARI bunun açık delilidir. Şimdi bu anlattıklarıma geri dönecek olursa ortaya öyle bir olay çıkıyor ki inanın evlere şenlik. Buna rağmen istek yerine getirildi ve CEVAP VE DÜZELTME metni yayımlandı.

Bu olaya bir de şöyle bakalım. Bir cinayet işleniyor, katil zanlısı açık ve net olarak belli ama başka zanlı İCAT EDİLİYOR! Mahkeme de buna itibar edip ASIL KATİL yerine cezayı, olayda hiç dahili olmayan SUÇSUZ-GÜNAHSIZ birine veriyor. Bununla da kalınmıyor “KATİL O DEĞİL” diyenlerin itirazına da kulak asılmıyor.

Kısacası KATİL başka CEZA ALAN başka! Sonuçta verilen karar kesin olunca suçu olmayan cezasını çekmek zorunda bırakılıyor. Hatayı hatırlatınca da, “Tüh, yanlış karar vermişiz. Düzeltme yoluna gidin” diyerek yaptıkları yanlışı düzelttirmeye kalkıyorlar.

Evet sevgili dostlar, buraya kadar anlattıklarım tamamen gerçek. Şimdi bir düşünün; böyle bir karar ile HUKUK ÖLDÜ MÜ ÖLDÜRÜLDÜ MÜ SİZCE?