Ramazanlık yazılara devam ediyoruz. Bugünkü konumuz, ‘Sadaka-i cariye’ olacak. Bu aslında Bakara Suresi 271’inci ayette geçiyor. Aslında derin bir konu.

Öncelikle ayetin Türkçe mealinde; “Eğer sadakaları açıktan verirseniz bu da iyidir. Ama onları gizler ve fakirlere gizlice verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Bu sayede Allah sizin bir kısım günahlarınızı bağışlar. Zira Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır” diyor.

S A D A K A İ C A R İ Y E V E R E N G İ Z L İ E L L E R 1

Peki, sadaka-i cariye ve örnekleri nelerdir? Sadaka-i cariye adından da anlaşılacağı üzere bir ırmağın akışı gibi akışı devam eden sadakalar için kullanılır. Vakıf kurma, cami, sebil, çeşme, köprü, okul ve hastane yaptırma vb. istifade ettikçe hayrı akmaya devam eden tesislerdir.

Hayır amacıyla yapılan harcamalar, Allah katında karşılıksız kalmadığı gibi gönülden veren kişi bundan ötürü bir kayba da uğramış olmaz. Zira verilenenin yeri Allah tarafından bir şekilde dolduruluyor.

Okuduğum ve öğrendiğim kadarıyla, sadaka-i cariye; ardından nesiller boyunca istifade edilecek bir hayır bırakmak anlamına geliyor. Önemli olan hali vakti yerinde olan bir insanın mal ve servetini ibadete dönüştürmesi…

Hayır yapmak, bencilliği ve dünya hırsını bir kenara bırakarak cömertliği ve ihsanı tercih etmektir. Sahip olduklarımızı sadece kendimiz için harcayıp tüketmek yerine toplumun faydası için de kullanma erdemini göstermektir.

Bu yönüyle aslında sadaka-i cariye, bugün olduğu kadar gelecekte de kendimize iyilik etmektir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, “Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah'ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız hiç hakkınız yenmeden karşılığı size tastamam ödenir” buyurmuştur.

İnfak gizli yapıldığında hem alanın mahcup olması hem de verenin gösterişe düşmesi ihtimali ortadan kalkar. Sadakaların gizli olarak verilmesi tercihe şayandır. Ancak teşvik için de açık açık yapılabilir.

Şimdi buraya kadar SADAKA-İ CARİYE mevzusunun dini yönlerini anlattım. Elbet bir konu ve biriyle bağlantı kurmak için bu kadar detaylı açıklamada bulundum. Sizlere Antalya’mızın yetiştirdiği bir iş insanını anlatacağım. Kendinden çok yaptığı yardımları, sadaka-i cariyelerini dile getireceğim. Her ne kadar kendisi istemese de teşvik olması bakımından yazacağım. Umarım kendisi de beni anlayışla karşılar.

Çünkü kendisi yaptığı yardımların reklamını yapmayı asla sevmeyen ve dillendirilmesinden de hoşlanmayan biridir. Bu isim Rıdvan Güzel adındaki Alanyalı Yörük bir ailenin evladıdır. Son dönemde Antalya’da yaptığı rezidans, konut ve otel yatırımları ile adından söz edilen bir iş insanıdır Rıdvan Güzel. Kendisi ile bir sohbetimizde ağzından yaptığı iki önemli hayır işini kaçırdı.

S A D A K A İ C A R İ Y E V E R E N G İ Z L İ E L L E R

Bunun birincisi; Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Bölümü. Buranın yapımı için elinden geleni yapmış sevgili Rıdvan kardeşimiz. Bu hayrı ile binlerce hastanın şifa bulmasına aracı olmuş. İkinci mevzu çok özel aslında. Rıdvan Güzel bir evlat sahibi olabilmek için çok uğraş vermiş ve sonunda Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tüp bebek yöntemi ile emeline kavuşmuş.

Hastanede kendisi gibi evlat hasreti çekenleri görünce gözleri dolu dolu olmuş bizim Yörük Rıdvan’ın. Hastane yönetiminin talebi doğrultusunda Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nin kurulmasına öncülük etmiş.

Sadece bunlar mı? Vallahi ne yalan söyleyeyim Rıdvan Güzel’in yaptığı binlerce yardım var ama ağzından laf almak çok zor. Çünkü o yaptığı yardımı reklam olarak kullanmayı sevmiyor.

İşte bugünkü konumun dayanak noktası buydu. Hani “Bu şehir için bir hayalin var mı?” soruma Kırcami için yapmak istediklerini anlattığı zaman hedef haline getirilen Rıdvan Güzel’in bilmediğiniz, bilinmeyen yönlerini de bilin istedim.

Evet, insanın bu şehir için bir hayali olmalı. Hem bugünü hem yarını için. Hem şehri hem de kendisi için. Acaba kaçımızın Rıdvan Güzel gibi hayali var ki?