Bazen yanlış bir sınıfta, yanlış bir derse girersin ve hiç tanımadığın bir kişinin yanına oturursun. Sen doğruyu bulana kadar, yanlışlar birbirini kovalar. Kovalamacın sonunda yanlışlar arasında kaybettiğin seni bulmak istersin...
***
Seni bulmak sandığın kadar kolay olmayacaktır. Ayrılıklara, pişmanlıklara, geç kalkınmışlıklara, sevdalarına, özlemlerine, gözyaşlarına, nedenleri ve sebepleriyle vedalarına çarpa çarpa kovalamacanın arasından çıkarsın.
O çıkış öyle bir çıkmıştır ki; içinde sönmeyen bir ateş, zihninin kör noktasında güneş yüzü görmeyen kabuk tutmaz yaraların ve seni sana düşman eden düşlerin...
***
Yıllardır en iyi tanıdığını sandığın kendine yabancısındır. En iyi bildiğini zannettiğin gerçeklerine uzaksındır. Kafanın içinde sana ait olmayan seslerin gürültüsüyle boğuşurken bir başkasının gölgesiyle de hayat yolculuğuna devam ediyorsundur.
***
Bu düşünceyle yüzleşince acımıyor zannedersin acır, acıtır. Üzülmem diye düşünürsün üzer, üzülürsün. Yaralamaz beni dersin, yaralar, yaralanırsın. Yok saydığın ne varsa hepsi şah damarına neşter atarcasına canını yakar, yanarsın!
***
Her hikayenin bir kahramanı ve bir de mağduru vardır. Sen o hikaye de mağdur olan sensindir. Dünyaya sığdıramadığın bir avuç kendinle başın derttedir. Ne yaparsan yap, asla olduramadığın ve ömrümün sonuna kadar da olduramayacakların vardır. Çünkü sen yanlış sınıfa ilk adımı atmakla tüm doğruları arkanda bıraktın.
Sonra yetmedi yanlış derse girdin ve tüm notlarını yanlış ders üzerinden aldın... Sen hayatı tersten okumaya başladın. Oysa ki üç yanlış bir doğruyu götürür, derler. Yaptığın bir yanlış senin tüm doğrularını götürmeye yetti.
***
Dedim ya sen hikayenin kahramanı değil, mağdurusun diye... Çünkü sen en büyük hatayı yanlış sınıfa girmekle değil, yanlış dersi almakla değil o sınıfa girdiğinde yanlış kişinin yanına oturarak yaptın.
***
Deli cesaretinle kendini cesaretlendirdin. Yanlış sınıfa girmekten ne olacak ki bir derslik sırada oturur sonra da kalkar giderim, diye düşündün. Kendini, inandırmak istediğin yalana inandırdın. Her insanın yenik düştüğü bir zaafı vardır. Senin zaaflarından biri de inanmaktı. Hem de olmayana inanmak, kendini olmayanın kölesi yapmak...
***
Şimdi tüm yollarda bir çıkış yolu arasan ne fayda? Öyle kolayca kendini bulabilecek misin? Bir daha kendine yenilmeyecek, yeni bir seni bulabilecek misin? Kendi kadrini kıymetini bilecek misin?
***
Oldu ki yine yanlış bir sınıfa girdin, girdiğin gibi sınıftan çıkıp arkana bile bakmadan çıkabilecek misin? Tüm doğrularınla yanlışın üstüne gidebilecek misin? Sahi bir yanlıştan bir doğruyu çıkarabilecek misin? Bu soruların cevapları sen de! Eğer gerçekten istersen yanlıştan, doğruyu çıkabilirsin!
SON SÖZ
Hala soru işaretlerin mi var? Acabaların, olmazların mı var? Payına düşecek olan doğruyu ve kaybettiğin seni bulana kadar dön başa tekrar oku bakalım...