Nilüfer, CHP’nin kalesi…

Her seçimde birinci çıktığı ilçe…

Yerelde genelde CHP’li seçmenin moral bulduğu sandıklar, burada açılıyor.

Üyesi olsun olmasın birçok vatandaş, CHP’ye destek veriyor.

Nilüfer’de CHP’nin hiç kapısını çalmadığı ama yine de CHP’ye oy atan vatandaşlar var.

CHP’nin muhafazakâr diye ötekileştirdiği ama yine de CHP’yi destekleyen vatandaşlar Nilüfer’de de yaşıyor.

Geçtim Bursa’yı CHP’nin uzun yıllardır yönettiği Nilüfer’de kaç üyesi var? 7 bin civarında!

Kentin üç büyük merkez ilçesinden biri olan Nilüfer’de bu rakam şaka gibi gelebilir ama değil!

Peki, neden bu kadar az?

CHP’nin dar kadro yaklaşımından olabilir mi?

Yeni kurulmuş DEVA Partisi’nin, CHP’nin kurumsal geçmişi ve ilçedeki yönetim gücü düşünüldüğünde üye sayısının nispeten daha iyi olduğunu söylemek gerek…

DEVA siyasete yeni isimler kazandırma çabasıyla ayrışıyor. Fakat farklı açmazları var.

CHP, siyasete yeni bir isim kazandırabiliyor mu?

Nasıl kazandırsın? İşte Beşevler Mahallesi’ne ilişkin delege sonucu…

Aktarılan kesin olmayan bilgiye göre bu mahallede 150 üye var. Kimi 300 diyor! Ama yine de bir Çalı değil!

Bu mahallede delege seçimi için ilk gün yeter çoğunluk sağlanamıyor!

İkinci toplantıya kalıyor.

Resimde de göreceğiniz üzere 150 üyeli mahallede 15 delege seçiliyor. 29 oyla delege seçiliyor.

Bunun Beşevlere özel bir manzara olmadığı genelde durumun aynı olduğu biliniyor.

Yahu buralar kırsal mahalle değil! 29 oyla delege mi olur?

Kalesi denen ilçenin en büyük mahallelerinden birinde 29 oyla delege seçiyorsa parti o ilçede kapıya kilit vursun daha iyi…

Ya da DEVA’dan ders alsınlar…

Bir de ilçe kongresi için kıran kırana yarış deniyor! Komik.

Neresi kıran kırana bunun…

Bir zamanlar yandaş kalemlerinden biri 30 kişiyle demokrasi mi olur diyordu!

Baksın bakalım övdüğü demokrasi kaç kişiyle kurulmuş.

Vatandaş; ilçe başkanı kim, yönetimde kimler var, mahalle delegemiz necidir, il başkanı ne iş yapar bilmeden CHP’ye oy veriyor.

Yüzbinlerin oyuyla 300-500 kişilik ‘saltanat’ kuruluyor.

Öyle ya mahallenin yazarları, Osmangazi kongresi sonrası ‘Karaca’nın Saltanatı sona erdi’ diyordu.

İl kongresi süreci gösteriyor ki CHP’de mezhepçilik saltanatı kuruluyor.

Irk ve mezhep temelli bir yaklaşım solculuk diye yutturuluyor.

Ne yazık ki bazı samimi CHP’liler de bunu politik anlamda yeni bir motivasyon olarak görüyor.

İdeolojik olarak heyecanını yitiren dar taban, mezhep ve bölgecilik temelli çizgide yürümeyi yeğliyor.

Sonra giden de gelen de aynılaşıyor. Bir saltanat bitiyor ve yenisi kuruluyor…

Kongre tiyatrosu demokrasi diye yutturulmaya çalışılıyor.

Saygıyla…