Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), bu yılın ilk çeyreğine ait ihracat verilerini yayımladı.
Ocak/Şubat/Mart aylarını tarifleyen ‘İlk Çeyrek’ rakamları, Bursa adına ‘orta ihracat tuzağı’ gerçekliğini ortaya koyuyor.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın ‘orta ihracat tuzağındayız’ ifadesinin haklılığı anlaşılıyor.
Gelin önce istatistiklere bakalım. TİM’in duyurusuna göre en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 il şöyle sıralandı:
İstanbul açık ara önde
İstanbul, Ocak-Şubat-Mart 2025 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre toplam ihracatını yüzde 1 artırdı.
Ocakta 7,7 milyar, şubatta 7,3 milyar, martta 8,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren İstanbul, üç aylık toplamda 23,2 milyar doları gördü.
Kocaeli ikinciliğini korudu
Kocaeli, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla toplam ihracatını yüzde 7,6 oranında artırdı.
Ocakta 1,8 milyar, şubatta 1,8 milyar, martta 2 milyar dolarlık dış satım gerçekleştiren Kocaeli, toplamda ise 5,6 milyar doları aştı.
Kocaeli, Bursa’dan kaptığı ikincilik koltuğunda yerini giderek sağlamlaştırıyor.
Bursa yerinde saydı
Bursa, ilk çeyrekte geçen senenin ilk üç ayına göre ihracatını yalnızca yüzde 1 oranında artırabildi.
Ocakta 1,2 milyar, şubatta 1,3 milyar, martta 1,5 milyar dolarlık dış satım performansı gösteren Bursa, toplamda 4 milyar 133 milyon dolarlık rakamıyla üçüncülükte tutunmaya çalıştı.
Ankara atağa geçti
Başkent, son dönemde özellikle savunma sanayi ihracatının da etkisiyle ihracat listelerinde hızlı bir yükselişe imza attı ve İzmir’den dördüncülüğü kaptı.
Ocakta 900 milyon dolar, şubatta 1,1 milyar dolar, martta 1,5 milyar dolarlık ihracat yapan Ankara toplamda 3,5 milyar dolarlık rakamıyla öne çıktı.
Başkent, en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 il arasında bu yılın ilk üç ayı itibarıyla yüzde 18,2 ile en yüksek oranda ihracatını artıran il oldu.
İzmir de kan kaybı sürüyor
2024 yılında dördüncülüğü Başkent’e kaptıran İzmir’de ihracattaki kan kaybı dikkat çekiyor.
Ocak-Şubat-Mart 2025 toplam ihracatı 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 2,2 oranında düşen İzmir, beşinciliği Gaziantep’e kaptırabilir.
Ocakta 1,1 milyar, şubatta 1 milyar, martta 1,1 milyar dolarlık dış satım gerçekleştiren İzmir’in ilk çeyrek rakamı toplamda 3,3 milyar dolarda kaldı.
***
İlk çeyrekte en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 ilin performanslarına baktıktan sonra Bursa ihracatının sektörel bazda ayrıntılarına bakalım.
Bursa ihracatı, ilk çeyrekte toplam 14 farklı sektörde düşüş yaşarken 9 sektörde artış gösterebildi.
İhracatı düşen sektörler
Çelikihracatı, mezkûr dönemde yüzde 25,8 oranında geriledi ve 193 milyon dolara indi.
Deri ve Deri Mamulleriihracatı, yüzde 17,3 oranında düşüşle 9 milyon dolarda kaldı.
Elektrik ve Elektronikihracatı, yüzde 12,5 oranında kayıpla 55 milyon dolara geriledi.
Gemi, Yat ve Hizmetleriihracatı, yüzde 29,4 oranında geri çekildi ve 16,3 milyon dolara demirledi.
Hazırgiyim ve Konfeksiyonihracatı, yüzde 4,2’lik çözülme ile 373,6 milyon dolarda düğümlendi.
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri ihracatı, yüzde 62,2 düzeyinde kırılma ile 22,8 milyon dolara kadar düştü.-Bu sektörde ilk 5 il arasında sadece Bursa’nın düşüş yaşaması kayda değer-
Kuru Meyve ve Mamulleri ihracatı, yüzde 3,7’lik kayıpla 1 milyon doların altında kaldı.
Madencilik Ürünleri ihracatı, yüzde 16,6’lık çatlakla 16,7 milyon dolar düzeyine tutundu.
Makine ve Aksamları ihracatı, yüzde 15,8 oranında fren yaptı ve 276,6 milyon dolara kadar yavaşladı.
Meyve Sebze Mamulleri ihracatı, yüzde 8,5’luk sıkışma ile 42,3 milyon dolara düştü.
Mücevher ihracatı, yüzde 55,3 oranında düştü ve 132 bin dolara geriledi.
Su ürünleri ve Hayvansal Mamuller ihracatı, yüzde 19,6 oranında kayıpla 34 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Tekstil ve Hammaddeleri ihracatı, yüzde 3,1 oranında azaldı ve 317,4 milyon dolara indi.
Yaş Meyve ve Sebze ihracatı, yüzde 11,3’lük kayıpla 7,1 milyon dolara geriledi.
İhracatı artan sektörler
Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri ihracatı, yüzde 144,4’lük yüksek artışla 22,7 milyon dolarlık seviyeye ulaştı.-Bu sektörde İstanbul, Kocaeli, Ankara ve İzmir’in ihracatı düşerken Bursa’nın ciddi oradan artış yaşaması dikkat çekti-
Demir ve Demir Dışı Metaller ihracatı, yüzde 2 oranında arttı ve 150 milyon dolara dayandı.
Halı ihracatı, yüzde 12,8’lik yükselişle 4,7 milyon dolar oldu.
İklimlendirme Sanayiihracatı, yüzde 3,1 oranında artarak 135 milyon dolar seviyesine yaklaştı.
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri ihracatı, yüzde 6,7’lik bir performansla 214,2 milyon dolarları gördü.
Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri ihracatı, yüzde 5,1 oranında arttı ve 192,4 milyon dolarları buldu.
Otomotiv Endüstrisi ihracatı, yüzde 11,6’lık ciddi bir artışla 2 milyar 30 milyon dolarlık performans gösterdi.
Süs Bitkileri ve Mamulleri ihracatı, yüzde 26,6 oranında arttı ve 6 milyon dolara erişti.
Zeytin ve Zeytinyağı ihracatı, yüzde 5,8’lik yükselişle 13,3 milyon dolarlık seviyeyi gördü.
***
Tarım ve turizm derken?
Bursa’nın ihracat verilerini yaklaşık 12 yıldır yakından takip ediyor ve hemen her yıl aylık, dönemsel ve toplam verileri sizinle paylaşıyorum.
Onca senenin sonunda tablolardaki dağılım ve değişimleri detaylıca incelemenin verdiği yetkinlikle şunu söylemeyi kente karşı bir borç biliyorum:
Uluslararası pazarda Bursa, sanayisiyle var. Bursa’nın güçlü kası sanayi. Ve şayet elindeki en büyük kart olan sanayiyi büyütemezse bırakın pazardaki payını artırmayı yerini koruması dahi zor.
‘Tarım kenti Bursa!’, ‘Turizm kenti Bursa!’ bu başlıklar dile kolay ve romantik bir yerden bakıldığında sempatik görünebilir. Fakat Bursa’nın suni hedeflerle zaman kaybetmemesi gerekir. Çünkü bunlar kentin gerçekliğiyle uyuşmayan hedeflerdir.
Neden?Çünkü ne tarımda ne de turizmde ‘nitelikli insan kaynağımız’ var.Çünkü ne tarımda ne de turizmde ‘yetkin sermaye birikimimiz’ var.
Bu durumda ilgili sektörlere ‘verimlilik’ ve ‘sürdürülebilirlik’ temelli yatırım yapacak sermayeniz ve üretiminizi değerli kılacak beşerî sermayeniz yoksa nasıl tarım ya da turizm kenti olacaksınız?
Sadece sulanabilir tarlalarınızın olması sizi tarım kenti yapmaya yetmez. Ürünleriniz küresel pazarda satılıyor mu? Ona bakmak lazım!
5 yıldızlı otelle sizi turizm kenti yapmaz. Kentsel zenginliklerin yönetimi gerekir ki bu hem yerel yönetimlerin hem de sektör temsilcilerinin vizyonuna bağlıdır.
Yukarda verileri sizinle paylaştım. Lütfen tarımsal üretime konu olan malların ihracat gelirlerini toplayın ve ne kazandırdığını diğer sektörlerle ölçümleyin.
Elbette bunu yaparken ‘yüksek katma değerli ürün üretmek’ hedefini göz önünde bulundurun. Yani kilogram fiyatıyla hatta gramajıyla kazandıran ürünler…
Domatesi ulaştırabileceğiniz en yüksek katma değer herhalde ya salçadır ya da ketçap!
Tabi onlarda gümrük tarifelerine veya kotalarına takılmazsa satılabilir, yine de ederi bir körükle kıyaslanamaz.
***
Bursa’da ekonomik büyüklük, sosyal refah, kentsel gelişmişlik, siyasi etkinlik, istihdam kolaylığı, akademik yaygınlık, sektörel çeşitlilik vesaire manada ne varsa kaynağı sanayidir.
Sermaye de insan kaynağı da bilgi-birikim-beceri de orada!
Dolayısıyla sanayi varlığının korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesi öncelikli hedefimiz olmalıdır.
Mevcut sanayi yapısıyla değişime ve dönüşüme ihtiyaç duyan Bursa’da bu atılımı yapmazsak gelecek kuşaklara bugünkü kentsel ekonomik refahın transferi giderek zorlaşacaktır.
Sürekli ilerleme ile sanayinin ve sanayicinin talepleri doğrultusunda kentsel bütünlüğü ve uyumu gözeten bir anlayışta olmalıyız.
Bu doğrultuda yapılması gereken ancak gecikmiş işler var ki bunların başında 1/100 bin ölçekli plan geliyor. Artık daha fazla zaman kaybetmeden bu planın ortaya çıkması gerekiyor.
Sanayinin ve sanayicinin rekabetçiliğine güç verecek, her türlü dönüşümünü kolaylaştıracak, ülke ve kent ekonomisinin ihtiyaç duyduğu atılıma hizmet edecek bir plan olarak tezahürü bekleniyor.
Verilerle birlikte yazı çok uzadı, bugünlük bu kadar!..
Ülke ve kent ekonomisi için çalışanlara saygıyla…