Terör saldırısını kınamak için TBMM'de dört parti ortak bildiri  yayınlıyor.

Bu kınama bildirisine AK Parti "Evet" diyor.

MHP "Evet" diyor.

İYİ Parti "Evet" diyor.

SAADET Partisi "Evet" diyor.

Gözler CHP'ye çevriliyor!

Milli birlik ve beraberlik içinde ana muhalefet konumunda olan CHP "Evet" diyecek diye bekleniyor.

Beklendiği gibi olmuyor.

DEM partisinin "Evet" demesi zaten beklenmiyor.

Daha önce de bu ve benzeri konularda "Evet" dememişlerdi.

Terörü kınamamışlardı.

Teröristleri dışlamamışlardı.

Dolayısıyla onların "Evet" demesi beklenmiyordu.

Ama ya CHP!

Yerel seçimde DEM’den oy devşirme için mi?

Seçim ortaklığı için mi?

Yerel seçimi kazanmak için mi?

Yapmayın.

Kaybedersiniz.

Hatta kaybettiniz bile.

Cenazelerde olanlar bunun ispatı değil mi?

O bildiriye imza atılmadıysa seçim kaybedilmiştir.

Zaten Ö. Özel genel başkanlığı kazandığı daha ilk dakikalarda "Demirtaş'a selam olsun" dediği zaman seçim kaybedilmişti.

Bunları söyleyecek, sonra şehit cenazesine gideceksiniz!

Siyasi partiler halkın genel temayüllerini bilemiyor, göremiyorlarsa  halkın içine girmemeliler.

Girerlerse ne olur?

İstenmeyen nahoş şeyler olur.

Manisa olayı bunun örneğidir.

Kılıçdaroğlu da aynı hataya düşmüştü.

Bu yapmayın.

Bildiriyi hafife almanız...

"Demirtaş'a selam" yollamanız...

Yanlış kişinin elini öpmeniz seçimi size kaybettirmiştir.

CHP keşke umut olmayı becerebilseydi.

Ama bu şekilde değil.

Önce "Selam" sonra "Bildiri" olayı seçimi bitirmiştir.

Kaybettirmiştir.

Bekleyin görün.