Siyasette son dönemlerin modası haline gelen iki kelime var: Normalleşme ve yumuşama. Kim, nasıl yumuşar orasını elbette bilemem. Anlayışa göre değişebilir. 
***
Normalleşme kelimesinin arkasında yatanları incelemek gerekirse ortaya çok farklı durumlar çıkabilir belki ama öncelikle bu kelimenin arkasına saklanarak siyasi gündem belirlemeye çalışanlara sormak lazım “siz normal misiniz peki?” diye. 
***
Çünkü siyasi tarihimize dönüp baktığımızda zaman zaman gerginlikler, zaman zaman kutuplaşmalar olmuş ama hiç birisinde ihanet kokan tavırlar ortaya çıkmamıştı. 
***
Ancak son dönemlerde ortaya çıkan tabloda terör örgütüne yardım ve yataklıktan, alemi bir şekilde darbe zihniyeti ile yönetim anlayışını değiştirme gayretinde olanlara selam üstüne selam çakılmaktadır. 
***
Üstelik selam çakanların pişkin ve yüzsüzce ısrarla normalleşmeden bahsetmesi pes artık dedirtecek cinsten. O halde bu zevatlara sormak lazım arkadaş ne anlıyorsunuz normalleşme kelimesinden. Anormal olan ne var ki normale dönsün. 
***
Mesela sizin bakış açınızla
✓MHP ile ittifak yapılması 
✓Demirtaş ve Kavala'nın yüce Türk adaleti tarafından tutuklanması,
✓Pkk'ya destek veren DEM'li belediyelere kayyum atamaya devam edilmesi 
✓Hamas'a sizin gibi terör örgütü denilmeyip direnişçi mücahitler denilmesi 
✓Bölgede daha güçlü olmak ve bölge siyasetinde söz sahibi olmak adına ABD ile değil de Rusya ile ortak hareket edilmesi, 
***
Terör örgütlerinin içeride ve dışarıda kökünü kazımak adına kararlı şekilde yapılan operasyonlara devam edilmesi anormal bir durum mu mesela? Normalleşme adına tüm bunlardan vazgeçilip tam tersi davranışlar mı sergilenmeli?
***
Eğer sizin anladığınız normalleşme terör örgütü sevicileriyle kol kola siyaset yapmaksa, vatana ve millete ihanet edenleri savunmaksa, emperyalistlerin uşaklığını yaparak yol yürümekse şunu net olarak biliniz ki, TÜRK MİLLETİNİN hiç bir mensubu o yolda sizinle olmayacaktır.