CHP’de sular durulmuyor. E. İmamoğlu bastırıyor.

Ö. Özel temkinli.

M. Sarıgül sabırlı.

Diğerleri ürkek ve kararsızlar.

K. Kılıçdaroğlu ise azimli ve kararlı.

Masaya vuruyor, hiddetli.

Anlamıyorlar.

Sesini yükseltiyor o sabırlı insan.

Anlamıyorlar.

Özenle seçilmiş kelimelerle cümle kuruyor.

Mesaj veriyor!

“Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” diyor gene anlamazlıktan geliniyor.

Gözünün içine baka baka direterek hâlâ aynı şeyi söylüyorlar.

“Değişim olmalı”

Yapmıyor.

İstemiyor.

“Siz işinize bakın” diyor.

Gene anlamıyorlar.

Partide dalgalanmalar gittikçe yükseliyor.

Sular durulmuyor.

Dip dalgaları yüzeye çıkarak sahili dövmeye başladı ama görmezden geliniyor.

“Nasılsa sular geri çekilecek” diyor Genel Başkan.

“Nasılsa şah benim, padişah benim” diyor.

“Nasılsa sonunda gene benim dediğim olacak” diyor.

Ama anlatamıyor.

Anlamıyorlar.

Aynı makamı aynı telden çalmaya devam ediyorlar.

Dinleyen kim?

Kendileri çalıyor kendileri dinliyorlar.

Seslerini duyan var mı?

Var tabi.

Çevrelerinde cılız alkış sesleri var.

Onlarda anlamıyorlar ama anladıklarında çok geç olacak.

Bu gidişle sular durulacağa benzemiyor.