Türkiye, turizmde son yıllarda rakiplerini geride bırakmayı başardı. 
Fakat bunun devamlılığını getirmek oldukça önem arz ediyor.
Turizmde ülkemiz çok önemli bir noktaya geldi. Bu noktaya gelmemiz kolay olmadı, ancak bu noktadan geriye düşmemiz oldukça kolay.
En ufak bir hata turizmde istemediğimiz sonuçlar doğurabilir. 
***
Ufak bir uyarıyla başlamak istedim yazıma. Çünkü turizmde ‘altın anahtar’ ülkemizin elinde…
Doğal ve kültürel mirasımız turistlerin ilgilisini o kadar çekiyor ki şu an bulunduğumuz yerde olmamız bunun sayesinde…
‘Altın anahtarı’ elimizde tutuyoruz ancak kaybetmemek için oldukça çaba sarf etmemiz gerekiyor.
***
Turizmde son yıllarda yükselişe geçmemizin en büyük etkenlerinden biri Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy…
Kendisi turizmin içerisinden gelen biri olduğu için ne yapılması gerektiğini, turistin ülkemize nasıl çekilmesi gerektiğini çok iyi biliyor.
Nitekim her sezon üstüne koya koya gitmemizin, bu başarının kaynağı Bakan Ersoy’un turizm politikası.
***
Evet, bu yıl hava kontrolörlerinin inisiyatif almadan çalışma eylemi ve EURO 2024 bir süre turizmi sıkıntıya soktu. 
Lakin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı adımlarla ve Bakan Ersoy’un bu konuda kararlı tutumuyla bu sıkıntı tamamen ortadan kalktı. 
Ve yüksek sezonun en verimli aylarından biri olan ağustos ayının hemen başında rekor üstüne rekora şahit olduk.
***
Rekorlar bizi imrendirmiyor değil…
Ancak Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un da üzerinde sıkça durduğu birkaç konuda biraz daha kararlı adımlar atmanın zamanı geldi. 
Bunlardan ilki sürdürülebilir turizm, ikincisin turizmin 12 aya yayılması, üçüncüsü ise kültür turizminin geliştirilmesi. 
Bu 3 ana madde turizmde bizi hayal edemeyeceğimiz noktalara götürecek. 
Özellikle sürdürülebilir turizmin sağlanması burada üzerinde durulması gereken en önemli konu…
***
Peki, nedir bu sürdürülebilir turizm?
Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aynı zamanda tüm kaynakların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve gelecek kuşakların da aynı gereksinmelerini karşılayabilecekleri biçimde yönetildiği bir yaklaşım olarak tanımlanıyor.
***
Sürdürülebilir turizm kavramı esas itibariyle bir turizm türünü değil, farklı turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütülürken benimsenmesi gereken ilkeleri tanımlıyor.
Bu kapsamda farklı turizm türlerinin ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesi ve toplum temelli bir anlayış ile turizmin yerel ekonomik kalkınma boyutuna odaklanılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Bu kavramla ilgili bakanlığımız nezdinde önemli çalışmalar da yürütülüyor. 
Bunlardan bir tanesi, Sürdürülebilir Turizm Programı kapsamında verilen Sürdürülebilir Turizm Sertifikası…
Bu sertifika Türkiye’deki otellerde zorunlu kılındı. 
İleriye dönük turizm hedeflerine ulaşılabilmesi için atılan önemli adımlardan biridir bu. 
***
Özetle Bakan Ersoy’un üzerinden durduğu konular Türkiye turizminin geleceği açısından oldukça önem arz ediyor.
Bu konuların gerek turizmciler gerekse turizm sektörünün diğer dinamikleri tarafından dikkatle ele alınması gerekiyor.
Bugünün planlarına ve programlarına geleceğimiz için sahip çıkmak en önemlisi… 
Ne demişler; zirveye çıkmak zordur, zirvede kalmak daha zordur.