Söylemesi ne kadar kolay değil mi TAKDİR’i? İfade ne kadar tanıdıksa, eylem bizlerden o kadar uzak. Oysaki günlük hayatta en çok kullandığımız kelimelerden birisidir takdir etmek. 
İyi yapılan bir işin onaylanması, beğeninin değişik biçimlerde ifade edilmesi, teşekkür etmek; anlık ve yorucu olmayan bir davranış aslında TAKDİR etmek. Böyle olmakla birlikte, yaşamımızda çok az yeri var. Daha çok yer kaplayan ise, yıkıcı eleştiriler ya da iyiye karşı duyarsızlık kısaca NANKÖRLÜK!
İnsanları TAKDİR edebilmek çok önemli bir erdem ve ayrıcalıktır. Bir insanın değerinin ne olduğunu ölçebilmek, sahip olduğu erdemleri görebilmek, çalışarak kazandığı güzellikleri görüp anlamak ve dile getirmek bir ayrıcalıktır. Bunun zıddı körlüktür, nankörlüktür.
Günlük yaşantımıza bir bakın hayatımızı yaşanmaz hale getiren körlükler, nankörlükler değil midir? TAKDİR edebilmek; görebilmek, anlayabilmek ve değerini verebilmektir, bu anlamda bir üstünlüktür, güzel bir erdemdir. TAKDİR edilmek ise mutluluktur, sizi anlayan ve değerinizi bilen birilerinin olması hayatı yaşamaya değer kılan bir güzelliktir.
Şimdi size bir araştırmayı aktaracağım bu konuda. John Templeton Vakfı tarafından yapılan bir araştırmada, katılımcıların yüzde 98’inin çalışma arkadaşlarını takdir etmenin kendilerini daha mutlu ve motive hissettirdiği söylenmiş. Yöneticilerin ise neredeyse yüzde 60'ı iş yerinde çalışanları ya asla takdir etmediklerini ya da yılda bir kez yaptıklarını söylüyor! 
Bu kadar gerçek gözümüzün önündeyken neden hala teşekkür ve takdir etmede veya değer verdiğimizi göstermede bu kadar cimriyiz anlamış değilim. Lakin TEŞEKKÜR ve TAKDİRİN, aslında iyiliğin bir tasdiki olduğunu asla unutmamalıyız.
Şimdi bazılarınız “Bu kadar lakırdı niye?” diye sorabilir. Hemen anlatayım. Malumunuz, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve eşi Prof. Dr. Ömer Özkan ile ekibinin gerçekleştirdiği RAHİM NAKLİ ameliyatı tıp literatürüne 'ÖZKAN TEKNİĞİ' olarak girmişti. Bu sayede dünyada 100 nakil yapıldı.


Dünyada ilk kadavradan RAHİM NAKLİNİN gerçekleştirildiği Akdeniz Üniversitesi, 2025'te düzenlenecek 'Dünya Rahim Nakli Kongresi'ne ev sahipliği yapacak. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Uluslararası Rahim Nakli Derneği tarafından kongreye yüzlerce bilim insanının katılacağını söyledi. Kongreye; İsveç, ABD, Almanya, Hindistan, Japonya, Singapur gibi birçok ülkeden yüzlerce bilim insanı katılacak. 
Elin adamları burnumuzun dibindeki DEĞERLİ İSİMLERİ önemsemezken dünyanın dört bir yanında bu insanlar ciddiye alınıyor, önemseniyor ve TAKDİR EDİLİYOR. Amma biz burnumuzun dibindekileri yani ALTIN ELLERİ, NARKÖRLÜK veya da BAKAR KÖRLÜK nedeniyle göremiyoruz.
Yahu bari bir iş yapmıyorsunuz en azından TAKDİR ETMESİNİ BİLİN! Ne kadar TAKDİR ederseniz aslında o sizin için BİR AYRICALIK olacaktır. Yeter ki BİLELİM!
-------------------
BİZ YILKI ATLARINI MI GÖRDÜK?
Geçtiğimiz günlerde Alanya’da denizde düzenlenen AT SAFARİSİ’nin haberi ve görüntüleri ajanslar tarafından servis edildi, gazete ve televizyonlarda yer aldı. Hayvan severler ayağa kalktı. Yerden göğe kadar haklılar. Bunca yıldır bu memleketteyim ilk defa böyle bir insafsızlık ile karşılaştım. Daha vahimlerini yani vahametlerini de gördüm amma bu insafsızlıktı.


Hayvan severler ve veterinerler bu olaya tepki gösterdi. Ardından da Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV) Basın Sözcüsü Alper Gencelli imzasıyla kamuoyuna açıklama yapıldı. Gencelli, “Alanya’da bir tur firması tarafından düzenlendiği iddia edilen ‘denizin içinde at turu’ haberlerinin gerçeği yansıtmadığı, Alanya bölgesinde böyle bir turun kesinlikle düzenlenmediği, TÜRSAB Alanya BTK yetkilileri tarafından yapılan araştırma ve incelemelerde bölgede böyle bir faaliyetin hiçbir şekilde bulunmadığı öğrenildi” demiş.
Birincisi bu haberi yapan ajansı ASILSIZ HABER yapmakla suçlamış. İkincisi “BÖYLE BİR OLAY YOK” diyerek gördüklerimizin HAYAL olduğunu anlatmaya çalışmış. Beyim; hadi haber ASILSIZ hadi GÖRÜNTÜLER İLÜZYON! Peki o atlar oraya EYNİF OVASI’ndan getirilmiş YILKI ATLARI mı?


Vallahi ben onu bunu bilmem. Bir deli kuyuya taş attı kırk akıllı çıkaramıyor. Önce siz gazetecileri suçlamak yerine o AT KAFALI tur düzenleyicisini bulup HADDİNİ BİLDİRİN.