Türkiye’de sosyal güvenlik ile ilgili ilk uygulamalar, Zonguldak’ta kömür madeninin bulunmasından sonra, 1921 yılında yine Zonguldak’ta Amele Birliği adı altında kurulan ve halen faaliyetlerine devam eden kuruluş ile başlamıştır.

***

Bilahare, 1946 yılından başlamak üzere, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur adı altında 3 Kurum oluşturulmuş ve 2008 yılında ise bu 3 Kurum birleştirilerek, SGK, Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleştirilmiştir. 3 kurumun birleştirilmesinden sonra maalesef, en düşük emekli aylığı tartışılan konu haline gelmiştir.

***

Emekli aylıklarının, ülkemizdeki ekonomik koşullara göre, çok düşük kalması sebebiyle, sürekli olarak yıl boyu en düşük emekli aylığının kaç liraya yükseltileceği konuşulur hale gelmiştir. Öncelikle bu durumun 8 Eylül 1999 tarihinde yayımlanan 4447 Sayılı kanunla 2000 yılı ocak ayından başlayarak yürürlüğe giren en düşük emekli aylığı ile ilgili yapılan değişikliklerden kaynaklandığını belirtmek isterim.

***

Yine maalesef ülke ekonomisinin durumuna göre prime esas kazancı ve prim günü az olan kişilere bağlanan emekli aylığının çok düşük olmasını önlemek için geçmişte farklı dönemlerde farklı kurallar uygulanması sonucu ve halen kök aylığı düşük olanlara uygulanan seyyanen zam uygulamaları, bugün itibarıyla içinden çıkılamaz bir hale getirildi. Hal böyle olunca, 3600 prim günü ile emekli olanlar ile 5000-6000 prim günü olanlar nerede ise aynı maaşı alır hale geldi.

***

Ülkemizde sosyal güvenlik ve emekli aylıkları için 1974 yılına kadar olan dönemde en düşük prime esas kazançlar genel olarak maktu olarak belirlenmişti. Yine emekli aylıkları için, 1974 yılından sonra ise en düşük prime esas kazanç 1974-1981 arasında asgari ücrete endeksli olarak uygulamaya devam edildi.

***

Yine emekli aylıklarının hesabında, 1981-1999 arasında ise gösterge sistemi uygulanmasına geçildi. 1970’li yıllarından itibaren, “En düşük emekli aylığı en düşük prime esas kazancın yüzde 70’inden az olamaz” kuralı uygulandığı için, ülke ekonomisinin durumuna uygun bir emekli aylığı bağlanması sebebiyle, bu oluşan mağduriyetin oluşması engellenmişti.

***

Ancak 8.9.1999 tarihinde çıkan 4447 sayılı Kanunun uygulanmaya başlandığı 2000 yılı ocak ayından itibaren en düşük emekli aylığı prime esas kazanç alt sınırının (asgari ücretin) yüzde 35’ine kadar indirildiğinden, söz konusu olumsuz tablo ortaya çıkmış oldu.

***

Belirttiğimiz bu olumsuz tablo yetmemiş gibi yine, 2008 yılında ise bir adım daha ileri gidilerek, emekli olacak kişi için hesaplanan ortalama aylık kazancın yüzde 35’ine denk gelen uygulamaya geçildi. (Devamı yarın)