Bulgaristan, siyasi istikrar arıyor. Ülke, son üç yılda 7’nci kez sandık başına gitmeye hazırlanıyor.

27 Ekim’deki seçim öncesi siyasi kriz derinleşirken ülkedeki Türkler, 89 yıl önceki baskıların aynısına maruz bırakılıyor.

Türklerin güçlü ve bir arada durması gerekiyor!

***

Hafta sonu Bursa’da önemli bir buluşma gerçekleşti.

Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Eş Genel Başkanı Cevdet Çakırov, Merinos AKKM’deydi.

Seçim sürecine yönelik Lider Haber TV’ye özel açıklamalarda bulunan Çakırov, yaşanan zorlukları anlattı.

Demokrasi, Türklük ve Müslümanlık için sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Çakırov, çifte vatandaş olarak Bulgaristan’daki seçimlerde oy kullanma hakkı olanlara,pusulada ‘13 Numaralı’ HÖH’e destek verme çağrısında bulundu.

Kahvaltı programına Bursa’daki siyasi parti temsilcilerinin üst düzeyde katılım göstermesi takdir kazandı.

AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan da oradaydı CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da!

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de programdaydı ki şöyle dedi: Bursa olarak imzamızı 13 numaraya atacağız!..

***

Türkiye’de 250 bin, Bursa’da ise 70 bin ‘Bulgaristan Vatandaşlığı’ bulunan Türk yaşıyor.

Bursa başta olmak üzere Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Eskişehir, İstanbul ve İzmir’de ikamet ediyorlar.

Ve en son 9 Haziran’da gerçekleştirilen seçimde ülkemizde 166 noktada kurulan sandıklara yüksek katılım sağlanmışTürk ve Müslümanların çoğunlukta olduğu HÖH, seçimden ikinci parti olarak çıkmıştı.

Öyle ki Türkiye’deki seçmenin yoğun katılımı, Bulgaristan’da tartışma konusu olmuştu.

Ülkedeki Türk ve Müslümanların haklı taleplerinin karşılık bulması için ipin sıkı tutulması gerekiyor.

***

Neden?

BAL-GÖÇ Genel Başkanı Emin Balkan’ın ifadeleri bu soruya cevap veriyor.

Balkan, seçim sürecinde Türk ve Müslümanlara yönelik yapılan baskıların eski günleri hatırlattığını söylüyor.

‘Belediye başkanlarımız gözaltına alınıyor’ diyen Balkan, sıradan bir seçimle karşı karşıya olunmadığının altını çizerek 89 yıl önce yaşanan acıların tekrarlanmaması için birlik ve beraberliğin tesis edilmesi gerektiğini belirtiyor.

***

Üzerinden 35 yıl geçti…

Ama zorunlu göçün acıları taze!

Aynı acılara tahammülümüz olmadığı gibi bugüne düne göre daha güçlüyüz!

Elbette ‘Anavatan’ın kapıları tüm Türklere açıktır! Ancak!

Dünyanın neresinde bir Türk yaşıyorsa onu yaşadığı yerde tutmak, güçlü ve refah içinde kılmak bizim asli görevimizdir.

Bulgaristan’daki Türklerin de kimliği, kültürü ve inancıyla var olması için her ne gerekiyorsa yapmalıyız.

Kısır, gündelik ve politik tartışmalar, bu başlığın konusu olamaz ve olmamalıdır!

***

Öte yandan Bulgarlar da kafasındaki paranoyalardan kurtulmalı.

Geçmişte yaptıkları zulümlerin benzerlerini uygulamaya tevessül etmemeli!

Emin olmalılar ki Türkiye, Bulgaristan’a Batı’dan daha yakın bir dosttur!

Bulgaristan’ın toprak bütünlüğüne, demokrasisinin ilerlemesine, iç huzurunun ve refahının tesis edilmesine Türkler sevinecek ve destek verecektir hem de herhangi bir Batılıdan daha fazla!

Yeter ki demokratik haklardan uzaklaşılmasın…

***

Türklüğü uğruna büyük acılara katlananlara saygıyla…