Çocukluk döneminde belli korkular belli yaş grupları için normal kabul edilirken belli yaş gruplarında ise bozukluk olarak değerlendirilir. 
***
Örneğin 0-3 yaş arasında bir çocuğun bakım veren kişilerden ayrılırken kaygı ve korku tepkileri vermesi normalken, okul çağındaki bir çocuğun anneden ayrılma konusunda aşırı duygusal tepki yaşaması müdahale edilmesi gereken bir durum olarak değerlendirilir. 
***
Çocukların yaşlarının ilerlemesiyle beraber sosyalleştikçe, diğerleri ile iletişim kurmayı öğrendikçe  korkularının azalarak bitmesi, bakım veren kişilerden kolaylıkla ayrılabilmeleri beklenir. Ancak bu kaygıyı bir ilkokul öğrencisinin yaşaması bir kaygı bozukluğuna işaret edebilir. 
***
Ayrılık anksiyetesi bozukluğu olan çocuklar ayrılık söz konusu olduğunda abartılı tepkiler gösterir; ağlar, titrer, huzursuzlaşır, bedensel yakınmalar ifade eder, ebeveynine yapışır ve bırakmak istemezler. Ailelerinin, teselli edici ve yatıştırıcı konuşmaları onları rahatlatamaz. 
***
Çoğunlukla çocuğun ifade ettiği korkular çocuğun ya da ailesinin başına bir şey geleceği, birinin zarar göreceği ya da ayrılığın sürekli olacağı yönündedir. Okulda yaşanan sıkıntılar, temelsiz bedensel yakınmalar aileleri yardım almaya yönelten başlıca sebeplerdir. 
***
Ayrılmaya çocuğun tepkisi önceleri sadece bir alanda iken tedavi edilmezse gittikçe yayılır ve şiddetlenir, ileri durumlarda kusma, karın ağrısı, ateşlenme gibi bedensel yakınmalar da eşlik edebilir. Çocuk eskiden yapabildiği şeyleri artık yapamaz hale gelebilir. 
***
Özellikle çocuğun okula  veya anaokuluna başladığı dönemlerde bu durum belirgin olarak ortaya çıkar ve çocuk kesinlikle okula veya başka herhangi bir benzer kuruma gitmek istemez. 
***
Yapılan araştırmalar kaygı bozukluğu yaşayan çocukların ailelerinde de kaygı bozukluğu öykülerinin bulunduğunu, öğrenilme yoluyla çocuğa aktarılabileceği gibi, genetik bir yatkınlığın söz konusu olduğunu ifade etmektedir. 
***
Çocuklarda ayrılık anksiyetesinin oluşumunda etkili risk etmenleri başında okulla ilgili bazı olumsuzluklar, yeni kardeş doğumu, bir yakının ölümü, çocuğun anne ya da babasından uzun süre ayrı kalması, anne-çocuk ilişkisinde karşılıklı bağımlılık bulunmaktadır.