2024 emekliler yılını, günahları ve sevaplarıyla geride bıraktık. Yeni bir yıla girdik. Bu yılın adını henüz koymadık. Belki 2025, yapılan zamdan memnun kalmayan asgari ücretliler yılı olarak ilan edilebilir. Belki de “açılım yılı” olur. Bunu zaman gösterecek. Öte yandan yeni yılı kimi evinde, kimi dışarıda eğlenerek karşıladı. Bazıları ise yeni yılı, Hristiyanların bir ürünü olduğunu öne sürerek kutlamalara katılmadı. Oysa yeni yıl kutlamaları bir Hristiyanlık geleneği değildir. Bu kutlamalar, bugün kan, gözyaşı ve şiddetle anılan Orta Doğu’daki Mezopotamya, Mısır ve Anadolu uygarlıklarının eseridir.
***
Akşam Gazetesi’nde çalıştığım dönemde, Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin müdürlüğünü yapan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi’yi sık sık ziyaret ederdim. Bir keresinde, yılbaşı kutlamalarından Noel ağacına kadar birçok geleneğin nasıl doğduğunu anlatmıştı. Tuncay Hoca, bu kutlamaların kökenlerini geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından paylaştı. Çünkü bu konuda tartışmalar bitmek bilmiyor. Ben de buradan paylaşmak istedim.
***
Mezopotamya’da birçok ilke imza atan Sümerliler gibi, Mısırlılar da astronomiye çok meraklıydı. Yılbaşı kutlamalarının tarihi işte bu uygarlıklara kadar uzanıyor. Kuzey yarımkürede 21 Aralık günü en uzun gece yaşanır. O gün, Orion kemerini oluşturan üç yıldızı birleştiren çizgi, Sirius yıldızının üzerinden geçerek güneşin doğacağı noktayı işaret eder. 22, 23 ve 24 Aralık tarihlerinde üç gün boyunca güneş aynı noktadan doğar. Ne gece, ne de gündüz süresi değişir, sabit kalır. 25 Aralık ile birlikte gündüzler uzamaya, geceler kısalmaya başlar. Bu, baharın gelmekte olduğunun ilk işaretidir.
***
İsa Peygamber’in doğum günü olarak bilinen 25 Aralık, aslında 5 bin yıldan beri Mısır’dan başlayarak güneşin, ışığın, bereketin ve gücün simgesi olarak kutsanmıştır. Mısır mitolojisinde Sirius yıldızı, İsis ya da Nil yıldızı olarak anılır. Sirius yıldızının gökyüzünde görünmediği 70 günlük sürenin ardından, yaz gündönümünde yani 21 Haziran’da, doğuda şafak vakti güneşle birlikte yeniden görünmesi bu önemi kazandırmıştır. Bu olay, 3 bin 300 yıl önce 21 Haziran’a denk gelirken günümüzde 5 Ağustos’ta yaşanıyor. Bu göksel olay, Nil Nehri’nin taşmaya başlamasıyla örtüşür ve bu nedenle Mısır’da yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
***
Kullandığımız Gregorien takvimindeki ilk aya İngilizce “January” adının verilmesi, Roma kültüründeki başlangıç ve kapı tanrısı Janus’un isminden gelmektedir. Mısır mitolojisinde Osiris ve İsis’in oğlu olan Güneş Tanrısı Horus, bir bakireden doğmuş, çarmıha gerilmiş, vaftiz edilmiş, öldükten sonra üç gün sonra dirilmiş, mucizeleri ve 12 havarisi olan ilk kral ve ilk güneş tanrısı olarak bilinir. Meraklıları, ***
Horus’un nitelikleri ile Hz. İsa’nın nitelikleri arasındaki benzerlikleri fark etmiştir. Farklı kültürlerde farklı krallar ve tanrılar da benzer niteliklere sahiptir. Örneğin, Lübnan, Suriye ve eski Fenike topraklarının Güzellik Tanrısı Adonis; Hindistan ve İran’dan yayılan, Yunan ve Roma’yı da etkilemiş olan Işık Tanrısı Mithra; Anadolu’nun üzüm, şarap ve tiyatro tanrısı Dionisos; Frigya’nın bitki örtüsü tanrısı ve Ana Tanrıça Kibele…
***
Öte yandan 25 Aralık’ta İsa Peygamber’in doğduğuna ilişkin inançlar da gerçeği yansıtmıyor. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Hz. İsa’nın temmuz ya da ağustos ayında doğmuş olabileceği yönünde görüşlerin yoğunlaştığını belirtiyor. 25 Aralık tarihinin kökeni ise 1700 yıl öncesine dayanıyor. Doğu Roma İmparatoru Konstantin, Hristiyanlığı resmi din olarak kabul ettiğinde, eski pagan inanışının sevilen Saturnalia kutlamalarıyla örtüşmesi amacıyla 25 Aralık tarihini Hz. İsa’nın doğum günü olarak benimsedi. Bu karar, Hz. İsa’nın doğumundan 325 yıl sonra Anadolu’daki İznik Konsili’nde alındı.
KUTU
YILBAŞI AĞACININ HİKAYESİ
Yılbaşı ağacı konusuna gelince: Bu geleneğin de Hristiyanlıkla bir ilgisi yoktur. Özel günlerde ağaç süsleme geleneği Sümerlilere kadar uzanıyor. Bugünkü ağaçlara çaput bağlayarak dilek tutma geleneği bile binlerce yıl öncesinden gelen bu kültüre dayanıyor. Mezarlıklara servi ağacı dikilmesi de yine binlerce yıllık bir geleneğin devamıdır. Mutlu yıllar!