Çok güzel bir coğrafyada, çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. 4 mevsimi yaşayan, doğal güzellikleriyle göz kamaştıran bir ülkemiz var. Tarih dersen açık hava müzesi gibi, her yerden ayrı bir medeniyet fışkırıyor.
***
Birçok ülke ile karşılaştırıldığında kıyas kabul etmeyen güzelliği var ülkemizin. Allah’ın bize bahşettiği bu güzelliklerin hakkını verebiliyor muyuz toplum olarak, asla! Okyanustaki balık gibi suyun değerini bilmiyoruz.
***
‘Toplum bilinci’ ya da ‘ülke bilinci’ kavramımız yok maalesef. Bireysel yaşanıyor hayatlar. Çok kıymetli geleneklerimiz de hızla kayboluyor. Geniş aileden bireye doğru bir dönüşüm var özellikle son 30 yılda.
***
İnsanımızda ‘Bu vatan, bu ülke, bu toprak bizim. Bunu kirletmemeliyiz!’ diye bir bilinç yok maalesef. Aracıyla giderken çöpü araçtan dışarı atmakta bir sıkıntı görmüyor kimse. Birbirimizi uyarabilecek ‘anlayışımız’ bile kalmadı artık.
***
Şimdi deniz sezonu yeni açıldı, yakın zamanda oradan da kirlilik haberleri gelir. İçtiği sigarayı kuma gömme nezaketinde bulunan insanımız onu en yakın çöpe atamaz mı? Kışın doğa nefes alıyor, insan kalabalığı olmadığı için.
***
Temizlik dinimizin gereği ama cennet vatanı son hızla kirletiyoruz. Cami tuvaletleri en kirli tuvaletse hangi ibadetten bahsedebiliriz. Hangi yabancı ülke vatandaşına ne kadar temiz olduğumuzu gösterebiliriz.
***
Bilincin, eğitimin temeli okumak tabii ki ama toplum olarak okumayı da unuttuk. Ellerimize verilen telefonlar tüm hayatımızı kapladı, gittikçe yalnızlaştık. Okumanın kıymetini anlayabilseydik zaten böyle olmazdık.
***
Okumayan, araştırmayan, en kıymetli sermayemiz olan zamanımızı çok fazla boşa harcayan bir topluma dönüştük. Bilgin olmadığı zaman sana verilen her veriyi doğru kabul etmek zorunda kalırsın.
***
Ne diyor rahmetli Yavuz Bahadıroğlu: ‘İstanbul’un en büyük kütüphanesine sabah erken her gittiğimde, Osmanlı eserlerini inceleyen 4-5 kişi görüyorum. 2’si beyaz saraydan, 2’si yabancı asker, 1 tane de İstanbul’dan üniversite tezi için çalışan öğrenci.’ 
***
En acısı atalarımızın eserlerinde ne yazdıklarını zaten okuyamıyoruz. Yabancı dilmiş gibi geliyor, bir de popüler değil. Ecdat bize neler miras bırakmış, biz okumazken yabancılar neden sürekli araştırıyor düşünmek lazım.
***
Hoş, biz zaten kendi dilimizde yazılanları okumuyoruz ki Osmanlıca yazanları okusak. Varsa yoksa telefon elimizde, başkalarının hayatlarını merak etmekle meşgulüz. Biz bunlarla oyalanırken kim bilir onlar nelere hazırlıyor dünyayı.

SON SÖZ
Evlerimizin temizliğinde gösterdiğimiz hassasiyeti ortak yaşam alanlarımızda da gösterdiğimiz zaman vatanımız cennet olur. Bu ülke bizim, başka ülkemiz yok!