Antalya’nın öyle sorunları var ki KRONİK DERTLER haline gelmiş. Bir iş yapılırken ya yarım yamalak yapılıyor ya da hiç yapılmıyor veya yapılanlara sahip çıkılmıyor.

Hani deveye sormuşlar ya, “Neden boynun eğri” diye. Devenin cevabı ise tam Antalya gibi, “Nerem doğru ki” olmuş. Yaptığımız bir işe sahiplenmediğimiz gibi kaderine terk ediyoruz.

Bunun en canlı örneği Tarihi Kaleiçi Yat Limanı. 1984 yılında Golden Apple ödülü kazanmış bir yer. Bu mekân şimdi hem fiziksel yapısındaki ciddi sorunlar hem de ihmaller nedeniyle büyük bir tehdit altında.

Geçen yıl yaşanan fırtınada büyük hasar aldı. Önlem alınmadığı için tehlike daha da büyüdü. Limandaki 3 iskeleden bir tanesi çökerek kullanılamaz hale geldi. Diğer ikisi ise çürüdü.

Her gün binlerce turistin merakla gelip görmek istediği Kaleiçi Yat Limanı’nın iskelelerindeki bazı betonlar tamamen kopmuş, mendirek ise üzerinde yürümek yürek ister hale gelmiş durumda.

Peki bunlarla kim ilgilenecek, hangi kurum ve kuruluş? Siz veya ben değil! O zaman kim yahu? Sanırım Mor Menekşeyi Sevenler Derneği yönetimi veya üyeleri değil mi?

Çok uzağa gitmeye gerek yok. Adı var ama kendi yok, denizcinin derdine derman olmayan, sürekli kayıkçı kavgası içinde olan İMEAK DTO Antalya Şubesi! Öncelikle bu STK sorunu rapor edecek ve çözümü için girişimde bulunacak. Ama neredeeee…

Ardından buranın sorumlusu olan başta Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili dairesi. Yapmadılar mı? Devreye hemen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı girmeli, VI. Antalya Bölge Müdürlüğü konuya el atmalı. Yoksa burası göz göre göre yıkılıp yok olup köhne antik bir limana dönüşecek.

Maazallah hal böyle olursa kendini Genel Başkan Adayı ilan edip yerel sorun yerine ulusal ve uluslararası politika üreten Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Kaleiçi Old Town Festivali’ni yapacak!

Siz onu bunu bırakın da dünyanın gözü önündeki şu Tarihi Kaleiçi Yat Limanı’na bir sahip çıkın. Aksi halde gün gelir bilmem ne üniversitenin arkeoloji bölümünden bir Hans çıkar gelir ve kurtarma kazısı yapar.

En sonunda da bizler ‘TARİH KURTARILIYOR’ diye manşetler atar dururuz.

-------------------

ESNAFA KÖSTEK OLUYORLAR

Herkesin malumu Türkiye zorlu bir ekonomik süreçten geçiyor. Enflasyon canavarı önünü geleni ezip yok ediyor. Bu kimi zaman dar kesimli kimi zaman da küçük bir esnaf oluyor.

Bu noktada hükümet politikalarını eleştiren CHP’li belediyeler bırakın dar gelirliye ve esnafa destek olmayı resmen KÖSTEK oluyorlar. Hem de sahip çıkıp kol kanat gerecekken!

Örneğin, Muratpaşa Belediyesi ve Adalya Vakfı iş birliğiyle Muratpaşa Atatürk Kent Meydanı’nda Yeni Yıl Çarşısı açtı. Çarşı 31 Aralık’a kadar açık kalacak.

Burada hediyelik eşyalar ve yılbaşı soflarına eşlik edecek lezzetler satılacak. Bildiğin SEMT PAZARI. Bir de yiyecek stantları da kurulup sokakta yiyecek satılmasını sağlayacak.

Bunlar yapar da CHP’li Kepez Belediyesi durur mu? Onlar da Dokumapark’ta Yılbaşı Festivali düzenlemiş. 20-29 Aralıkta açık kalacak. Yılbaşı süsleri ve hediyelik eşya satılacakmış bu pazarda da.

Esnaf kan ağlarken, siftah bile yapamayanlar varken böyle belediye eliyle ÇARŞI PAZAR kurmak bana göre ESNAFA KÖSTEK OLMAK anlamına geliyor. Neden derseniz, birçok satıcı il dışından geliyor da ondan.

Ben onu bunu bilmem arkadaş. Bir laf vardır, “Cami dururken mescide haram” diye. Evdeki esnaf aç dururken başkalarına para kazandırmanın faturası seçim gelince ağır olur. Bilesiniz!

------------------

BİTMEDİ ŞU KARAVANLAR

Bir dönem Konyaaltı Sahili’ne yakın sokakları istila eden karavancılar, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Karavan Park sayesinde modern bir tesise kavuşmuştu.

Hemen akabinde Falez-1 ve Falez-2 Parklarının etrafında bilindik manzaralar oluştu. Buradan günlerce yazdım çizdim ve nihayetinde bir operasyonla bertaraf edilmişlerdi.

Fakat hafta sonunda bilindik manzaraya tekrar rastladık. Bir karavan (plakası bile okunmuyor, elle yazılmış) Falez-1 Parkı’nın önüne park etmiş. Manzara ona bedava, çirkinlik ise bize.

Allah aşkına birileri bu işe kalıcı bir çözüm bulsun, bulmalı. Bu şehri gelen herkesin istediği yere istediğini yaptığı bir kent olmaktan çıkarın. Dünya şehri bunu hak etmiyor ve yakışmıyor arkadaş.