Malum 31 Mart’ta tüm tarafların ezberi bozuldu.

Hem ekonomik hem politik hem de sosyolojik alanda klişeler yeniden üretiliyor.

Yüzler değişse de ‘eylemde birlik’ yani esasen ‘benzerlik’ göze çarpıyor.

Çok aktörlü dinamizm, yavaş yavaş denge buluyor.

Kimileri yeni pozisyonuna çoktan alışırken bazıları şok uykusundan hâlâ çıkabilmiş değil.

Kimliksiz konformist/uyumcu takım, yeni kurguda yer edinmek için eşikte…

Hatta öyle ki o eşikte bir görünür bir de görünmez kuyruk var.

Görünürdekiler çok iştahlı ve açıkça ‘sıra bizde’ talebini dışa vuruyor.

Gölgedekiler ise elinde maskesi yeniye yoldaşlık için ‘U Dönüşü’ne fırsat kolluyor.

Tabi bir de telefon bekleyenler var, herhalde en acınası durumda olanlar onlar.

Tarafı oldukları mevzilerce adeta kullanılıp atıldılar. Sayıları o kadar çok ki şaşarsınız…

Yeni olanın eski oynaşları ve gediklileri hemen sahne alırken telefon bekleyenlerin içi içini yiyor.

Eşikteki her kuyruk, sallanır!

Haliyle bu güruhun umutsuz vaka olduğunu görmek uzun sürmez.

***

Bir başka umutsuz vaka görüntüsü veren de beşiktekiler.

Narkolepsi hastası gibi bir anda uykuya daldılar.

Mevki kaybının şokuyla içe kapandı.

Yerini yabancıladı.

Yeni pozisyona adapte olamadı.

Göz önünde olan biten ve itiraz edilmesi gerekli onca işe rağmen horul horul.

Bu homurtu uykudan mı yoksa içerideki hesaplaşmadan mı geliyor bilinmez?

Alışmamış bel kemer tutmuyor desek, yetmiyor.

Merkez’den gelecek neşteri bekliyor desek, olmuyor.

Elbette görünen köy kılavuz istemiyor fakat son güne kadar görevini yapmak gerekmez mi?

Ses çıkarmanın tek şartı mühür mü?

Ne oldu tüm müktesebatı itiraz olan mukaddesata?

Madem öyle düşünün!

Mesajı yitiren güvercine ne yaparlar?

***

Gelelim tetiktekilere!

Onlar, hiçbir yerde şahsi hesapla bulunmadılar.

Çıkar düzeninin varsıllarının aksine onlar her daim onurlu yoksunlukla inandıklarını savundular.

Ne diyor üstat: İnandıklarımın hepsini değilse bile inanmadığım hiçbir şeyi yazmadım…

Doğru bildiğine adanmış bir ruhla dün de bugün de bedel ödeyen taraf olmaktan korkmadan ve gocunmadan yaşıyorlar.

Hor görünseler de dışlansalar da şeytanlaştırılsalar da darda kalsalar da ne eşiktekilerin körlüğüne ne de beşiktekilerin uykusuna dalacaklar!

Hüküm de belli nöbet yeri de!

Eller tetikte beklemekte olanlar hazır.

Nöbettekilere saygıyla…