14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılan milletvekilliği genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunun ardından özellikle seçimleri kaybeden partilerde kazan kaynamaya hala devam ediyor.
Kaybedenler masasının etkin ortağı CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, değişim adıyla başlatılan başkaldırıları bastırmak için gecesini gündüzüne katarken en yakınındakilerin sinsi darbesine maruz kalmıştı.
***
Yaptığı çeşitli hamlelerle gelen tehlikeleri savuşturmayı kısmen de olsa başaran, koltuğunu koruma noktasında şimdilik başarılı gözüken “Bay Kemal acaba aynı başarıyı küçükleri yemleyerek oluşturduğu seçim ittifakında da tekrar gösterebilecek mi?
***
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bol keseden dağıtılan koltuklar ve vekillikler özellikle binde birlik partileri ziyadesiyle memnun ederken masanın küçük ortağı İYİ Parti ile yancısı olan kandil uzantısı kravatlıları pek memnun etmemiş gibi duruyordu çünkü.
***
Seçimlerden sonra her iki cenahtan da yapılan açıklamalara bakılırsa 31 Mart tarihinde yapılacak seçimlerde herkes başının çaresine bakacak gibi gözükse de son anda “Cumhur” düşmanlığı (!) düşman kardeşleri yeniden bir araya getirebilir mi?
***
Bu sorunun cevabını elbette biraz daha zaman ilerleyince göreceğiz ancak masanın küçük ortaklarından İyi Parti’nin sürekli olarak “biz seçimlere tek başımıza gireceğiz” diyerek açıklama yapması hatta Genel Başkan Meral Akşener’in “o halde size hayatta başarılar” şeklinde kongredeki konuşması el yükseltme olarak siyasi kamuoyunda yorumlanıyor.
***
Gerçekten el yükseltme mi yoksa İYİ Parti artık hür ve bağımsız bir seçim dönemi geçirebilecek mi nasıl bir durum ortaya çıkacak soruları 26 Ağustos’ta karşılığını bulacak diyor İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu.
26 Ağustos tarihinde Afyon’da kampa girecek olan partide Genel Başkan Meral Akşener’in konuşması dikkatlice takip edilecek. Herkes ne söyleyeceğine kilitlenmişken benim aklıma başka hem de bambaşka bir durum gelince bu satırlar aracılığı ile sormak istedim.
***
26 Ağustos tarihinde hangi Meral Akşener konuşacak. Abisinden dolayı “ülkücüyüm” naraları ata ata yıllarca gezen Meral Akşener mi, yoksa babadan dolayı CHP’li olan Meral Akşener mi?
"İlke, bilgi, inanç, dürüstlük, karakter, tarihsel liderlik desem ne dersiniz?" sorusuna "Sayın Dr. Devlet Bahçeli derim" diyen Meral Akşener mi veyahut da "Kılıçdaroğlu'na herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme Sayın Kılıçdaroğlu’nu vasiyet ettim. Çocuklarıyla beraber vasiyet ettim. Siz sahip çıkamaz başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir" diyen Meral Akşener mi?
***
Hangisi konuşacak acaba? Doğrusu benim merak ettiğim tek soru bu ve cevabını da 26 Ağustos’ta alır mıyız bilemiyorum ama muhtemelen o konuşmada da yine günü kurtarma ve ortaya karışık birkaç cümle çıkar.
Yani net bir durum oluşmaz ve atalarımızın “İki cami arasında kalmış beynamaz” benzetmesi de siyaseten yerini bulur.