Geldik bir hafta sonu yazısı güne daha. Bugün verdiğim sözde duracağım ve hiç suya sabuna dokunmayacağım. Kim nerede hangi koyda boğulursa boğulsun dönüp bakmayacağım. Çünkü ‘Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranamadığımı’ bir kez daha gördüm.
Neyse kim nereden denize kulaç atarsa atsın umrumda bile değil. Bugünlük DONKİŞOTLUĞA ara verip bir hayata dair yazacağım. Gelin birlikte takılalım. 
Yazımın başlığına bakıp da “Ne alaka?” diyenleriniz olabilir. Ama işin aslı öyle değil.  İnternet, bilgi çağıyla beraber hayatımıza girdi gireli dengemiz bozuldu. Evet, çok yararlı bir teknolojik gelişim olmasına rağmen önemli olan onu kullanabilmesini bilmek. İyi kullandığı zaman tadına doyum olmayan bir bilgi kaynağı olan internet, aksi kullanım halinde ise hayatımızı karartan bir teknoloji.


Zaman zaman internette dolaşırken kendime göre faydalı ve ilginç gördüğüm konuları bir araya getirmeye çalıştırıyorum. O mecrada bulduğum ve çok hoşuma giden iki konu yakaladım. Konulardan biri ‘HAYATIN KIRK KURALI’ diğeri de ABD’deki  ‘KALÇALI’ araştırması. Bunları sizlerle paylaşmak istedim. Hafta sonuna biraz keyifli girmenizi istedim.


BAKIN HAYATIN 40 KURALI NEYMİŞ?
1-Ucuz araba kullan ama alabileceğin en güzel evi al. 2-Adam gibi üç fıkra öğren. 3-Sevinçlerini sakın erteleme. 4-Eşini çok iyi seç.(Çünkü bu seçim mutluluğunun veya bedbahtlığının %90'ını) oluşturur. 5-Her gün 30 dakika yürüyüş yap. 6-Her yemekten önce şükret. 7-Bir arkadaşına sırrını açıklamadan önce iki kere düşün. 8-Maaş çekini imzalayan kişileri asla eleştirme. 9-Kaybedecek şeyleri olmayan insanlardan kork. 10-Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur. 11-Çocukların, adet kelimesini duyduklarında seni hatırlayacak şekilde yaşa. 12-Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı. 13-Kendini ve başkalarını affetmesini bil 14-İlk yardımı öğren. 15-Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma. 16-Her gün 6 bardak suyunu içmeyi unutma. 17-Seni seven insanları koru.  18-Zor da olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene.(Bu tatildeki anlar, hayatının değerli anlarından biri olacak.) 19-Kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkalarına yapma. 20-Başarıya, iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zamanı değerlendir. 21-İyi ve başarılı bir evliliğin iki şeye bağlı olduğunu unutma: Doğru insanı bulmak ve doğru insan olmak. 22-Ebeveynlerini, eşini ve çocuklarını eleştirmek istediğin zaman dilini ısır. 23-Sevimsiz olmayacak şekilde ayrı fikirde olmayı öğren. 24-Cesaretli ol, hayatına geri baktığında yaptıkların için değil yapmadıkların için üzüleceksin. 25-Çok mükemmel bulduğun bir fikri başkasının engellemesine izin verme. 26-Keyifsizliklerini açığa vurma. 27-Nasıl bir duygu olduğunu öğrenmek için 24 saat kimseyi ve bir şeyi eleştirme. 28-Evliliğini güzelleştirmek için her gün bir şeyler yap. 29-İyilik dolu bir sözü ve iyiliğin etkisini asla küçümseme. 30-Çocukların hakkında başkalarına iyi bir şeyler söylerken, bırak onlar da duysun. 31-Güç, sahip olduğun mallarla ilgili değildir. Unutma!!! 32-Çocuklarını anlamaya çalış, yargılamaya değil. 33-Kalem ve not defterini daima yanında taşı (Telefonun not defteri bölümü de olur) 34-Zaman ve kelimeleri boş yere harcama, ikisi de çok değerli.  35-İnsanların yaptıkları olumsuz şeyleri değil, ileride yapacaklarını düşün. 36-Senden az ya da çok parası olanlarla, paran hakkında konuşma. 37-Bir şeyi elde etmek çok çaba sarf ettiysen, tadını çıkarmak için zaman ayır. 38-Birisinin kahramanı ol.  39-Neyi ve kimi desteklediğini insanlara söyle. 40-Sadece aşk için evlen.
İnternette bulduğum ve hoşuma giden diğer bir konu da ABD’de yapılan bir araştırma. ABD’de 16 bin kadın üzerindeki araştırmada, geniş kalçalı kadınların daha zeki olduğu ortaya çıkmış. Buyurun buradan yakın! Hani, akıl yaşta değil baştaydı? Demek ki, başka yerde de olabiliyormuş!
Bunu söyleyen dünyanın süper gücü ABD olmasa, şeyimle gülecektim araştırmaya! Gerçi, ABD’li bilim adamlarının yeni tamamladığı o bilimsel araştırmayı, bizim atalarımız yıllar önce bitirip, özlü bir sözle son noktayı koymuşlar. Ne demişler; “Yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı...”
Bu araştırma konusunda ben kadın okuyucularımdan özür diliyorum. Çünkü ben böyle bir araştırmayı asla onaylamıyorum. Bu işin fizikle alakalı olduğuna inanmıyorum.
Haydi iyi haftalar. Pazartesi görüşmek üzere. Bakalım koylarda o vakte kadar neler olmuş, kim hangi sulara açılmış, kim canım koylara asfalt döşemiş göreceğiz!