Artık o kavurucu yani ‘EYYAM-I BAHUR’ sıcakları gitti. Hafifte olsa nem devam ediyor. Tabi BASRA SICAKLARI yakamızı bırakırsa MANAVGAT RÜZGARI esip hava birazcık daha serinleyecek. Böyle olunca dao aşırı sıcaklığın verdiği gevşeklikten yavaş yavaş KURTULMAYA başlayacağız.

Henüz yaz REHAVETİNİ üstümüzden atmak vakti gelmedi amma. Bizim ülkemiz gibi kaç yer var ki 4 MEVSİMİ yaşayabilen. Her mevsim farklı bir hava farklı bir güzellik. Lakin bu ANTALYA’mız için geçerli değil. Biz de bir YAZ bir de KIŞ var!

Allah’ın verdiği bütün mevsimleri olanca güzelliği ile YAŞAMAK varken, iki mevsime SIKIŞIP kalıyoruz. “Buna da şükür” deyip KADERİMİZE razı oluyoruz. Aslında her nimetin kıymetini bilmeliyiz.

Bu manada ya dünya kötü ya da biz! Yoksa UZAYLILAR mı kirletiyor bu kadar çevreyi ve içimizi.  Ana haber bültenlerinde görülenler, yaşananlar, insanın zaman zaman YÜREĞİNİ ACITIYOR.

Çıldırmış bir toplum, geleceğe umutsuz bakan GENÇLER. Geleceği ve başka başka şeylerde arayan bir gençlik. Yaşı geçmişlere “NEREDE O ESKİ GÜNLER” dedirtecek cinayet, şiddet, samimiyetsizlik, silah, kan içeren nice HABERLER.

Kimsenin kimseye TAHAMMÜLÜ kalmamış. İnsanların birbirine SEVGİ ve SAYGISI kalmamış. En önemlisi de HOŞGÖRÜ ÜLKESİNDE hoş görü kavramını lügatımızdan silmişiz.

Hiç kimse bir diğerini DÜŞÜNMEZ olmuş. Havada bir GÜVENSİZLİK ve tahammül edememe duygusu. Hayatımızın her alanına olumsuz şekilde yansıyan bu görüntüler insanın KANINI DONDURACAK nitelikte ne yazık ki.

Dünyayı saran savaşlar, RUSYA-UKRAYNA arasında yaşananlar. AFRİKA’daki son gelişmeler. Orta Doğu’nun büyük bir bölümünde yaşanan katliamlar ve kaos. Dünyanın dört bir tarafında yaşanan KARGAŞALAR, bir damla su uğruna işlenen korkunç cinayetler. Bir lokma ekmek uğruna sönüp giden YAŞAMLAR, ülkeleri bölmek isteyen eli kanlı TERÖRİSTLER.

Yani tüm dünya ile birlikte ülkemiz de HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜ ve şiddeti ne yazık ki içine SİNDİRMEKLE meşgul. Ne demeli bilmem ki? Her gün yüzlerce insanın öldüğünü duyduğumuz TV ve gazete haberlerinde ölülere ve ölü sayısına artık ŞAŞIRMIYORUZ bile. Ölü ve yaralı sayıları artık bizim için istatistiki bir sonuç gibi gelmeye başlamış,

“NE OLDU BİZE” diye sormak lazım belki de. “Ne oldu da böyle TAHAMMÜLSÜZ, böyle bir güvensizlik HAKİM ulusumuza ve yüreğimize; ”Bu hırs ne, bu ÇEKEMEMEZLİK, bu keşmekeşlik?

Üzülüyor insan. Her yer ŞİDDET ve KAN. Her yer güvensizlik ve tahammülsüzlük. Her yer sevgi ve hoşgörüden yoksun. Sahi “NE OLDU BİZE?”

İnsanların MADDİ dünyadan kopamamış olmaları, MANEVİYAT kelimesinin anlamını YİTİRMİŞ olması, insanların yardım ve dayanışma gibi kavramları TOZLU RAFLARA kaldırmaları. MERHAMET kelimesinin anlamının artık LÜGATLARDAN çıkartılması.

Ne demeli bilmem ki. İnsanlığın ve çevremizin yok olduğu bir yolda her gün biraz daha ERİYORUZ, bitiyoruz. Sevgi, hoşgörüsüzlük ve tahammülsüzlük almış başını gidiyor.

Ağaç ölüyor, sevgi ölüyor, dostluk ölüyor, aşk ölüyor ve “İNSANLIK ÖLÜYOR” Daha doğrusu her gün biraz daha ölüyoruz. Titreyip KENDİMİZE gelsek mi ne?

ÖNEMLİ OLAN SAĞLIK

Bugün mübarek gün olduğu için SİYASİ veya birine dokunacak bir yazıyı kaleme almak istemedim. Çünkü içimden hep YAŞANANLARI ve düşüncemi anlatmak geldi. Şöyle sağa sola bakarken karşıma İYİ Parti’deki AŞURE ETKİNLİĞİ çıktığı. Teşkilat Başkanı BUĞRA KAVUNCU, Yerel Yönetimler Başkanı BURAK AKBURAK, Antalya Milletvekili UĞUR POYRAZ ve GİK Üyesi AYŞEN KURT ile birlikte Milletvekili AYKUT KAYA’nın fotoğraflarını gördüm.

İşin doğrusu FOTOĞRAFLARI bir kenara koyup hafta içinde bir KARŞILAŞTIRMA ile biri iki konuyu anlatacaktım. Fakat Aykut Kaya'nın saçlarını kazıttığı kareleri görünce İŞKİLLENDİM, içime kurt düştü. Manavgat’taki eşi dostu arayıp NE OLDUĞUNU sordum. Çünkü bir insan durup dururken saçlarını niye KAZITSIN ki? Altından hiç sevmediğim ve duyunca üzüldüğüm bir HASTALIK haberi çıktı.

Aldığım bilgiye göre Milletvekili Kaya uzun süreden beri AMANSIZ HASTALIK nedeniyle tedavi görüyormuş. Hatta hemen seçimden sonra başarılı geçen bir OPERASYON geçirmiş.

Şu an durumunun İYİ olduğunu ve her şeyin yolunda gittiğini söylediler bana. Umarım öyledir. SİYASET bir yana insanlık bir yana. Her ne kadar dünyada İNSANLIK ÖLDÜYSE DE bizde daha ölmedi.

Şimdi şöyle bir baktım da, ne olursanız olun işin başı önce SAĞLIK, gerisi boş. Biz İNSAN olduğumuzu unutmayalım. Çünkü üzerimize düşen “GEÇMİŞ OLSUN” demek, Allah’tan ŞİFA DİLEMEK.