Milli Piyango ülkemizde 1939 yılından bu yana talihlilerini arıyor...

Daha öncesi 16 Şubat 1925'te kurulan Türk Tayyare Cemiyeti okullarının yararına üç ayda bir para ödüllü piyangolar düzenleniyordu.

Sonrasında Türk Tayyare Cemiyeti'ne yetkinin tamamen verilmesiyle Milli Piyango'nun temelini oluşturan Tayyare Piyangosu ortaya çıktı.

Ve ardından 1939 yılıyla beraber milli piyango çekilişleri başladı.

Vatandaşların talih kuşu avı da bu vesileyle gelenek haline evrildi…

…

Talih kuşunu kovalayanlar arasında dikkat çekici bir isim daha yer alıyordu. Kurtuluş mücadelemizin şanlı kahramanı… ‘Onurlu barış’ Lozan’ın inatçı ve güçlü lideri. İlk başbakanımız, çok partili hayatın mimarı, ATA’nın can dostu İsmet İnönü…

…

İnönü’nün damadı, kara kutusu aynı zamanda ülkemizin değerli gazetecilerden merhum Metin Toker, paşanın milli piyango müdavimliğinden “Onun ‘masum düşkünlüklerinden biriydi” diyerek söz eder.

Toker aynı zamanda İnönü’nün hayatı boyunca maddi zorluklar çektiğini de aktarır.

Belki bundan mütevellittir İnönü’nün nasip arayışı.

Öte yandan bir toplumun talihini değiştiren İnönü, kendi talihine mi söz geçiremeyecekti…

…

Tarih: 27 Ocak Cumartesi 1968- Talih kuşu İnönü’nün omuzlarında….

Nasip İnönü’ye sonunda gülmüştü.  Paşa şeytanın bacağını artık kırmıştı….

İnönü, 1968 yılının milli piyango çekiliş sonuçlarını görünce büyük bir sevinç yaşadı.

Büyük ikramiye İnönü'nün biletine vurmuştu.

Kendi bu talihli olayı 27 Ocak 1968'de not defterine şöyle yazmıştı, "Piyangoda 50 bini hanımla bu gece gördük”…

Metin Toker ise o anı şöyle anlatmaktadır:

“‘İsmet Paşa'nın başına hiç beklenilmeyen bir şey geldi: Milli Piyango'dan 50 bin lira kazandı. 1968'de 50 bin lira! Bu, müthiş bir rakamdı.”

O dönem için meblağın büyüklüğü Toker “1968 parasıyla 50 bin lira! Duyulsa, herkes başına üşüşecekti” sözleriyle yorumlamaktadır.

…

Büyük ikramiyenin teslim alınışı da bir hayli meşakkatli olmuştur. İsmet Paşa’nın gidip almasının uygun olmadığı aile içinde kararlaştırılınca iş Özden Hanım’a kalır. İnönü’nün kızı Özden Hanım, Metin Toker’le evli olduğu için soyadı İnönü değildir. Bu vesileyle Özden Hanım ikramiyeyi sessiz sedasız teslim alarak İnönü’nün hesabına yatırır…