Çeyrek asırdan uzun süredir CHP tarafından yönetilen Nilüfer Belediyesi’nin ekonomik anlamda içinde bulunduğu durumu, sağır sultan duydu…
Maaşlar yarım ödeniyor, müteahhit ödemeleri aksıyor, ihaleler erteleniyor bla bla bla…
Nilüfer Belediyesi Başkanı Şadi Özdemir de bir yandan mali sorunlara çözüm arıyor bir yandan kendi kadrosunu kuruyor…
Bunca yıl hormon, şarbon, karbon ile yönetilen belediyeye çeki düzen verme mücadelesinde Şadi Başkan, bazılarından takdir görüyor bazıları da eleştiriyor…
Henüz yolun başı, ne yaptığı 5 yılın sonunda görecek olsak da mevcut ekonomik tabloda işi hiç kolay değil.
*** 
Büyükşehir Belediyesi’nin temmuz ayı Meclis toplantısının ikincisi salı günü gerçekleştirildi. Meclis’e Bursaspor ile ilgili plan değişikliği görüşmeleri damga vurdu.
Malum Bursaspor da tıpkı Nilüfer Belediyesi gibi makineye bağlı yaşıyor. 
Yarım kampanyalarıyla dümen belli bir yere kadar dönüyor, gemi rotaya tam oturmuyor. Oysa Bursaspor’un burnunu kaldırması ve pupa yelken yol alması gerekiyor artık. 
İşte bu sebeple Bursa’nın en önemli markası olan kulübe bir sabit gelir formülü bulundu. 
Özlüce’de tesislerde bulunan 18 dönümden büyük arazi, planda yapılan değişiklikle spor alanından Ticaret Alanı, Akaryakıt ve Servis İstasyonu Alanı ve Sosyal Tesis Alanı’na çevrilmek üzere Meclis’ten geçti.
Ama nasıl? 
CHP'nin Grup Sözcüsü Yücel Akbulut, kendi imzasıyla verilen önergeye ‘grupta konuşulmadı, ertelensin’ derken parti tüzüğünü gerekçe gösterdi. 
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de Akbulut’a destek vererek “Aciliyet mi var? Bizim bir şeyden haberimiz yok” dedi.
Oysa bu değişiklik en çok da kendisini ilgilendiriyordu? 
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Aciliyeti var’ dedi.
Sonuç ilginç oldu:
AK Parti ve MHP grubu ‘olur’ dedi, Başkan Bozbey ‘Olur’ dedi, CHP grubu çekimser kaldı.
Böylelikle Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri sınırlarında bulunan 2396 ada 5 parsel için plan değişikliği yapıldı. 
Ama bununla kalmadı.
Bu parselle birlikte Nato Petrol Hattı üzerindeki 2497 ada 3 ve 4 nolu parselin de park olmasına karar verildi.
Yetmedi, Özlüce Metrosu’nun iki yakasında bulunan parsellerde de değişiklik oldu.
2378 ada 12 parsel sosyal tesise alanına dönüştürüldü. Bu alan neresi? Kayra Sosyal Yaşam ve Eğlence Merkezi’nin arkasındaki otopark alanı. (4 dönümden büyük bir alan)
Aynı şekilde onun karşısında metro hattının diğer tarafında bulunan 2397 ada 5 ve 6 parsel de sosyal tesis alanı ilan edildi. Bu ikisi de yaklaşık 13 dönüm büyüklüğünde… 
Bu üç parselin Bursaspor’la bir ilgisi var mı? Yok!
Bu üç parsel kimin? Kamu Ortaklık Payı (KOP) ve Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kapsamında bulunan çok sayıda şahsın ortak mülkiyeti… Yani çok hisseli araziler. Bu arazilerde sosyal tesis alanı olarak plan değişikliği yapıldığında ne olması gerekir?
İlgili ilçe belediyesinin bu alanları belirli süre zarfında kamulaştırması şart. Kamulaştırılmazsa mahkeme yolu açık. 
Peki, kentin rantı en yüksek bölgesinde toplam 17-18 dönümlük bu alanı, Nilüfer Belediyesi hangi bütçeyle kamulaştıracak? Acaba bu araziler hangi bedelden kamulaşacak? Ne zaman kamulaştırabilecek? Malum Özlüce’de 500 metrekare yer 15 milyona satılıyor…
Şadi Özdemir’in olan bitende haberi yok ama kamulaştırma yükü onun küfesinde! 
***
Bu noktada bir başka soru? Bursaspor’un tesisleri dışındaki alanlarda neden plan değişikliği yapılıyor? 
Çünkü Bursaspor için yapılan plan değişikliği bunu zorunlu kılıyor. Spor alanında yapılan eksiltme, sosyal donatı olarak ekstra bir yerden tamamlanmak zorunda…
Askıda itiraz olur mu? Olur! Yargıya gider mi? Gidebilir! Bursaspor’u karşısına almak isteyenler yapabilir…
Bu tabloda MHP ve AK Parti grubunun ‘Bursaspor’ ortak paydası için siyasi bir sorumluluk aldığını söylemek zorundayız.
CHP’liler bunda çekimser kaldı. Bozbey ile CHP grubunun ayrışması ise son derece ilginç…
**
Bursa’nın en önemli markası, hiç tartışmasız Bursaspor’dur. Bu kentte yaşayanlar, şehrin ortak menfaati için taraftarı olmasa da Bursaspor’un haklarını savunmak zorundadır.
Örneğin ben, Bursasporlu değilim. Ama Bursa’da yaşayan bir vatandaş olarak kentin marka değerine katkı sunan bu kulübün başarılı olması diliyor ve söz konusu Bursaspor’un hakları olduğunda destek vermeyi kentlilik ödevi sayıyorum.
Bursaspor’u da taraftarlık duygusuyla değil yaşadığım kentin kazanımları için savunuyorum. Çünkü Bursa, spor kenti hüviyetine sahip ve hem insan kaynağı hem de fiziki imkanlarıyla çok yüksek potansiyel barındıran bir şehir. Ki bu alanda elde edilecek başarı ve büyümenin her anlamda kalkınmaya hizmet edeceğine inanıyorum. 
Yapılan plan değişikliğiyle kulübe gelir garantisi sağlanmasını ve özellikle de yeni yönetimin çabasını değerli buluyorum. Önümüzdeki süreçte bu plan değişikliğine yapılacak her türlü itirazı kasti ve marazlı bulacağımı söylemeliyim. Zira Nilüfer’de sanki her şey 4x4’lükmüş de bir bunda sorun varmış gibi davranmanın anlamı yok!
Kenti ve kentin markalarını doğru zamanda doğru kişilikle savunanlara saygıyla…