Dünkü dostlar bugün karşı karşıyalar.

Söz düellosu devam ediyor.

Türk siyasetinde muhalefet hiç bu kadar sarsılmamıştı.

CHP kurultaya gitti ama rahat değiller.

"Değişim değişim" dediler.

Değiştirdiler.

Ancak durulma olmadı.

Dünün siyasi ortakları bugün birbirlerine laf yerlileştirmedeler.

İyi Parti zaten huzursuz.

İstifalar deprem şiddetinde.

CHP'de DEM başkanının dediği gibi "Eş başkanlık" var mı yok mu tartışılıyor.

İmamoğlu CHP başkanı gibi.

Asıl başkan Özel ama o da henüz başkanlığına alışamamış sanki.

Bir Kılıçdaroğlu'na gidiyor, bir İmamoğlu'na.

Üst akıl olarak "Akıl danışılıyor" olsa da asıl karar Özel'in mi?

Özel CHP liderliğine seçilmedi mi?

Kılıçdaroğlu gölge başkanlığına devam ederken gelişmeleri takip ediyor.

İmamoğlu "Ağır baba" rolünde.

CHP durulmuş gibi gözükse de değişim rüzgarlarının etkisi hâlâ sürüyor.

DEM bildiğiniz gibi.

İsim değiştire değiştire yoluna devam ediyor.

Eş başkanlık adet oldu.

Sürekli kendilerini değiştiriyorlar.

Değiştirmedikleri sadece politikaları.

CHP ile karşıt gibi gözükseler de kendi oylarını CHP'ye kaptırmaya niyetleri yok.

İşbirliklerinin "Kapalı kapılar ardında" kalmasını istemiyorlar.

O nedenle CHP'ye seslenirken açık seçik "Net olun" diyorlar.

Türk siyasetine yeni doğan partiler ise henüz muhalif olma gücüne erişmiş değiller.

Yani henüz reşit olmadılar.

İktidar ise rahat.

Cumhur İttifakı olarak ayakları yere sağlam basarak yollarına devam ediyorlar.

Güçlü birliktelikleri ile "Ülkeye kiminle daha iyi hizmeti verebiliriz" arayışında olarak aday belirlemedeler.

Halkın beklentisi ise kendini ispat etmiş güçlü ve başarılı isimler ile partilerinin aday belirlemelerini ve o isimleri açıklamalarını bekliyor.

Eski dostlarla yola devam etmek istemeyen ve halkın istemediği isimlerin aday gösterilmesi herkesi üzecek ve hatta "Sandığa gitmem" diyenlerin sayısını artıracaktır.

Benden söylemesi.

Not: Erdoğan, teşkilata "Bursa da kimi görmek istiyorsunuz?" diye sormuş.

Cumhur İttifakı olarak tabi ki "Alinur Aktaş" diye cevap vermişlerdir.