Bugün size kendi yaşadığım bir olayı anlatacağım. Yol yordam, kanun ve bürokrasiyi bilmeme rağmen çözüm bulamadığım bir konu bu. Öyle şaka falan değil ha.

Ben dünya şehri olmakla övündüğümüz Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde ikamet eden bir vatandaşım. 17 yıldır aynı binada oturuyorum. Ancak bu yıl canımızdan bezdiren bir olayla karşı karşıya geldik.

Lafı çok uzatmayayım. Arabaya binince kaşınıyorum inince bir şey yok. Eve geliyorum kaşıntı başlıyor. Tabi hane halkı da bir süre sonra benim gibi kaşınmaya başladı.

Mevsimsel alerji vardır deyip ha bire ilaçlara ve kremlere yüklendik. Ama bir türlü geçmedi meret kaşıntı. Sonra yatağın çarşafında bir iki zıplayan nesne görünce aklımız başımızdan gitti.

Hemen Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Daire Başkanı Burçin Lekesiz’e ulaşıp durumu anlattım. Sağ olsunlar hemen bir ekip gönderdiler. Gelen ekip beyaz tulumları giyip sitenin bahçesinde dolaşınca gerçek ortaya çıktı.

Bahçede arabayı park ettiğim noktanın hemen arkasındaki boş arsa PİRE YATAĞI olmuş. Ekip ilaçladı ve “Bu arsa temizlenmeli” dedi. Arsa sahibine ulaştık ve temizlik için Konyaaltı Belediyesi’ne başvurdu. Sadece o mu? Site yöneticisi de dahil.

Ancak Konyaaltı Belediyesi’nden gelen cevap çok ilginç, “Arsa temizliği talepleri mülkiyet sorunu olmayan arsalarda belediye imkanları ile iş makineleri ile yapılmakta. 2024 yılında parsel temizlik çalışmaları 17.05.204 tarih ve 32549 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğü giren TASARRUF TEDBİRLERİ konulu 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı genelgesi uyarınca değerlendirilmemektedir….”

Şimdi bu bir normal arsa temizliği talebi olsa AMENNA diyeceğim de. Bu mevzu bir HALK SAĞLIĞI meselesi. Nedeni ise o bölge temizlenmeden İLAÇLAMA İŞE YARAMIYOR! Peki o arsa bu hale nasıl geldi. Yaz aylarında başı boş köpeklerin mekanı haline gelen arsanın PİRE YUVASI olan bölümü köpeklerin yatma mekanı olduğu için.

Arkadaş bu PİRE nasıl bir yaratık ise 3 kez ilaçlanmasına rağmen bir türlü yok olmadı. Büyükşehir ekipleri 3 günde bir ilaçlama yapıyor ama nafile. Tabi bu arada PİRELER SİTEYİ SARDI! Sayın Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’a sesleniyorum, “PİRELENDİK bay başkan. Bu mevzunun tasarruf tedbirleri ile nasıl bir alakası olabilir? HALK SAĞLIĞI mevzubahis ise gerisi teferruat olur.”

Ben bunları anlatırken Ahmet Rasim’in bir eseri aklıma geldi, “Pire çok değil, fakat biz pirelendik de ondan çok geliyor! Bu da bir hakikat!” Evet Konyaaltı Belediyesi, siz sanırım PİREYİ deve edeni arıyorsunuz!

Bu illet başka yerlere sirayet etmeden bu konuyu çözsek iyi olacak. Yoksa BEN PİRELENDİKÇE yazmaya devam edecek gibiyim.

--------------------

BUNUN SORUMLUSU KİM?

Antalya’nın bir türlü paylaşılamayan semti tarihi KALEİÇİ. İçine oturanlar ve iş yeri sahibi olanlara dokunsan ağlayacak durumdalar. Hepsi dertli mi dertli. Çöp sorunundan tutun da ilgisizliğe kadar.

Kaleiçi’nin sorunları ortaya çıktığı an herkes topu birbirine atmakta çok mahir. Ancak nimetlerinden faydalanmak için yarışa girmekte ise çok profesyoneller.

Geçen hafta Kaleiçi’nde Muratpaşa Belediyesi’nin Kaleiçi Old Town Festivali yapıldı. Her yer belediye tarafından brandalarla makyajlandı. Ancak festival bitip brandalar kaldırılınca ŞAPKA DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ misali görüntüler ortaya çıktı.

Büyükşehir Belediyesi tarafından sokak aralarına konulan YANGIN HİDRANTI DOLABI’nın içler acısı hali perişan. Sanırım bir araç çarpmış ve öylece kalmış.

Yahu kardeşim hadi bir belediye bunu taktı. Sen festival yaparken bunu gördün de niye bilgisini vermedin. Diyelim ki yangın çıktı ve bu dolap kullanılacak. Kapısı nasıl açılacak bilgisi ve önerisi olan var mı?

Ama sizin işiniz üzüm yemek değil. Lay lay lom yap, makyaj yap. Gerisi Allah’a havale. Ayıp hem de çok ayıp. Ama siz ayıptan anlamazsınız ki!