2024 yılının ilk köşe yazısı ve ilk söyleşi gününden merhabalar. Doğrusu, bir yıl boyunca neler yazacağımı ve sizlerle hangi hikayeleri paylaşacağımı şimdiden merak ediyorum. Bakalım kısmet olursa zaman hepimize neler yazıp, neler çizeceğimi gösterecek diyerek yeni yılın en heyecanlı öğrenci- yazar buluşmasını kaleme almakla yılın ilk köşe yazısına an itibarıyla imzamı atıyorum.
***
Yer: Korkuteli/ Zeynep Mustafa Kemer Ortaokulu… Ben ne vakit bir okulun kapısından içeriye girsem kalbim yerinden çıkacakmış gibi heyecandan küt küt atar. Nedendir bilmiyorum ama en çok okul yıllarımı, öğrencilik zamanlarını özlüyorum. Özellikle lise yıllarıma büyük biz özlem duyuyorum.
Bizim zamanımızda teknoloji böylesine güçlü değildi. İmkanlar çok daha kısıtlı ve yapılan etkinlikler sınırlıydı. Kendi içimizde etkinlikler yapmaya çalışıyorduk ve yaptığımız etkinliklerden de mutlu oluyorduk. Arkadaşlarımızla birlik ve beraberlik duygumuzun çok güçlü olduğunu hatırlıyorum.
***
Aradan geçen onca zaman sonra her hangi bir yerde tesadüfen karşılaştığım arkadaşımla eski günleri yad ettiğimizde kahkahalarımız havada uçuşurken karşılıklı olarak geçmişe özlem duyduğumuzu hissediyoruz. Bu gerçekten çok özel bir his...
Pekala şimdi gelelim yeni nesil öğrencilerinin eğitim- öğretim yıllarındaki avantajlarına... Onların imkanları bizlerden çok daha fazla. Bilgiye istedikleri an çok kolayca birkaç saniye içinde ulaşabiliyorlar. Okul idarecileri sosyal faaliyetleri çok daha fazla önemsiyor ve öğrenciler için değerli etkinlikler de bulunuyorlar. İşte o ilçelerden, o okullardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
Yeni yılın 2. günü Antalya’mızın Korkuteli ilçesindeydim. Korkuteli ilçe Milli Eğitim Müdürü Akif Tak’ı ziyaret ettim. Korkuteli’nin sevgili öğrencileri için yapmış olduğu çalışmaları müdürümüzden dinledikçe o gün doğru adreste olduğumun farkına bir kez daha vardım. Eğer ortada ortak bir çalışma varsa bu ortak çalışmada adı geçen herkesin aynı heyecanı yaşıyor olması lazım. İşte o zaman yapılan iş her ne ise karşılıklı olarak anlam kazanır ve hedefine ulaşır. Dedim ya, ben doğru yerdeydim...
***
Ve gelelim asıl buluşmaya... 7. ve 8. Sınıf öğrencileri ile bir araya geldiğimiz söyleşinin yazmaya değer hatırası elbette var. Yazar- okuyucu buluşlarında ilk buluşmanın, ilk merhabalaşmanın, ilk tanışmanın onlar için önemli olduğunu düşünüyorum Ki bence öyle de...
10 yıldır kitaplarım vesileyle birçok kuruma birçok okula sayısız söyleşi ve imza günlerine katıldım. Her biri benim için çok özel, her biri kalbimde farklı bir yere sahiptir.
***
Benim onlardan öğrendiğim çok şey oldu. Her birinin gözlerinin içine bakarak konuşmak; onlara, bu hayatta bir sen var. O seni iyi tanı ve bu hayattan ne istediğini, ne beklediğini mutlaka içindeki sana sor diyebilmek benim için önemliydi.
***
Ben yıllarca hayatımın her alanında yaptığım işin en iyisini yapmaya özen gösterdim. Hayatın kendi içinde bir akışı var. Her zaman olanı olduğu gibi, geleni de geldiği gibi kabul edip göğsüme koymadım. En iyisini yapabilmek için bazen en büyük çatışmaları kendimle yaptım. En güzelini yapabilmek için sadece ve sadece kendimle yarıştım.
***
Heybemdeki kelimelerle bütünleştirdiğim hayat anekdotlarını dilimin döndüğünce onlarla paylaşmanın mutluluğuyla yılın ilk söyleşisini gerçekleştirdim. Dilerim, bir araya geldiğimiz zaman diliminde kitapların dünyasına yolculuğun hayati önem taşıdığını öğrencilerimize anlatabilmişimdir.
SON SÖZ
Kitapların bir kalbi var. Ve o kalp, sadece ve sadece okuyucuyla buluştuğu zaman atıyor. Kitapların kalbine kulak vermeniz ve kitapların sözcüsü olmanız dileğiyle sevgili gençler...
Aynı heyecanla tekrar buluşmak ümidiyle hoşça kalın...