Geçen yıldı…
Durun tam tarihini yazayım: 21 Ağustos 2023.
Büyükşehir Belediyesi’nde bir protokol imzalandı.
Kim imzaladı?
Büyükşehir adına Başkan Alinur Aktaş, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar ve Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme…
Peki, ne protokolüydü?
Altıparmak bölgesiyle ilgili imar ve kentsel tasarım projelerinin hazırlanması protokolü.
Haberde ne deniyordu?
Altıparmak ortak akılla dönüşecek
Protokol masasındaki dönemin Büyükşehir Başkanı Aktaş, şöyle diyordu:
“Protokol kapsamında ortak akıl ile bölgeye yönelik imar planları ve kentsel tasarım projeleri geliştirilecek. Protokolün tarafları dışında, plan ve proje geliştirme süreci, ilçe belediyemiz, akademisyenler ve bölgede yaşayan halk ile karşılıklı bilgi paylaşımı ve fikir üretme temelinde ilerleyecek. Protokol konusu imar planları ve kentsel tasarım projelerinin yapılması ile de altıparmak bölgesi için belediyemizce kentsel dönüşüme yönelik adımlar uygulanmaya başlanacak.”
Bu protokolün üzerinden bir yıl geçti…
Ortada hiçbir şey yok.
Büyükşehir Belediyesi, önceki gün şu başlıkla bir haber servis etti:
Bursa’nın kalbi Altıparmak ortak akılla dönüşüyor
Haber başlığında bir tek zaman kipi değişmiş…
Haber ne diyor?
Yine bir protokolden bahsediliyor.
830 dönümlük bölgenin imar planı ve kentsel tasarımı için iş birliği açıklanıyor.
Yani bir sene öncekiyle aynı protokol.
Kimler imzalıyor?
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Fatih Vardar, Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Şehir Plancıları Odası Bursa Şube Başkanı Murat İlkme, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Atilla Erdem, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı Eda Demir, Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız ve Harita Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı İlker Tokdemir.
İlk protokole göre ikincisinde kapsamın genişletilmesi pozitif görülebilir ama ‘sonuç ne olacak?’ diye sormak gerekir.
Yani 1 yıldan uzun süre önce imzalanan protokol kapsamında ne sonuç üretildi?
O protokole imza atanlar ne gibi çalışma yaptı ve ne tür çıktılar elde edildi?
Kimse bilmiyor!
Zaten imza altına alınmış, kent için nihai ve sağlıklı bir sonuç üretmiş veya yerelde politikaya dönüşmüş bir protokol bugüne kadar görmedim.
Örnek mi?
Atatürk Spor Salonu içinde protokol imzalanmıştı. Sonuç ne? Tartışma...
Dolayısıyla bu tür protokollerde sivil toplumun rolünün konu mankenliğinin ötesine geçmediğini söylemek zor değil.
Mezkûr bölge özelinde imzalanan protokolün de hem içinde bulunduğumuz sosyo-ekonomik ve sosy-kültürel şartlarda sonuç üretmesi imkânsız.
O bölgede bir sığınmacı sorunu var.
O bölgede bir mülkiyet sorunu var.
O bölgede bir uyuşturucu sorunu var.
O bölgede bir fuhuş ve fuhuş ticareti sorunu var.
O bölgede bir legal görünen ama illegal ticaret sorunu var.
O bölgede yoğunluk, trafik, sosyal donatı sorunu var.
Var oğlu var!
Peki, biz neyin protokolünü yapıyoruz?
İmar planı ve kentsel tasarım!
Yahu oranın depremselliğinin ölümcül boyutta olduğunu görmek için mühendis olmaya gerek yok.
Faylar ortada, yapı stokunun dayanımı ortada…
Kaldı ki sizin bu sorunu tek başına çözmeniz de imkânsız.
Yani Büyükşehir Belediyesi, kaynaklarıyla 830 dönümlük alanı dönüştürmesi söz konusu bile değil.
Neye ihtiyacınız var?
Merkezi yönetime!
Siz bu protokolü bakanlıkla imzalamış olacaksınız ki o zaman haberde “Bursa’nın kalbi Altıparmak ortak akılla dönüşüyor” denilebilsin!
Bu haliyle emin olunuz, sağlıklı düşünen bireyler için bu konunun haber değeri bile yok.
Soruna gücü nispetinde yaklaşanlara ve boyunu aşan konularda susanlara saygıyla…