‘Bursa bir tarım kenti’ ifadesi, özellikle yerel siyasi aktörler açısından bir istismar ezberine dönüştü.

Bursa’da tarım ve turizmin gelişimi için hemen her siyasi isim, beylik laflarla dolu açıklamalara imza atıyor ama fikrinin altını dolduramıyor. Bilhassa gündelik fikirlerle kamuoyunun önüne çıkanlar, tarımın Bursa’daki ihtiyaçlarını ve sorunlarını bilmiyor.

Öyle ki üreticinin elinde kalan karpuzu, domatesi alıp cuma namazı çıkışında bedavaya dağıtmayı, tarımsal kırsal kalkınmayı destekleme olarak görüyor. Bursa tarımının palyatif çözümlere değil kalıcı reformlara ihtiyacı var.

***

Bakınız Bursa tarımında üretici profili açısından yetkinlik problemi var. Üretici çoğu zaman ‘bu yıl ne üretsem?’ ikilemi yaşıyor. Üreteceği ürünü de çoğu zaman bir önceki yılın para eden ürününe göre belirliyor. Mesela tam da şu günlerde kırsal mahallelerde bu konuşuluyor.

Yatırımcı sermaye açısından nitelik noksanlığı var. Yetişmiş insan kaynağı ve teknoloji yetersizliği var. Ne yazık ki tarımsal yatırım yapmak bir maceraya atılmak gibi görülüyor. Bu işin tekniği ve bilimi yadsınıyor. Yetkin olmayan sermaye, rastgele girdiği sektöre bozucu etki yapıyor.  

Ürün ucuz, insan emeği ondan daha ucuz. Bursa’nın köylerindeki kadınlar şehrin kaldırımlarına çiçek ekmek için çalışırken tarlalara ülkenin öbür ucundan mevsimlik işçiler geliyor. İş gücü programı da yok. Teknoloji de anam babam usulü…

Tarımsal üretimde planlama, verimlilik ve pazarlama becerisi eksikliği var. Bunu tarlada çürümeye terk edilen ürünlerden rekolte dalgalanmalarından görebiliyoruz.

Vahşi sulama ve kontrolsüz ilaçlama hataları var. Bursa’da suyun yüzde 70’inden fazlasının tarımda kullanıldığını biliyor muydunuz? Hem yüzey hem de yeraltı suyunun en yoğun kullanıldığı sektör tarım. Yine hem hava hem de yeraltı suları kirliliğinde en büyük paya sahip olan da tarım.

Tarım arazileri, miras yoluyla bölünüyor ve yine yatırım aracı haline geldiği için parçalanıyor. Bu da ölçek ekonomisini engellediği gibi rekabetçiliği de zayıflatıyor. Üretici pazar bulamıyor, komisyoncu üretenden çok kazanıyor.

Tohumda, gübrede, ilaçta olduğu gibi enerjide de bağımlı haliyle maliyet kontrolü yumuşak karın sürekli aynı yerden yumruk yiyor.

***

Genel tablodaki sorunları ifade ederken hakkını teslim etmek gerekir ki Türk tarımı kapasitesi ve potansiyeli ile çok güçlü ve giderek güçleniyor. Sorunları, karamsarlığa kapılmanız için değil aksine çözmek için sorumluluk üstlenme derdine giresiniz diye sıraladım. Ki sırtında küfe olanlar da yok değil!

Yukarda saydığım konuların çözümü öyle akşamdan sabaha bir kişinin iradesiyle ya da yalnızca devletin müdahalesi ve politikalarıyla olacak işler değil, toplumsal bilinçlenme de gerekiyor.

Bunun için önce iş toprak sahiplerine düşüyor. Ki affınıza sığınarak bu noktada şunu arz etmek isterim, şahsen tarım toprağının satışa konu olmasını ve satanı da anlamıyorum.

‘Yahu ben üretemiyorum bari satayım’ diyenler olabilir amenna! Fakat tarım toprağını satmanın da bir sorumluluğu var. Artık üretemediğin için elden çıkaracağın toprağı bari üretebilen komşuna sat, parası olan rant avcılarına değil.

Toplum yeter ki bilinçli olsun devlet zaten dört koldan çalışıyor. Bir yandan üniversitelerde gençler yetiştiriyor öte yandan üretici ve girişimciye teşvik ve destekler sunuyor. Aynı zamanda sürekli politikalarını güncelliyor. Üretimi koruyucu ve geliştirici önlemler alıyor. Yatırımlar yapıyor, piyasayı düzenliyor. Kurum ve kuruluşlarıyla tarımı domine ediyor. Ama sorunlar öyle kronik ki çözüm için kolektif akıl gerek…

Mesela devlet ne yapıyor örnekleyelim!..

***

AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Devlet Su İşleri’nin Bursa’ya yapacağı yatırımları duyurdu.

Buna göre DSİ’nin Mustafakemalpaşa, Karacabey ve İnegöl İlçelerine yapacağı yatırımlarda toplam 561 milyon liralık kaynak kullanılacak.

Eski parayla yarım katrilyondan fazla para Bursa’da 3 ilçenin tarımsal gelişimi için kullanılacak. Peki, ne yapılacak? Başkan Gürkan’ın açıklamasından birebir aktarıyorum:

MUSTAFAKEMALPAŞA’YA SULAMA

Yaklaşık 243 milyon liralık yatırımla hayata geçirilecek olan Mustafakemalpaşa Kestelek Pompaj Sulaması işi ile Kestelek, Camandar ve Döllük (Köy) Mahallelerine ait tarım arazilerini içine alan toplam 5 bin 440 dekar arazi sulanabilir hale gelecek.

Çalışma kapsamında yaklaşık 22 kilometrelik boru hattı ile tarım arazilerine su verme amacıyla 73 adet Modern Kartlı Sulama Hidrantı yapılacak. Bu yatırımla birlikte 2025 yılı verilerine göre dekar başına 9 bin 750 TL gelir artışı sağlanması öngörülüyor.

Yöre halkının modern sulama ile tanışacağı proje ile buğday, ayçiçeği, şeker pancarı, mısır, domates, bezelye, soğan, bostan, kırmızıbiber, zeytin ve fasulye gibi birçok ürün yetiştirilerek ürün yelpazesi genişleyecek. Bu projenin tamamlanmasıyla birlikte 2025 yılı birim fiyatları ile milli ekonomiye yıllık 53 Milyon TL’lik katkı sağlanacak. Projenin 2027 yılında tamamlanması hedefleniyor.

KARACABEY’DE TOPLULAŞTIRMA

Karacabey’de Gölecik Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi’ne de başlandı. Proje, Karacabey’in Danişment, Tophisar, Sultaniye, Dağkadı, Arız, Fevzipaşa, Keşlik, Karasu, Şahinköy, Hotanlı, Kıranlar, Gölecik ve Hüdavendigar mahallelerinde, toplam 300 bin dekar alanda uygulanacak.

Aynı zamanda Gölecik Barajı Sulaması sahasını da kapsayan projenin hayata geçirilmesiyle, mülkiyet problemleri çözülecek. Azami oranda parsellerin birleştirilmesi sağlanırken, sulama sahasında su hatlarına ve stabilize kaplı kadastral yol hatlarına cepheli parseller de üretilecek.

Yaklaşık 268 milyon TL’ye mal olacak projede tarım işletmelerinin sahip oldukları küçük, parçalı ve dağınık arazileri modern tarım işletmeciliğine göre yeniden düzenlenecek.

İNEGÖL’DE ISLAH ÇALIŞMASI

Devlet Su işleri tarafından İnegöl İlçesi Akıncılar Mahallesi, Adadere Deresi üzerinde yerleşim yerlerini taşkın zararlarından korumak amacıyla çalışmalara başlandı. İhalesi yapılan ve 50 milyon TL’ye mal olması beklenen ‘İnegöl Akıncılar Mahallesi Adadere Islahı’ projesi kapsamında Adadere Deresi’nde 1050 metre ıslah güzergahı üzerinde çift taraflı beton ağırlık duvarı, 80 metre betonarme U kanal, 86 adet brit ve 3 adet menfez inşa edilecek.

***

Dikkatinizi çekerim bunlar öyle ‘üreticiden karpuz ve domatesi alıp bedavaya dağıtayım’ gibi basit gündelik çözümler değil. Bunlar, bol keseden vaatler değil son derece ciddi bir politika ve programın yansıması olan yatırımlardır.

Yazıyı başlangıç bağlamıyla bitirecek olursak şöyle demek gerek:

AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’ın ‘Bursa sanayinin yanında önemli bir tarım kenti’ ifadesini kullanmaya hakkı var. Çünkü Bursa’nın ‘tarım kenti kimliği’ gelişsin diye yapılan yatırımlarda rolü ve etkisi var…

Ülkesi için üretenlere saygıyla…