Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçenlerde açıkladı:

“Dünya Bankası’ndan 10 milyon avroluk kredi aldık. Bunun 4,5 milyon avrosunu 7 yeni itfaiye aracı için kullandık. Geri kalanı iki kısımda ihale ederek 10 milyon avro karşılığında yaklaşık 16 civarında araç takviyesini itfaiye teşkilatımıza sağlamış olacağız.”

Bursa, şayet sorgulayan bir kent olsaydı bu ifadelerin kent gündeminde günlerce tartışılması gerekirdi.

50 milyar yani eski parayla 50 katrilyondan fazla bütçeyi yöneten bir kurum, itfaiye aracı almak için yurt dışından krediye ihtiyaç duyuyorsa vah halimize!

Soruşturun! Şunu duyacaksınız: “Ama bu kredi çok ucuz!”

Yani ülkemizdeki paranın maliyeti açısından bu kredi uygun görülüyor ve üstelik ülkeye de finans sokulmuş gibi sayılıyor.

İyi de o zaman neden yurtdışından aldığın krediyi yine yurtdışından araç alarak kullanıyorsun?

Hadi Dünya Bankası, bu ‘ucuz’ krediyi ‘itfaiye aracı alımında kullanmak’ şartıyla vermiştir, ona şüphe yok!

Peki, bu kredi anlaşmasında ‘alınan para yalnızca yurtdışından araç alımında kullanılır’ mı diyor?

Yani adamlar hem bize borç veriyor hem de verdiği borçla kendi malını almamızı şart koşuyor öyle mi?

Anlaşmada araç alımının yurtdışından yapılmasına dönük bir koşul varsa Büyükşehir neyin ihalesini yapıyor?

Şayet böyleyse iki kere vah halimize, vah halimize!

Eğer anlaşmada böyle bir şart, koşul veya kaide yoksa Bursa Büyükşehir Belediyesi, ne diye yurt dışından aldığı borçla yine yurt dışından araç alıyor? Tabi ki bunun nedenleri açıklanmalı!

Türkiye’de itfaiye aracı üretilmiyor mu? Belki de üretilmiyordur!

Teknik ve teknolojik olarak yurtdışından alınacak araçlar daha üstün nitelikte olabilir. Ki bu da bir başka tartışma konusu olarak önümüzde durmaktadır.

Arşivlere baktığımızda 2022 yılında Sayın Alinur Aktaş’ın başkanlık döneminde Bursa Büyükşehir Belediyesi, önce haziran ayında 7 yeni itfaiye aracı ve 25 yangın söndürme su tankeri almış ardından aralık ayında da 16 itfaiye aracı ve 25 yangın söndürme su tankeri almış.

Sadece o yıl 23 itfaiye aracı filoya katılmış ve hepsi belediyenin kaynaklarıyla alınmış… Fotoğraflara baktığınızda tüm araçların yerli olduğu anlaşılıyor…

Başlangıçta ‘sorgulayan kent’ olmaktan bahsettik! Haliyle ülkemiz ekonomisindeki vaziyeti de bu çerçevede tartışmak gerekir!

Yüksek enflasyon-yüksek faiz sarmalının yatırım ortamını kuruttuğu gerçeğini görmek, şehirlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için dışarıya el açma vasatında sıkışmışlığı anlamalıyız.

O nedenle bu yazıda Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yurt dışından kredi kullanmasını değil, kullanılan kredi ile yine yurt dışından araç alınmasını eleştirdiğimizi ve en çok da bu kadar basit bir yatırımı bile krediyle yapmayı ‘avantajlı’ gösterecek ağırlaşan ekonomik atmosferi yerdiğimizi anlamalısınız.

Ülkemizde itfaiye aracı üreten ve hatta dünyanın ücra köşelerine dahi ihraç eden firmalar varken nasıl oluyor da yabancı hem ürünü hem de finansmanıyla bizim yerli malımızın önüne geçebiliyor?

Hadi finansmanı bir kenara bırakalım! Teknik ve teknolojik olarak itfaiye aracı üretiminde geride miyiz? Neden?

Onca yangın onca afet tecrübesi yaşamış toplumumuz, günün ihtiyaçlarını karşılayacak teknik ve teknolojik seviyeyi geliştirme becerisi ve aklından yoksun mu?

Aslında yalnızca ‘Katmerciler’in ürettiklerine baktığımda bile böyle olmadığını düşünüyorum ya neyse! Belli ki daha kat edilmesi gereken çok yol var.

Ülkesi için akıl ve alın teri dökenlere saygıyla…

***

Not: Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi, şubat toplantısını bugün saat 17.00’de gerçekleştirecek. Belediyeye 1 milyar liralık borçlanma izni gündeme gelecek. Muhtemelen görüşülmek üzere komisyona havale edilecek bu borcun, devam eden yatırımlar ile yapılacak olan kamulaştırma ve yatırım projelerinin finansmanında kullanılması planlanıyor.