Antalya’da bugün uyuşturucu ile anılan Zeytinköy semti 2000’li yıllara kadar geçimini çiftçilikle, sepetçilikle ve halde at arabalarıyla taşımacılık yaparak sağlayan insanların yaşadığı bir yerdi.
O zamanlarda o bölgedeki olaylar uyuşturucu meselesinden değil, komşunun tarlasına giren tavuklar yüzünden çıkıyordu. Hatta 1996 yılında komşunun tarlasındaki marulları yediği gerekçesiyle iki aile adliyelik olmuştu. Ben de o gün bir başka haberi takip etmek için adliyedeydim. O yıllarda Adana’da sık sık kanlı olaylar meydana geliyordu. Tavuklara “kışt” denildiği için birbirleriyle kavga eden Zeytinköylüler çıkışta, “Adana’dakiler gibi olmasın” diyerek birbirlerine sataşarak adliyeden ayrılmıştı.
***
Bu olaydan kısa bir süre sonra bindikleri taksiyle evlerine gitmek için yola çıkan taraflardan birinin önü, diğer grup tarafından kesilip kurşun yağmuruna tutulmuştu. Hatırladığım kadarıyla aralarında taksi şoförünün de olduğu beş kişi açılan çapraz ateş sonucu hayatını kaybetmişti. O saldırıda hayatını kaybeden taksici uzun yıllar Almanya’da çalıştıktan sonra memleketine dönen Korkuteli’nin Çaykenarı Köyü’nden bir gurbetçiydi. Durup dururken o da ölmüştü.
***
Aradan neredeyse 30 yıl geçti. Aradan geçen bu süreçte Antalya’nın göbeğindeki Zeytinköy uyuşturucu ticareti ile anılmaya başlandı. Bu duruma dönüşmesinde ise bölgenin imar ve mülkiyet başta olmak üzere yıllarca çözülemeyen sorunları etkili oldu. Yıllarca süren davalar nedeniyle bölgede ne yollar açılabildi. Ne de planlı bir yapılaşma gerçekleştirilebildi. Bölgedeki gecekondular uyuşturucu ticareti yapılan işletmelere dönüştü. Bu nedenle cinayetler işlendi. Analar, babalar abiler, ablalar, amcalar, halalar, teyzeler uyuşturucu madde bağımlısı olduğu için soluğu Zeytinköy’de alan yakınlarını bulmak için gece gündüz demeden bölgedeki metruk evlerde, arsalarda dolaşıp durdu. Bu çocukların kimi uyuşturucu parası bulabilmek için hırsızlık yaptı, kimi dilendi, kimi de bedenini sattı. Kaç tanesini haber yaptım. Kaç tanesinin davasını izledim. Avuç içi kadar yerdeki sorunlar çözülemediği için bu kara düzen de bugüne kadar geldi. Son yıllarda mülkiyet ve imar sorunlarının çözüldüğü yerlerde lüks konutlar inşa edilmeye başlandı.
***
Geçenlerde Aşık Veysel Caddesi’nden geçerken yıllar önce ayakları sapasağlam olan uyuşturucu madde bağımlısı bir genci gördüm. İğneyle vücuduna uyuşturucu enjekte ettiği damarları çürüdüğü için geçtiğimiz yıllarda bir bacağı kesilen bu şahısın diğer bacağı da kesilmiş. Tekerlekli sandalye ile yine oralarda sel sefil dolaşıyor. Uyuşturucunun düşürdüğü hale bakın. Küçücük yaştaki kızlar yine oralarda cirit atıyor. Baktım motosikletli polisler de sürekli devriye halinde. Şüphelendikleri şahısların kimliklerin sorgulayıp üst aramalarını yapıyorlar. Ama bağımlılar gözlerinin önünde zombi gibi dolaşmaya kavşaklarda dilenmeye devam ediyorlar.
***
Öte yandan bu kara düzenin devam etmesini isteyenler bölgenin kalkınmasını gelişmesini engellemek için ellerinden geleni yapıyorlarmış. Son yıllarda aralarında Rusların da olduğu değişik milletlerden gelir seviyesi yüksek insanlar buralardan ev alıp yerleşmeye başlamış. Müteahhitler de bunu doğruluyor zaten. Konut kredilerine eskisi gibi erişim imkanı olmadığı için ücretli çalışanların artık daire satın alamadığını söylüyorlar. Yeni daireleri ağırlıklı olarak ticaretle uğraşan gelir seviyesi yüksek kesimle yabancı uyrukluların ve gurbetçilerin aldığını söylüyorlar. O yüzden Yeşildere’de, Gebizli Mahallesi’nde, Kızılarık’ta gelir seviyesi de eğitim seviyesi de yüksek yığınla insan var. Artık Zeytinköy sokaklarında bu nedenle her biri milyonlarca lira olan lüks otomobiller de dolaşıyor. Ama bu durumdan rahatsız olanlar sokaklardaki araçlara zarar vermeye başlamışlar. İddiaya göre araçları çizmeleri için çocukları kullanıyorlarmış. Amaçları bu bölgeye yerleşen düzgün insanları bıktırıp kaçırtmakmış. Korkunç bir iddia. Hatta patenli çocukların sokağa park edilen lüks bir otoyu çizerken çekilen bir videoyu attı Yeşildere’den bir arkadaş.
***
Öte yandan son zamanlarda Zeytinköy’ün Teksas’a döndüğü de iddia ediliyor. İki aile arasında çıkan kavgalar nedeniyle mahallede sık sık silah sıkılıyormuş. Zeytinköy’de birinin boşandığı eşiyle bu semtten bir başkasının evlenmesi üzerine çıktığı iddia edilen olaylar nedeniyle mahalle sakinleri diken üstünde. Açılan ateş nedeniyle suçsuz, günahsız insanların ölmesinden endişe ediyorlar. Kavganın taraflarından birinin 1996’da tavuğa “kışt” denilmesi yüzünden katliam gerçekleştiren ailenin yakınları olduğu iddia ediliyor. Yaşananların doğru olup olmadığını sormak için geçen 31 Mart seçimlerinde Yeşildere Mahallesi’ne muhtar seçilen Kemal Genbeş’i aradım. Kavganın taraflarını barıştırmak için Zeytinköy’ün ileri gelenleriyle araya girdiklerini ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Mahallenin diğer sorunlarını sordum. Kara düzenin devam ettiğini anlattı. Genbeş, “Muratpaşa Belediyesi’nden mahallenin sorunları konusunda bizlere yardımcı olmasını bekliyoruz” dedi.
***
Baktım imar planına. Bu bölgeye kağıt üzerinde hizmet gitmiş ama fiiliyatta hiçbir şey yok. Yapılan imar planında Mahallede karakol, okul, sağlık ocağı ve cami için ayrılan arsalar var. Ancak bugüne kadar bir tanesi bile yapılmış değil. Örneğin 28053 ada 2 numaralı 903 metrekare büyüklüğündeki parsel polis karakolu için ayrılmış. Ama bugüne kadar yapılmadı. Yine aynı adanın 1 numaralı parselindeki sağlık ocağı nerede? 28055 numaralı adadaki kreş bugüne kadar neden yapılmadı? 12745 adanın okul yapılması için ayrıldığı söyleniyor. 20 yıldır bu arsa neden boş tutuluyor? Bu mahallede bir tane bile okul olmadığı için Zeytinköy’ün çocukları eğitimden de mahrum kalıyor. Eğitimden mahrum kalan çocuklar ise suça sürükleniyor. Oysaki Zeytinköylüler dört gözle bu hizmetlerin yerine getirilmesini bekliyor. Muhtar Genbeş de konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Umarım Antalya Valiliği, emniyet ve Muratpaşa Belediyesi gerekli adımları atar. Korku, panik ve kara düzen sona erer.
