Ülkemizin bulunduğu bölgede savaşlar ve çatışmalar bitmek bilmiyor. Belalı bir coğrafyada yaşadığımız için uluslararası suç örgütleri bile kendi aralarındaki hesaplaşmaları bazen ülkemizde gerçekleştirebiliyor. Haklarında yakalama kararı bulunan yerli ve yabancı kanun kaçakları, kaldıkları yerleri gizlemek amacıyla her türlü yola başvurabiliyor.
***
Vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak için ülkeyi yöneten iktidara bu nedenle büyük görevler düşüyor. Hem kanun kaçaklarını yakalamak hem de kayıt dışı gelirleri kayıt altına alabilmek amacıyla bir yıl önce günlük kiraya verilen konutlarla ilgili yasal düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeyle evini günlük ya da kısa süreli kiraya verenlerin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan belge alması ve bu evlerde kalanların kimliklerini bildirmesi zorunlu hale getirildi.
***
Türkiye genelinde bakanlıktan belgeli günlük kiraya verilen konut sayısı bir yılda 22 bin 939’a ulaştı. Bunun 4 bin 899’u Antalya’da bulunuyor. Evlerini günlük kiraya verenler arasında müteahhitler de yer alıyor. Son yıllarda alım gücünün zayıflaması nedeniyle emlak sektörü krize girdi. Birçok müteahhit, düşük faizli uzun vadeli konut kredilerine erişim imkanı kalmadığından yaptığı evleri satamadı.
***
Satılamayan evler müteahhitlerin elinde kaldı. Çarkı döndürmeye çalışan müteahhitler, ellerindeki konutları dayayıp döşeyerek günlük kiraya vermeye başladı. Bu esnada daireye müşteri çıkarsa satış da yapabiliyorlar. Günlük kiraya verilen bu konutlardan kiracı çıkarma derdi olmadığı için müteahhitler, boş duran evlerini bu şekilde değerlendirebiliyor.
***
Bu evlerin de etkisiyle Antalya’da geçen yıl turizmde tüm zamanların rekoru kırıldı. Bu evlerde ne kadar geceleme yapıldığını bilmiyorum, ancak yurt dışından gelip bu evlerde kalan çok sayıda yabancının olduğunu biliyorum. Günlük kiralık evlere talep büyük; turizmde önemli bir alternatif haline geldi ve adeta bir boşluk dolduruldu.
***
Öte yandan polis ve jandarma da zaman zaman günlük kiraya verilen evlerde denetim yapıyor. Bu denetimlerde evlerde kalanların kimlik bilgilerinin düzenli olarak bildirilip bildirilmediği kontrol ediliyor. Bildirilen isimlerle bu evlerde kalanların kimlik bilgilerinin uyuşup uyuşmadığı da karşılaştırılabiliyor. Bu denetimlerin amacı belli: huzur sağlamak. Ancak Antalya’da yapılan denetimlerin bazen olaylı geçtiği söyleniyor. Hatta bu evlerde kalanlarla emniyet mensupları arasında tartışmaların çıktığı duyuluyor. Aynı adreslere sık sık yapılan denetimler nedeniyle bu evleri tahliye edip tatilini yarıda keserek ülkesine dönenler olduğu bile belirtiliyor.
***
Elbette denetimler yapılacak, ancak denetim sırasında ölçülü hareket etmek gerekiyor. Huzur sağlamak isterken huzuru kaçırmamalıyız. İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya her gün operasyon haberlerini “Türkiye’nin huzuru” etiketiyle paylaşıyor.
***
Bu yıl 18 milyon turist hedefliyorsak, Paris’ten daha fazla turist ağırlamak istiyorsak el ele vererek Antalya ve Türkiye için çalışmalıyız. Antalya’ya gelen her turistin ülkesine mutlu dönmesini sağlamalı ve her birini ülkemizin turizm elçisi olarak göndermeliyiz.