Son zamanlarda gerim gerim gerildik, kim nereye aday gösterilecek diye. Şükür AK Parti büyükşehir adayını açıkladı. Bu cenah stresten kurtuldu, bizler de ne yazacağımızı anladık.
CHP kanadı ise inanın Ajda Pekkan’ı geçti. Bu cenahtaki gerginlik Süper Star’ın yanında sıfır kalır. Neyse ki (yalan çıkmazsa) bugün onlar da Büyükşehir ve Muratpaşa adayını açıklayacak ve gerim gerim gerginlikleri sona erecek.
Tabi AK Parti’nin ilçe adaylarının hala açıklayamaması ise ayrı bir gerginlik, merak ve stresle birlikte fısıltıların artması anlamına geliyor. Muhtemelen onlar da pazartesi (29 Ocak) günü açıklayabilir.
Amma velâkin asıl stres bundan sonra yaşanacak ve fırtına koparsa kopacak. Çünkü benim aldığım bilgiye göre çok ama çok küskün, çok ama çok kırgınlar ordusu ortaya çıkacak.
Bunlar partilerin düşünmesi gereken konular. Bizim yani sizlerin seçmen olarak yapacağı başka işler var. Özellikle sandık zamanı oy vermeden önce propaganda sürecinde. Neymiş?
Adayınızın beden dilini iyi okuyun. Bunu ben değil koskoca bir profesör söylemiş. Hem de teferruatıyla. Tane tane anlatmış.
“Gözler yalan söylemez” der atalarımız. Bu nedenle de psikologlar karşınızdakinin doğruyu söyleyip söylemediğini anlamak için “Gözlerin içine bakın” uyarısında bulunur.
Seçimler kapımızda. Vaatlerin kol gezdiği seçim öncesinde ‘adayınızın gözlerinin içine iyi bakın’ benden söylemesi. Ya da daha iyisini yaparak adayınızın beden dilini okuyup doğruyu yanlışı iyi ayırın. Nasıl mı?
Adayınızın hareketlerini gözlemleyip o hareketlerin anlamlarını bularak. Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş’ın kitaplarına şöyle bir göz gezdirdim. İnanın seçim öncesinde belediye başkan adayı olacaklara ve seçmenlere önemli tavsiyelerin yer aldığı yazıları var.
Baltaş’ın çok önemli önerileri var aday olacaklara. Mesajlarını iyi planlamaları ve bu mesajların duygusal içeriğe uygun jest ve mimiklerle desteklenmesi konusunda uyarıda bulunuyor.
Baltaş, belediye başkan adaylarına bu önerilerde bulunurken, biz de seçmen olarak buradan yola çıkıp, adayların gözlerinin içine, o manalı gözlere bir bakalım.
Hatta işi daha da ileriye götürüp beden dilini okuyarak, tercihimizi şekillendirebiliriz. Beden diline meraklı ve Prof. Dr. Acar Baltaş’ın kitaplarını okuyup bu konuda biraz bilgi sahibi olan biri olarak kendimi bu konuda şanslı sayıyor ve sizlerin de bu konuda geliştirmenizi tavsiye ediyorum. İnanın işe yarayacak.
Prof. Dr. Acar Baltaş, adayların seçmenlerini etkilemek için beden dilini nasıl kullanabileceklerine yönelik verdiği önerilerde, insan beyninde en iyi başlangıçların ve son sözlerin kaldığına dikkat çekiyor. Son sözler çok önemliymiş.
Yani aday olacakların konuşmaların son bölümünün iyi prova edilmesini salık veriyor. Tabi seçmenlerinde konuşmaların bu bölümünde uyanık olması gerektiği manası ortaya çıkıyor.
Baltaş’ın ilk ve sona vurgu yaptığı başka bir konu da “Tanımadığınız insanlardan oluşan 20 kişilik bir topluluğa girseniz, baştaki iki kişiyle sondaki üç kişinin ismini aklınızda tutarsınız etkili olursunuz” önerisi…
Hoca’ya bir ek de ben yapmak istiyorum; Türk insanının Ahmet, Mehmet, Mustafa, Hasan, Hüseyin, Ali gibi isimleri çok kullandığının çok iyi farkında olan adaylar, isimleri hatırlamasa da seçmenine bu isimlerle gitmeyi alışkanlık haline getirmiştir.
Adının bu isimlerden biri olma ihtimali yüksek olan seçmen, başkan adayının tahmini tutmasa bile “Karıştırdı herhalde” düşüncesiyle hatırlanmanın kıvancını yaşıyor. Bu kıvançla, adaya sempati duyabiliyor.
Baltaş “Tek yönlü değil, karşılıklı konuşun” önerisine seçmenine hitap eden adayların kulak vermesini tavsiye ediyor. İnsanların duygularına hitap edilmesinin, verilen mesajların etkisini arttırdığına dikkat çekiyor Hoca.
Baltaş, başkan adaylarına diğer önerilerini de şöyle sıralıyor:
- Beden dili, verilecek mesajların duygusal içeriğe uygun jest ve mimiklerle desteklenmesi ve ses tonuyla güçlendirilmesi sayesinde mesajın etkisini güçlendirir. Bunun için ellerin kolların kullanılması, yüz ifadesinin kullanılması, abartıya kaçmadan tiyatral mimiklerin kullanılması önemlidir.
- Adaylar halka seslenirken taklitçilikten kaçınmalı, kendileri gibi olmalı.
- Halkı olumsuz mesajlarla etkilemeye çalışmayın.
- Konuşmaya halkı konuşturarak, onlara soru sorarak başlayın. Onlardan alınan cevaplarla mesajı inşa etmek, her zaman daha etkili olacaktır.
- Halk kendisi için olumlu mesajları duymak isteyeceğinden mesajı güler yüz ve mutluluk ifadeleriyle aktarmak büyük önem taşır.
- Eleştirmeden önce mutlaka eleştirilerine çözüm getirin. ‘İlk defa biz yapacağız’ havasında olmayın. Stratejinizi iyi geliştirin.
Yıllarını bu konuya vermiş ve kitaplarıyla geniş kitlelere beden dilinin önemini anlatan Prof. Dr. Acar Baltaş, seçim öncesinde adaylara bu tavsiyelerde bulunuyor.
Seçmen, beden dilini tam anlamıyla okuyamasa bile, Prof. Dr. Baltaş’ın bu ipuçlarından yola çıkarak, en azından kime inanacağına karar verebilir ya da adayın oyununa gelmez.
Zira geçmişte seçim meydanlarında, kahve toplantılarında, halk arasında heyecanları ateşleyen siyasi örneklerin seçildikten sonra seçmenin karşısına nasıl çıktığını hepimiz hatırlıyoruz.
Unutmadan bu seçim hükümet değiştirme seçime falan değil. Şehrimizi, ilçemizi yönetecek bizlere hizmet edecek belediye başkanlarını belirleyeceğimiz bir seçim. Siyasi hezeyana kapılıp yanlış bir karar vermenin nelere mal olduğunu çok iyi biliyoruz. Yaşayarak gördük bunları.