Tarihi olduğu kadar heyecanlı bir seçimi de geride bıraktık.

En azından bir kısmını.

Yarışı bırakmayan ve hep önde götüren bir isim vardı ki, bunca yılın yorgunluğuna, yıpranmışlığına rağmen yine de vatandaşın sevgisine ve güvenine mazhar olan Erdoğan’dı.

Bire karşı kaç kişi gelirse gelsin stratejisine verilmiş en iyi bir cevaptı ‘Erdoğan’

Ona olan nefreti seçimle yenmek isteyenlere vurulmuş tokat, tüm dünyayı üzerimize salsanız da buradayız dercesine bir duruş…

Süreci asıl baltalamaya çalışanların zaten en başından beri ayak sürüyen, dünyanın dört bir yandan yardım isteyen, FETÖ ve PKK gibi şer odakları ile kucak kucağa olmaktan çekinmeyenler olduğunun altını çizmeye gerek var mı?

Tüm dünyaya demokrasi örneği vermemiz bir yana, dünyanın en çok katılım oranını da göstererek, kendilerini hak ve hukukta lider zannedenlere de dersini vermedik mi Pazar günü?

Kandil’den direktif alanlara ve hatta Kandil’in bizzat kendisine o meşhur Osmanlı tokadını atmadık mı?

Deprem bölgesinden vatandaşın sesini değil kendi ideolojisini yaymaya çalışanlara da bir şamar sesi duyulmadı mı uzaktan?

Hala deprem bölgesindeki oyların Erdoğan lehine nasıl bu kadar patladığına inanamayanlara söyleyelim:

Bu ülkede vatandaş zorda, darda kaldığında ağzından iki kelime çıkar: Bunlardan biri ‘Devlet’, diğeri de ‘Erdoğan’dır.

Sandıktan çıkan rakamlar gösteriyor ki deprem bölgesinde ikisi de fazlasıyla elinden geleni yapmış, vatandaşına sahip çıkmıştır.

Bu büyüklükte bir acıdan bile oy devşirmeye çalışanlara da sandık tarihi bir farkla ders vermemiş midir?

Aslında bir diğer önemli cümleyi de kendilerini entelektüel, Atatürkçü, bilgili, sanatçı gibi sıfatlarla tarif edip, öyle olmadığını düşündüklerine ‘onlar ya da bunlar’ diyerek burun kıvırıp küçümseyenlere sarf etmek gerek.

Entelektüellik ve Atatürk sevgisini kendilerine zimmetli zanneden, onlardan olmayanlara da hemen ‘cahil’ kelimesi yapıştıranlara.

Birleşe birleşe tek bir kişiyi yenemeyenler oturup nerede hata yaptıklarını anlamaya çalışır mı?

Sanmam...

Onlar yine kolay yolunu bulup, sandıktan çıkan sonucu irdelemeyip, oy verenler koyun diye yaftalamakla meşguller!

Hatasını anlayıp, vatandaşa gerçekten yakın olmanın, derdine derman olmanın ne demek olduğunu bilmeyenler,  sırça köşklerinden tweet atmaya devam etsin.

Seçim sandıkta kazanılıyor çünkü canlı canlı, omuz omuza…

Ha bu arada ülkenin dışından direktif verip algı operasyonu yapanlara da bir çift sözümüz var

Unutmayın dünya 5'ten büyüktür ama Türk’ün gücü,  vatan ve millet sevgisi hepsinden büyüktür.

Aksini iddia edenlere, Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’mızda defaatle vermiştir cevabı:

“Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,

"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?”