Bugün sizlere dünden içimde UKDE kalan bir olayı nakledeceğim. Hani şu AKSU’da geçen hafta yapılan Belediye Meclisi Toplantısı ve sonrasında yaşanan olaylar SİLSİLESİ. Öncelikle şunu belirteyim; o gün çıkan olaylarda İYİ Parti İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan ve tayfasının RACON KESME hareketini asla tasvip etmiyorum. Konuyu bilenler biliyor.
Önce yapılan BASKIN sonra ise yaşanan ARBEDE ve KAVGA nedeniyle asıl mesele ya birileri tarafından PERDELENDİ ya da birileri tarafından ISKALANDI! Olayların üzerinden birkaç gün geçtikten sonra sorup soruşturunca MESELENİN ASLI ortaya çıktı. Fakat, aklı selim insanların bunu niye değerlendirip, dillendirmediğini bir türlü anlamadım.
Ben o gün meclise katılan ve olayın tarafı olan İNSANLARI dinledim. Yetinmedim video kayıtlarını saniye saniye DEŞİFRE ettim. Amacım KİMİN HATALI olduğunu bulmaya çalışmaktı. Kimin hatalı, kimin haklı veya haksız olduğunun olaylardan sonra çok ÖNEMİ kalmadı. Ben yine de tarihe not düşme adına bir kaç KELAM edeceğim.
Tabi bu yazımdan birileri MEMNUN olurken birileri de gerçekler karşısında MUTSUZ olacaktır. Sonuçta ben mutluluk hapı satmıyorum. Herkesin bildiği bir ‘NALINCI KESERİ’ hikayesi vardır. Şimdi sizlere Aksu Belediye Meclisi’ndeki tartışma, akabinde yaşanan KAVGA olayının bu deyim ile alakasını birlikte göreceğiz.
Meclis gündeminin 6’ncı maddesini okudum ve bana enteresan geldi. AKSU’ya bir Kültür Merkezi yapılacak. Gayet güzel. Sanırsınız ki belediye kendisi yapacak. Ama öyle değil. Bunca yıllık gazetecilik hayatımda bir belediyenin böyle bir eseri ilk kez 20 yıllığına YAP-İŞLET-DEVRET modeli ile ihaleye çıkartılmak isteniyor.
İYİ Parti grubu, komisyonda “EVET” dediği bu maddeyi komisyon üyelerinin yeterli bilgilendirilmediğini iddia edip BİLGİLENDİRME talebinde bulunuyor. “Vay siz hem evet deyip hem de bilgiyi nasıl istersiniz” deniliyor. FIRTINA burada kopuyor.
Muhalefet ısrarla KÜLTÜR MERKEZİ PROJESİ’ni soruyor. Cevap yok. Maliyet çalışması soruluyor yine cevap yok. Her ne kadar belediye de iktidar partisine mensup olsanız bile yaptığınız işin içinde bir sıkıntı yoksa, ANORMAL bir devlet meselesi yoksa, hatta bir bit yeniği yoksa HERKESE ve her soruya cevap vermelisiniz. Yoksa AKILLAR KARIŞIR mide bulanır.
Neyse. Mecliste bu maddenin tartışması devam ederken makul bir şekilde ‘KOMİSYONA İADE’ talebi dillendiriliyor. Yani, “Benim dediğim dedik öttürdüğüm düdük” misali reddediliyor.
Sinirler geriliyor. Sıra 7’nci maddeye geliyor. Mardan Palace ile Topkapı Otel arasındaki PLAJ TESİSİ konusuna. Burası 7 bin 627 metrekare. Burasıda YAP-İŞLET-DEVRET modeli ile 20 yıllığına kiraya verilmek isteniyor.
Tıpkı 6’ncı maddedeki gibi muhalefet burada da yapılmak istenenin YANLIŞ olduğunu, burayı belediyenin kendisinin yapıp tıpkı EKDAĞ gibi işletebileceğini belirterek İTİRAZ ediyor. Bu maddenin de komisyonu geri gönderilmesin talep ediliyor.
Sonra gündemin 8’nci maddesindeki KUNDU - KEMERAĞZI BÖLGESİ’nde toplam 14 adet 13 bin metrekare tutarındaki alanın satışı görüşülüyor. Bu arazilerin üzerinde 5 yıldızlı otellerin havuz ve çamaşır hanesi gibi yapılar yer alıyor.
İYİ Parti yani muhalefet bu konuda da ılımlı ama ortam gergin. Kimse kimseyi DİNLEMİYOR, söylenenleri algılamıyor. Hem de “Bilgilendirmeler yapılınca meclisten geçirelim” teklifine rağmen.
Benim bildiğim akıllı bir BELEDİYE BAŞKANI muhalefeti konuşturur ve eteğindeki taşı DÖKTÜRÜR sonra o dökülen taşlarla yapacağı ESERİ yapar. Amma, NALINCININ yaptığı gibi KESERİ HEP KENDİNDEN YANA vurup YONTARSAN olmaz, bir yere varamazsın.
Konuyu bağlama adına; birincisi bu KÜLTÜR MERKEZİNİ belediye kendi imkanları ile yapmalı. Bu da satışa çıkardığı 14 bin metrekarelik alandan elde edilecek gelirle olmalı.
İkincisi ise koskoca AKSU BELEDİYESİ küçücük bir plajı kendi yapacak güç ve kudrete sahip olmalı. Bu tür işler öz kaynaklar ile yapılıp halkın daha ucuz kullanımına açılmalı. Bunun örnekleri yanı başınızda var. Hiç yapamıyorsanız KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’na verirsiniz onlar yapar.
Aslında olayların çıkış noktasında bir ÜSLUP sorunu olduğu açık ve net. Hem İKTİDAR temsilcileri hem de MUHALEFET artık bu tarzdan vazgeçmeli. Kaybeden siz değil AKSU halkı oluyor.
Bakın ben ne AK PARTİ taraftarı ne de İYİ PARTİ karşıtı biriyim. Ben doğrudan ve halkın yararına olan hizmetten yanayım. İşim gücüm DOĞRULARI yazmaktır. Gerisi lafı güzaftır.
Bu yazdıklarımdan umarım herkes üzerine düşeni alır. Öyle ‘NALINCI KESERİ’ gibi tutum yanlıştır. Ancak buna rağmen belediyeyi basıp RACON kesmekte abesle iştigaldir.