Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile son karşılaşmamızda ‘En güçlü aday benim’ demişti. Ama öyle olmadı. CHP, Bursa’daki kalesi Nilüfer’de aday olarak Şadi Özdemir’i açıkladı.

Yalnızca Nilüfer’de değil kendi yönetimindeki Mudanya ve Gemlik’te de mevcut başkanlara ‘güle güle’ diyen CHP, merkeze yakın kıyıda Deniz Dalgıç’ı, uzak kıyıda ise Şükrü Deviren’i aday gösterdi.

CHP yönetiminin bu isimleri hangi kritere göre belirlediğini CHP’liler dahi anlamadı.

Üç kesişmeyen küme gibi adayların tek ortak noktası logo herhalde…

Parti tabanı desen değil… Parası olan deseler tam değil… Ankete baktılar desek oturmuyor…

İçlerinde yalnızca Nilüfer’deki değişim bir nebze anlaşılıyor.  Zira mevcut Başkan Turgay Erdem’in, Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey tarafından istenmediğini sağır sultan bile duydu…

Hatta Bozbey’in ‘ya o ya ben’ dediği adeta afişe oldu.

Turgay Erdem’in veda mektubundaki şu ifadeler bu afişlemenin sağlaması oldu:

“Seçim zamanı rakip parti adaylarına karşı mücadele vermeye hazırlanırken hiç hayal bile etmediğimiz ve arzulamadığımız yıpratıcı bir sürecin içinde bulduk kendimizi.

Varlığını, bir başkasının yokluğuna şart koşan siyasi ergenleri herkes ibretle izledi.

Özetle vatandaşın memnuniyetiyle siyasetin memnuniyeti farklı olabiliyor.”

Erdem’in adını geçirmese de ‘siyasi ergen’ olarak Bozbey’i tanımlamağı ortada… Erdem’in bu tanımlaması aklıma eski bir yazımı getirdi.

‘Fikri ergenlikten kurtulmak’ başlıklı yazımda şöyle demişim:

“Kıymetli okur,

İnsanların biyolojik ergenlik dönemleri vardır. Bu dönemi atlatanlar artık fiziksel anlamıyla yetişkin sayılır.

Bir de bu dönemden bağımsız insanların düşünsel veya bir başka deyişle fikri ergenlik dönemleri vardır.

Ki çoğu insan fikri ergenlik dönemini atlatamadan hayatını tamamlar.

Bu dönemi atlatabilenler ise halihazırda topluma rağmen toplum için, kendinden önce öteki için yaşamanın yolunu gösterirler.

Bu yolu öğrenmek ve yola katılmak, birey için bir uyum evresi değil aksine uyanma vaktidir.

Dönemin şartlarına göre yol göstericinin kimliği de karakteri de değişim gösterebilmektedir. Bazen bir şair uyandırır bireyi… Kimi zaman bir asker… Gün gelir bir kanaat önderi gösterir gerçeği… Bir tasavvuf ehli açar kapıyı… Siyasetçi, sanatçı da olabilir kimsesiz bir çocuk da…”

Yazının tamamını okumak isteyenler için link: https://www.liderbursa.com/fikri-ergenlikten-kurtulmak-h46057.htm

CHP’li seçmen açısından Turgay Erdem, bu açıklamasıyla bir uyandırıcı rolü üstlenmiş aslında… Elbette görmek isteyene!

Bozbey’in ‘kentini değil kendini düşünen siyaset tarzını’ ifşa eden bu açıklamayı daha da anlaşılır kılmak için sorular ve cevaplarla derinleştirmek gerek.

Acaba Bozbey, Erdem’i neden istemiyordu?

Erdem Nilüfer adayı olursa Bozbey Büyükşehir’i kazanamaz diye mi?

Sanmam. Zira Turgay Erdem, 2019’da Nilüfer’i yüzde 62,1’lik bir oranla 166 binden fazla oy alarak kazandı. Hatırlatalım Bozbey, dört döneminde de bu oranları göremedi… Bozbey’in Büyükşehir adaylığına en büyük desteği veren Erdem’in adaylığıyla Nilüfer oldu…

Erdem’in ‘Siyasi Ergen’ tanımından hareketle acaba Bozbey, Erdem’i kıskandı mı?

Bak bu mümkün.

Nilüfer’de kendinden sonra Erdem’in çok kolayca kabul görmesi ve kendisine kıyasla daha başarılı olması Bozbey’i biraz incitmiş olabilir.

Ya da tüm bunlarla ilgisi yok.

Bozbey, Nilüfer’i elinde tutmak istiyor ve o yüzden Turgay Erdem’i istemiyor mu desek? Gerçeğe en fazla yaklaştığımız önerme olur…

Sanırım Bozbey, 2019’daki gibi ‘dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak’ istemiyor.

Fakat anlaşılan o tren çoktan kaçtı. Malum Bozbey, Mehmet Yıldız aday olsun isterken CHP, Şadi Özdemir’i seçti.

Her yönden ölçülü bir açıklamaya imza atan Turgay Erdem, siyasi ergen sözüyle giderken de gülümsetti.

Turgay Erdem’in inceliğini ortaya koyduğu açıklamasının yankısı dinmeden, CHP’den adaylığı Deniz Dalgıç’a kaptıran Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, adeta meydan okudu.

‘Ya bağımsız ya da bir parti çatısında aday olacağım’ diye bas bas bağıran açıklama metninde Türkyılmaz, ‘Henüz son söz söylenmedi’ başlığını “Mudanya'nın ve Mudanyalı hemşehrilerimin hakkını koruma mücadelem devam edecektir. Önümüzde kazanmamız gereken bir seçim var. Bunun için yine hep birlikte daha çok çalışacağız. Haramiler, hırsızlar, vurguncular, çıkarcılar hevesiniz kursağınızda kalacak. Mudanya emin ellerde olmaya devam edecek. Atatürk ve Cumhuriyet ilkeleri ışığında mücadelemiz sürecek. Mudanya, Mudanya’da yaşayan tüm hemşehrilerimizindir. Kararı Mudanya verecektir” ifadeleriyle perçinledi.

Mevcut durumda Türkyılmaz’a parti mi yok!

İYİ Parti’nin ellerini ovuşturduğuna şüphe yok, nasılsa ‘haramiler’ jargonu örtüşüyor. 

Memleket Partisi de Türkyılmaz’a ‘hayır’ demez ama Türkyılmaz ‘evet’ der mi bilinmez.

Bana kalırsa Suriyelilere sahilleri yasaklayan Türkyılmaz, en çok Zafer Partisi ile uyum sağlar.

Deva, Gelecek, Saadet ve YRP’den aday olmayı ise ‘Atatürk ve Cumhuriyet İlkeleri’ diyen Türkyılmaz istemez herhâlde.

Belli ki bu seçim, aday gösterilmeyen başkanların başkaldırılarıyla hatırlanacak… Bazıları, 1 Nisan gününe gerçeklik payı bulunan bir şakayla uyanacak…

Geçen günkü basın toplantısında YRP Büyükşehir adayı Sedat Yalçın’ın ‘CHP’liler de bana oy verecek’ iddiası, CHP’deki şu tabloya bakınca mantıklı görünüyor. Ama bu da ona yetmez.

Nilüfer’de zor ama mümkün olmakla birlikte özellikle Mudanya ve Gemlik’te Cumhur İttifakı’nın bu defa kazanma ihtimali çok daha yüksek…

Saygıyla…